Mekke döneminde inmiştir. 89 âyettir. Sûre, adını 35. âyette geçen “Zuhruf” kelimesinden almaktadır. Zuhruf; yaldız, mücevher, dünya hayatının geçici menfaati anlamlarına gelir.


وَنَادَوْا يَا مَالِكُ لِيَقْضِ عَلَيْنَا رَبُّكَ قَالَ إِنَّكُم مَّاكِثُونَ ﴿٧٧﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve nâdev yâ mâliku li yakdi aleynâ rabbu-ke kâle inne-kum mâkisûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve nâdev ve nida ettiler, seslendiler, haykırdılar
yâ mâliku ey malik
li yakdi hükmetsin, hüküm versin
aleynâ bizim üzerimize, bizim hakkımızda
rabbu-ke senin Rabbin
kâle dedi
inne-kum muhakkak ki siz
mâkisûne duranlar, kalanlar, kalacak olanlar

Ve (mücrimler): “Ey malik (ey cehennem bekçisi)! Rabbin bizim üzerimize hüküm versin (bizi öldürsün).” diye seslendiler. (Malik): “Muhakkak ki siz, (bu azabın içinde) kalacak olanlarsınız.” dedi.

ZUHRÛF SURESİ 77. Ayeti Hayrat Neşriyat Meali

(Cehennem bekçisine:) 'Ey Mâlik! Rabbin(e duâ et) bizim üzerimize (artık ölümle)hükmetsin! (Ölelim de kurtulalım!)' diye seslenirler. (Mâlik:) 'Doğrusu siz, (bu azabda ebedî olarak böyle) kalıcılarsınız!' der.

Hayrat Neşriyat