ZUMER SURESİ 38. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 75 âyettir. Sûre, adını 71 ve 73. âyetlerde geçen “Zümer” kelimesinden almıştır. Zümer; zümreler, gruplar demektir.
وَلَئِن سَأَلْتَهُم مَّنْ خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ لَيَقُولُنَّ اللَّهُ قُلْ أَفَرَأَيْتُم مَّا تَدْعُونَ مِن دُونِ اللَّهِ إِنْ أَرَادَنِيَ اللَّهُ بِضُرٍّ هَلْ هُنَّ كَاشِفَاتُ ضُرِّهِ أَوْ أَرَادَنِي بِرَحْمَةٍ هَلْ هُنَّ مُمْسِكَاتُ رَحْمَتِهِ قُلْ حَسْبِيَ اللَّهُ عَلَيْهِ يَتَوَكَّلُ الْمُتَوَكِّلُونَ ﴿٣٨﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve le | ve mutlaka, gerçekten |
in | eğer |
seelte-hum | onlara sordun |
men | kim |
halaka | yarattı |
es semâvâti | semalar, gökler |
ve el arda | ve arz, yeryüzü, yer |
le | elbette, şühpesiz, mutlaka |
yekûlunne | derler |
allâhu | Allah |
kul | de, söyle |
e | mi? |
fe | böylece, artık |
raeytum | siz gördünüz |
mâ | şeyler |
ted'ûne | siz tapıyorsunuz |
min | ...'den |
dûni | dışında, başka |
allâhi | Allah |
in | şâyet, eğer |
erâde-niye | benim için diledi |
allâhu | Allah |
bi durrin | darlığı, zararı |
hel | mi? |
hunne | onlar |
kâşifâtu | gideren |
durri-hi | onun zararı |
ev | ya da, veya |
erâde-nî | benim için diledi |
bi | ile, ...'i, ...'e |
rahmetin | rahmet |
hel | mi? |
hunne | onlar |
mumsikâtu | tutanlar |
rahmeti-hî | onun rahmeti |
kul | de, söyle |
hasbiyallâhu (hasbiye allâhu) | Allah bana yeter |
aleyhi | ona |
yetevekkelu | tevekkül eder |
el mutevekkilûne | tevekkül edenler |
Ve eğer gerçekten onlara: “Gökleri ve yeri kim yarattı?” diye sorarsan, mutlaka: “Allah” derler. De ki: “Allah’tan başka taptıklarınızı gördünüz mü? Eğer Allah bana bir zarar dileseydi, O’nun zararını onlar giderebilir mi? Veya bana bir rahmet dileseydi, O'nun rahmetini tutabilirler mi (engelleyebilirler mi)?” De ki: “Allah bana yeter! Tevekkül edenler (yalnız) O'na tevekkül ederler (O'nu vekil ederler).”
ZUMER SURESİ 38. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Eğer onlara: "gökleri ve yeri yaratan kimdir?" diye sorarsan "Allah!" derler. De ki: "Peki öyleyse, şimdi baksanıza Allahtan başka ibadet ettiğiniz şu nesnelere: Şayet Allah bana bir musîbet verirse bunlar o musîbeti giderebilirler mi? Yahut bana rahmet ve nimet vermek isterse o rahmeti engelleyebilirler mi? Şu halde sen şöyle de: "Allah bana kâfidir. Güvenecek yer arayanlar da, yalnız O’na dayanıp güvensinler."
Suat Yıldırım