ZUMER SURESİ 46. Ayeti Ahmed Hulusi Meali
Mekke döneminde inmiştir. 75 âyettir. Sûre, adını 71 ve 73. âyetlerde geçen “Zümer” kelimesinden almıştır. Zümer; zümreler, gruplar demektir.
قُلِ اللَّهُمَّ فَاطِرَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ عَالِمَ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ أَنتَ تَحْكُمُ بَيْنَ عِبَادِكَ فِي مَا كَانُوا فِيهِ يَخْتَلِفُونَ ﴿٤٦﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
kul
allâhumme
fâtıra
es semâvâti
ve el ardı
âlime
el gaybi
ve eş şehâdeti
ente
tahkumu
beyne
ıbâdi-ke
fî mâ
kânû
fîhi
yahtelifûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
kul | de, söyle |
allâhumme | Allah'ım |
fâtıra | yaratan |
es semâvâti | semalar, gökler |
ve el ardı | ve yeryüzü, arz, yer |
âlime | bilen |
el gaybi | gayb, görünmeyen |
ve eş şehâdeti | ve görünen |
ente | sen |
tahkumu | hükmedersin |
beyne | arasında |
ıbâdi-ke | (senin) kulların |
fî mâ | o şeyde |
kânû | ... idiler, ... oldular |
fîhi | onda, hakkında |
yahtelifûne | ihtilâf ederler |
De ki: "Allah’ım! Gökleri ve yeri yaratan, gaybı (görünmeyeni) ve görüneni bilen Sensin. Kullarının arasında, ihtilâf etmiş oldukları şeyler hakkında hüküm verecek olan Sensin."
ZUMER SURESİ 46. Ayeti Ahmed Hulusi Meali
De ki: "Ey Allâh'ım, semâların ve arzın Fâtır'ı; gaybı ve şehâdeti bilen; tartıştıkları konuda kulların arasında sen hüküm verirsin!"
Ahmed Hulusi