Mekke döneminde inmiştir. 89 âyettir. Sûre, adını 35. âyette geçen “Zuhruf” kelimesinden almaktadır. Zuhruf; yaldız, mücevher, dünya hayatının geçici menfaati anlamlarına gelir.


أَمْ يَحْسَبُونَ أَنَّا لَا نَسْمَعُ سِرَّهُمْ وَنَجْوَاهُم بَلَى وَرُسُلُنَا لَدَيْهِمْ يَكْتُبُونَ ﴿٨٠﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

em yahsebûne ennâ lâ nesmeu sırra-hum ve necvâ-hum belâ ve rusulu-nâ ledey-him yektubûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
em yoksa, veya ... mı?
yahsebûne zannediyorlar
ennâ ... olduğumuzu
lâ nesmeu biz işitmeyiz, işitmeyeceğiz
sırra-hum onların sırları
ve necvâ-hum ve onların fısıltıları, gizli konuşmaları
belâ hayır
ve rusulu-nâ ve bizim resûllerimiz, elçilerimiz
ledey-him onların yanında
yektubûne yazıyorlar, yazarlar

Yoksa onların sırlarını ve fısıltılarını işitmeyeceğimizi mi zannediyorlar? Hayır, onların yanında resûllerimiz (elçilerimiz) (herşeyi) yazıyorlar.

ZUHRÛF SURESİ 80. Ayeti Ali Fikri Yavuz Meali

Yoksa biz, (Peygambere tuzak kurmak istiyen) o kâfirlerin kalblerinde gizlediklerini ve fısıltılarını işitmez miyiz sanıyorlar? Hayır işitiyoruz ve onların yanlarında (fısıltı ve niyetlerini tesbit eden melek) elçilerimiz vardır; yazıyorlar.

Ali Fikri Yavuz