ZUMER SURESİ 23. Ayeti Sadık Türkmen Meali
Mekke döneminde inmiştir. 75 âyettir. Sûre, adını 71 ve 73. âyetlerde geçen “Zümer” kelimesinden almıştır. Zümer; zümreler, gruplar demektir.
اللَّهُ نَزَّلَ أَحْسَنَ الْحَدِيثِ كِتَابًا مُّتَشَابِهًا مَّثَانِيَ تَقْشَعِرُّ مِنْهُ جُلُودُ الَّذِينَ يَخْشَوْنَ رَبَّهُمْ ثُمَّ تَلِينُ جُلُودُهُمْ وَقُلُوبُهُمْ إِلَى ذِكْرِ اللَّهِ ذَلِكَ هُدَى اللَّهِ يَهْدِي بِهِ مَنْ يَشَاء وَمَن يُضْلِلْ اللَّهُ فَمَا لَهُ مِنْ هَادٍ ﴿٢٣﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
allâhu | Allah |
nezzele | indirdi |
ahsene | ahsen, en güzel |
el hadîsi | hadis, söz (ihdas edilen) |
kitâben | kitap |
muteşâbihen | müteşabih, teşbih edilen, benzer, uyumlu |
mesâniye | ikinci, ikişer ikişer |
takşaırru | ürperir |
min-hu | ondan |
culûdu | ciltler, deriler |
ellezîne | onlar |
yahşevne | huşû duyarlar |
rabbe-hum | onların Rabbi |
summe | sonra |
telînu | yumuşar, sükûnet bulur, yatışır |
culûdu-hum | onların ciltleri, derileri |
ve kulûbu-hum | ve onların kalpleri |
ilâ zikri allâhi | Allah'ın zikrine |
zâlike | işte bu |
hudâllâhi (hudâ allâhi) | Allah'ın hidayeti |
yehdî | hidayete erdirir |
bihî | onunla |
men | kim, kimse, kişi |
yeşâu | diler |
ve men | ve kim, kimse, kişi |
yudlil | dalâlette bırakır |
allâhu | Allah |
fe | böylece, artık |
mâ | yoktur |
lehu | ona, onun için |
min | ...'den |
hâdin | hidayetçi |
Allah, ihdas ettiği (nurların) ahsen olanlarını (rahmet, fazl ve salâvâtı), ikişer ikişer (salâvât-rahmet ve salâvât-fazl), Kitab’a müteşabih (benzer) olarak indirdi. Rab’lerinden huşû duyanların ciltleri ondan ürperir. Sonra onların ciltleri ve kalpleri Allah’ın zikriyle yumuşar, sükûnet bulur (yatışır). İşte bu, Allah’ın hidayetidir, dilediğini onunla hidayete erdirir. Ve Allah, kimi dalâlette bırakırsa artık onun için bir hidayetçi yoktur.
ZUMER SURESİ 23. Ayeti Sadık Türkmen Meali
Allah kitabını/kur’an’ını en güzel kelamla/sözün en güzeliyle, ikişerli (olumlusu olumsuzuyla) örnekler vererek indirdi. Rablerinden korkan kişiler (onu ve anlamını okuyorlarken onun etkisinde kalırlar), ondan derileri ürperir! Sonra derileri ve kalpleri Allah’ın zikri (Kur’an) ile huzur bulur. İşte bu, Allah’ın yol göstermesidir! Onunla, dileyen (doğru yola gelmek isteyen) kimseyi doğru yola iletir. Allah; sapıklığı seçip (o yönde) birşeyler yapanı da, sapkınlığında bırakır. Artık onun doğru yolu gösteren bir kılavuzu yoktur.
Sadık Türkmen