ZUHRÛF SURESİ 77. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Mekke döneminde inmiştir. 89 âyettir. Sûre, adını 35. âyette geçen “Zuhruf” kelimesinden almaktadır. Zuhruf; yaldız, mücevher, dünya hayatının geçici menfaati anlamlarına gelir.
وَنَادَوْا يَا مَالِكُ لِيَقْضِ عَلَيْنَا رَبُّكَ قَالَ إِنَّكُم مَّاكِثُونَ ﴿٧٧﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve nâdev
yâ mâliku
li yakdi
aleynâ
rabbu-ke
kâle
inne-kum
mâkisûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve nâdev | ve nida ettiler, seslendiler, haykırdılar |
yâ mâliku | ey malik |
li yakdi | hükmetsin, hüküm versin |
aleynâ | bizim üzerimize, bizim hakkımızda |
rabbu-ke | senin Rabbin |
kâle | dedi |
inne-kum | muhakkak ki siz |
mâkisûne | duranlar, kalanlar, kalacak olanlar |
Ve (mücrimler): “Ey malik (ey cehennem bekçisi)! Rabbin bizim üzerimize hüküm versin (bizi öldürsün).” diye seslendiler. (Malik): “Muhakkak ki siz, (bu azabın içinde) kalacak olanlarsınız.” dedi.
ZUHRÛF SURESİ 77. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
O cehennemdekiler cehennem bekçisine: “Ey Malik!” diye seslenecekler. “Rabbin hükmünü verip, işimizi bitiriversin, böyle yanmaktansa, ölüp kül kömür olmak iyidir.” Görevli diyecek ki: “Hayır, siz burada ölmeden bu şekilde ebedi duracaksınız.”
Abdullah Parlıyan