Mekke döneminde inmiştir. 75 âyettir. Sûre, adını 71 ve 73. âyetlerde geçen “Zümer” kelimesinden almıştır. Zümer; zümreler, gruplar demektir.


أَمِ اتَّخَذُوا مِن دُونِ اللَّهِ شُفَعَاء قُلْ أَوَلَوْ كَانُوا لَا يَمْلِكُونَ شَيْئًا وَلَا يَعْقِلُونَ ﴿٤٣﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

em ittehazû min dûni allâhi şufeâe kul e ve lev kânû lâ yemlikûne şey'en ve lâ ya'kılûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
em veya, yoksa
ittehazû edindiler
min ...'den
dûni başka
allâhi Allah
şufeâe şefaatçiler
kul de, söyle
e mi?
ve lev ve eğer, olsa, ... ise
kânû idiler, oldular
lâ yemlikûne malik olmazlar, güçleri yetmez
şey'en bir şey
ve lâ ya'kılûne ve akıl etmezler

Yoksa onlar, Allah’tan başka şefaatçiler mi edindiler? De ki: "Onlar bir şeye (bir güce) malik olmasalar ve akıl etmeseler de mi?"

ZUMER SURESİ 43. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali

Ama onlar, Allah'ın yanısıra hayali şefaatçilere de kulluk yapmayı tercih ederler. De ki: “Nasıl olur ilahlaştırdığınız her türlü şeylerin hiçbir şeye gücü yetmese ve hiçbir şeyi anlamasalarda mı, bunlardan şefaat bekleyeceksiniz?”

Abdullah Parlıyan