Mekke döneminde inmiştir. 75 âyettir. Sûre, adını 71 ve 73. âyetlerde geçen “Zümer” kelimesinden almıştır. Zümer; zümreler, gruplar demektir.


أَلَمْ تَرَ أَنَّ اللَّهَ أَنزَلَ مِنَ السَّمَاء مَاء فَسَلَكَهُ يَنَابِيعَ فِي الْأَرْضِ ثُمَّ يُخْرِجُ بِهِ زَرْعًا مُّخْتَلِفًا أَلْوَانُهُ ثُمَّ يَهِيجُ فَتَرَاهُ مُصْفَرًّا ثُمَّ يَجْعَلُهُ حُطَامًا إِنَّ فِي ذَلِكَ لَذِكْرَى لِأُوْلِي الْأَلْبَابِ ﴿٢١﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

e lem tera enne allâhe enzele min es semâi mâen fe seleke-hu yenâbîa el ardı summe yuhricu bi-hi zer'an muhtelifen elvânu-hu summe yehîcu fe terâ-hu musferran summe yec'alu-hu hutâmen inne zâlike le zikrâ li ulî el elbâbi
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
e mi?
lem tera sen görmedin
enne ... olduğunu
allâhe Allah
enzele indirdi
min ...'den
es semâi sema, gökyüzü, gök
mâen su
fe böylece
seleke-hu onu sokar, akıtır
yenâbîa yerden fışkıran su kaynağı, pınarlar
de, içinde, içine
el ardı arz, yeryüzü, yer
summe sonra
yuhricu çıkarır
bi-hi onunla
zer'an ekin
muhtelifen muhtelif, çeşitli
elvânu-hu onun renkleri
summe sonra
yehîcu kurur
fe böylece, artık
terâ-hu onu görürsün
musferran sararmış olan
summe sonra
yec'alu-hu onu kılar, yapar
hutâmen kuru ot, çer çöp
inne muhakkak ki
...'de, içinde, ... vardır
zâlike işte bu, bu
le elbette, mutlaka
zikrâ zikir, ibret
li için
ulî el elbâbi ulûl'elbab, daimî zikir sahipleri

Allah’ın gökten su indirdiğini böylece onu (suyu), yerin su pınarlarına akıttığını görmedin mi? Sonra onunla çeşitli renklerde ekin çıkarır. Daha sonra kurur. Artık onu sararmış görürsün. Sonra onu kuru bir çöp kılar. Muhakkak ki bunda ulûl’elbab için mutlaka zikir (ibret) vardır.

ZUMER SURESİ 21. Ayeti Seyyid Kutub Meali

Allah'ın, gökten su indirip, onu yerdeki kaynaklara yerleştiren, sonra onunla çeşitli renklerde ekinler yetiştiren olduğunu görmüyor musun? Sonra ekin kurur; onu sararmış görürsün. Sonra Allah onu bir çöpe dönüştürür. Şüphesiz bunlarda akıl sahipleri için öğüt vardır.

Seyyid Kutub