ZUMER SURESİ 15. Ayeti Sadık Türkmen Meali
Mekke döneminde inmiştir. 75 âyettir. Sûre, adını 71 ve 73. âyetlerde geçen “Zümer” kelimesinden almıştır. Zümer; zümreler, gruplar demektir.
فَاعْبُدُوا مَا شِئْتُم مِّن دُونِهِ قُلْ إِنَّ الْخَاسِرِينَ الَّذِينَ خَسِرُوا أَنفُسَهُمْ وَأَهْلِيهِمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ أَلَا ذَلِكَ هُوَ الْخُسْرَانُ الْمُبِينُ ﴿١٥﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
fa'budû (fe u'budû)
mâ
şi'tum
min
dûni-hi
kul
inne
el hâsirîne
ellezîne
hasirû
enfuse-hum
ve ehlî-him
yevme el kıyâmeti
e lâ
zâlike
huve
el husrânu
el mubînu
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
fa'budû (fe u'budû) | artık kul olun, tapın |
mâ | şey |
şi'tum | siz dilediniz |
min | ...'den |
dûni-hi | ondan başka |
kul | de, söyle |
inne | muhakkak ki |
el hâsirîne | hüsrana uğrayanlar |
ellezîne | o kimseler, onlar |
hasirû | hüsrana uğradılar, hüsrana düştüler |
enfuse-hum | onların nefsleri, kendileri |
ve ehlî-him | ve onların ehilleri, aileleri |
yevme el kıyâmeti | kıyâmet günü |
e lâ | ... değil mi? |
zâlike | işte bu, bu |
huve | o |
el husrânu | hüsran |
el mubînu | apaçık |
Artık O’ndan başka dilediğiniz şeye tapın. De ki: "Muhakkak ki, kendilerini ve ailelerini hüsrana düşürenler, kıyâmet günü hüsrana uğrayacak olanlardır." Bu apaçık bir hüsran değil mi?
ZUMER SURESİ 15. Ayeti Sadık Türkmen Meali
Siz de O’nun yanında dilediğiniz şeye ibadet ediyorsunuz!” De ki: “Şüphesiz hüsrana uğrayanlar kendilerini ve ailelerini kıyamet günü hüsrana uğratan kimselerdir. Dikkat edin, işte bu apaçık hüsrandır.”
Sadık Türkmen