ZUMER SURESİ 22. Ayeti Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Mekke döneminde inmiştir. 75 âyettir. Sûre, adını 71 ve 73. âyetlerde geçen “Zümer” kelimesinden almıştır. Zümer; zümreler, gruplar demektir.
أَفَمَن شَرَحَ اللَّهُ صَدْرَهُ لِلْإِسْلَامِ فَهُوَ عَلَى نُورٍ مِّن رَّبِّهِ فَوَيْلٌ لِّلْقَاسِيَةِ قُلُوبُهُم مِّن ذِكْرِ اللَّهِ أُوْلَئِكَ فِي ضَلَالٍ مُبِينٍ ﴿٢٢﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
e
fe
men
şereha
allâhu
sadre-hu
li
el islâmi
fe
huve
alâ
nûrin
min
rabbi-hi
fe
veylun
li
el kâsiyeti
kulûbu-hum
min
zikrillâhi (zikri allâhi)
ulaike
fî
dalâlin
mubînin
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
e | mi? |
fe | böylece, o taktirde, artık |
men | kim, kimse |
şereha | şerhetti, açtı, yardı |
allâhu | Allah |
sadre-hu | onun göğsü |
li | için, ...'e |
el islâmi | İslâm, (Allah'a) teslim |
fe | böylece, artık |
huve | o |
alâ | üzerinde |
nûrin | nur |
min | ...'den |
rabbi-hi | onun Rabbi |
fe | böylece, artık, bundan dolayı |
veylun | yazıklar olsun, vay haline |
li | için, ... e |
el kâsiyeti | kasiyet, katılaşma |
kulûbu-hum | onların kalpleri |
min | den |
zikrillâhi (zikri allâhi) | Allah'ın zikri |
ulaike | işte onlar |
fî | ...'de, içinde |
dalâlin | dalâlet |
mubînin | apaçık |
Allah kimin göğsünü İslâm için (Allah’a teslim için) yarmışsa artık o, Rabbinden bir nur üzere olur, değil mi? Allah’ın zikrinden kalpleri kasiyet bağlayanların vay haline! İşte onlar, apaçık dalâlet içindedirler.
ZUMER SURESİ 22. Ayeti Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Demek ki her kimin Allah bağrını İslâma açmış ise işte o rabbından bir nur üzerinde değil mi? O halde vay o Allahın zikrinden kalbleri katılara, onlar bir açık dalâl içindedirler.
Elmalılı Hamdi Yazır