ZUMER SURESİ 10. Ayeti Ahmed Hulusi Meali
Mekke döneminde inmiştir. 75 âyettir. Sûre, adını 71 ve 73. âyetlerde geçen “Zümer” kelimesinden almıştır. Zümer; zümreler, gruplar demektir.
قُلْ يَا عِبَادِ الَّذِينَ آمَنُوا اتَّقُوا رَبَّكُمْ لِلَّذِينَ أَحْسَنُوا فِي هَذِهِ الدُّنْيَا حَسَنَةٌ وَأَرْضُ اللَّهِ وَاسِعَةٌ إِنَّمَا يُوَفَّى الصَّابِرُونَ أَجْرَهُم بِغَيْرِ حِسَابٍ ﴿١٠﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
kul
yâ
ıbâdı
ellezîne
âmenû
ittekû
rabbe-kum
li ellezîne
ahsenû
fî
hâzihi
ed dunyâ
hasenetun
ve ardu allâhi
vâsiatun
innemâ
yuveffe
es sâbirûne
ecra-hum
bi gayri
hisâbin
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
kul | de, söyle |
yâ | ey! |
ıbâdı | benim kullarım |
ellezîne | kimseler, onlar |
âmenû | âmenû oldular, îmân ettiler, Allah'a ulaşmayı dilediler |
ittekû | takva sahibi olun |
rabbe-kum | sizin Rabbiniz |
li ellezîne | kimseler için, onlar için |
ahsenû | en güzel, ahsen olan |
fî | ...'de, içinde |
hâzihi | bu |
ed dunyâ | dünya |
hasenetun | güzellik, iyilik |
ve ardu allâhi | ve Allah'ın arzı, yeri |
vâsiatun | geniş |
innemâ | ancak, sadece, ama, fakat |
yuveffe | vefa edilir, ödenir |
es sâbirûne | sabredenler |
ecra-hum | onların ecirleri, mükâfatları, yaptıklarının karşılığı |
bi gayri | olmaksızın, olmadan |
hisâbin | hesap |
De ki: "Ey âmenû olan kullar, Rabbinize karşı takva sahibi olun! Bu dünyada ahsen olanlar için bir güzellik vardır. Ve Allah’ın arzı geniştir. Ama sabredenlere ecirleri hesapsız ödenir."
ZUMER SURESİ 10. Ayeti Ahmed Hulusi Meali
De ki: "Ey iman eden kullarım, Rabbinizden (yaptığınız her şeyin sonucunu kesinlikle yaşatacağı için) korunun! Bu dünyada güzellikler, iyilik yapanlar (mümin - kâfir fark etmez) içindir. . . Allâh'ın arzı (Beyinin Esmâ özelliklerini açığa çıkarma kapasitesi) geniştir. . . Sadece sabredenlerde bunun karşılığı hesapsız açığa çıkarılır. "
Ahmed Hulusi