Mekke döneminde inmiştir. 89 âyettir. Sûre, adını 35. âyette geçen “Zuhruf” kelimesinden almaktadır. Zuhruf; yaldız, mücevher, dünya hayatının geçici menfaati anlamlarına gelir.


وَقَالُوا أَآلِهَتُنَا خَيْرٌ أَمْ هُوَ مَا ضَرَبُوهُ لَكَ إِلَّا جَدَلًا بَلْ هُمْ قَوْمٌ خَصِمُونَ ﴿٥٨﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve kâlû e âlihetu-nâ hayrun em huve mâ darabû-hu leke illâ cedelen bel hum kavmun hasımûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve kâlû ve dediler
e mi?
âlihetu-nâ bizim ilâhlarımız
hayrun (daha) hayırlı
em yoksa, veya ... mı?
huve o
mâ darabû-hu onu örnek vermediler, söylemediler
leke sana
illâ ancak, hariç, ...'den başka
cedelen mücâdele, tartışma
bel hum hayır onlar
kavmun bir kavim
hasımûne düşmanlar, düşman olanlar

Ve: “Bizim ilâhlarımız mı hayırlı yoksa o mu?” dediler. Sana bu örneği, seninle mücâdeleden başka bir şey için söylemediler. Hayır, onlar düşman bir kavimdir.

ZUHRÛF SURESİ 58. Ayeti İlyas Yorulmaz Meali

Kavmin “Şimdi, bizim ilahlarımız mı daha hayırlı, yoksa sana anlatılan O ilah mı daha hayırlı? dediler. ” Zaten onlar gerçeklerin karşısında olan bir topluluktu.

İlyas Yorulmaz