ZUMER SURESİ 21. Ayeti Ali Fikri Yavuz Meali
Mekke döneminde inmiştir. 75 âyettir. Sûre, adını 71 ve 73. âyetlerde geçen “Zümer” kelimesinden almıştır. Zümer; zümreler, gruplar demektir.
أَلَمْ تَرَ أَنَّ اللَّهَ أَنزَلَ مِنَ السَّمَاء مَاء فَسَلَكَهُ يَنَابِيعَ فِي الْأَرْضِ ثُمَّ يُخْرِجُ بِهِ زَرْعًا مُّخْتَلِفًا أَلْوَانُهُ ثُمَّ يَهِيجُ فَتَرَاهُ مُصْفَرًّا ثُمَّ يَجْعَلُهُ حُطَامًا إِنَّ فِي ذَلِكَ لَذِكْرَى لِأُوْلِي الْأَلْبَابِ ﴿٢١﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
e | mi? |
lem tera | sen görmedin |
enne | ... olduğunu |
allâhe | Allah |
enzele | indirdi |
min | ...'den |
es semâi | sema, gökyüzü, gök |
mâen | su |
fe | böylece |
seleke-hu | onu sokar, akıtır |
yenâbîa | yerden fışkıran su kaynağı, pınarlar |
fî | de, içinde, içine |
el ardı | arz, yeryüzü, yer |
summe | sonra |
yuhricu | çıkarır |
bi-hi | onunla |
zer'an | ekin |
muhtelifen | muhtelif, çeşitli |
elvânu-hu | onun renkleri |
summe | sonra |
yehîcu | kurur |
fe | böylece, artık |
terâ-hu | onu görürsün |
musferran | sararmış olan |
summe | sonra |
yec'alu-hu | onu kılar, yapar |
hutâmen | kuru ot, çer çöp |
inne | muhakkak ki |
fî | ...'de, içinde, ... vardır |
zâlike | işte bu, bu |
le | elbette, mutlaka |
zikrâ | zikir, ibret |
li | için |
ulî el elbâbi | ulûl'elbab, daimî zikir sahipleri |
Allah’ın gökten su indirdiğini böylece onu (suyu), yerin su pınarlarına akıttığını görmedin mi? Sonra onunla çeşitli renklerde ekin çıkarır. Daha sonra kurur. Artık onu sararmış görürsün. Sonra onu kuru bir çöp kılar. Muhakkak ki bunda ulûl’elbab için mutlaka zikir (ibret) vardır.
ZUMER SURESİ 21. Ayeti Ali Fikri Yavuz Meali
(Ey Rasûlüm), görmedin mi ki, Allah gökten bir yağmur indirib de onu, yerde menbalara sokmuştur. Sonra o yağmur sebebiyle türleri çeşit çeşit ekinler bitiriyor. Sonra ekin kuruyor da onu (yeşilken) sararmış görürsün. Sonra da Allah onu bir çöp haline getirir (İşte dünya saltanatı da böyledir). Muhakkak ki bunda, gerçek akıl sahibleri için (Allah’ın mutlak varlığına ve kudretine delâlet eden) bir öğüt ve uyarma var.
Ali Fikri Yavuz