Mekke döneminde inmiştir. 89 âyettir. Sûre, adını 35. âyette geçen “Zuhruf” kelimesinden almaktadır. Zuhruf; yaldız, mücevher, dünya hayatının geçici menfaati anlamlarına gelir.


وَتَبَارَكَ الَّذِي لَهُ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَمَا بَيْنَهُمَا وَعِندَهُ عِلْمُ السَّاعَةِ وَإِلَيْهِ تُرْجَعُونَ ﴿٨٥﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve tebârake ellezî lehu mulku es semâvâti ve el ardı ve mâ beyne-humâ ve inde-hu ilmu es sâati ve ileyhi turceûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve tebârake ve mübarek, yüce
ellezî ki o, o
lehu onun
mulku mülk
es semâvâti semalar, gökler
ve el ardı ve arz, yer
ve mâ ve şey(ler)
beyne-humâ ikisi arasında
ve inde-hu ve onun indinde, katında
ilmu es sâati o saatin ilmi
ve ileyhi ve ona
turceûne döndürüleceksiniz

O, öyle yüce ve mübarektir ki, göklerin ve yerin ve ikisi arasındakilerin mülkü O’nundur. O saatin (kıyâmet vaktinin) ilmi, O’nun indindedir. Ve O’na döndürüleceksiniz.

ZUHRÛF SURESİ 85. Ayeti Suat Yıldırım Meali

Göklerin, yerin ve ikisinin arasında olan bütün varlıkların mülk ve hâkimiyetine sahip olan Allah’ın şanı çok yücedir, hayır ve bereketi sınırsızdır. Kıyamet saatini bilmek O’na aittir. Hepiniz sonunda O’nun huzuruna götürüleceksiniz.

Suat Yıldırım