ZUMER SURESİ 71. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Mekke döneminde inmiştir. 75 âyettir. Sûre, adını 71 ve 73. âyetlerde geçen “Zümer” kelimesinden almıştır. Zümer; zümreler, gruplar demektir.
وَسِيقَ الَّذِينَ كَفَرُوا إِلَى جَهَنَّمَ زُمَرًا حَتَّى إِذَا جَاؤُوهَا فُتِحَتْ أَبْوَابُهَا وَقَالَ لَهُمْ خَزَنَتُهَا أَلَمْ يَأْتِكُمْ رُسُلٌ مِّنكُمْ يَتْلُونَ عَلَيْكُمْ آيَاتِ رَبِّكُمْ وَيُنذِرُونَكُمْ لِقَاء يَوْمِكُمْ هَذَا قَالُوا بَلَى وَلَكِنْ حَقَّتْ كَلِمَةُ الْعَذَابِ عَلَى الْكَافِرِينَ ﴿٧١﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
vesîka | sevkedildi (sevkedilirler), sürüldü (sürülürler) |
ellezîne | onlar |
keferû | inkâr ettiler
(ellezîne keferû: inkâr edenler, kâfirler) |
ilâ cehenneme | cehenneme |
zumeran | zümre zümre, gurup gurup |
hattâ | hatta, ... olunca |
izâ | ... olduğu zaman |
câu-hâ | ona geldiler |
futihat | açıldı (açılır) |
ebvâbu-hâ | onun kapıları |
ve kâle | ve dedi (derler) |
lehum | onlara |
hazenetu-hâ | onun bekçileri |
e | mi? |
(e) lem ye'ti-kum | size gelmedi (mi?) |
rusulun | resûller |
min-kum | sizden, sizin içinizden |
yetlûne | tilâvet ediyor, okuyor |
aleykum | size |
âyâti | âyetler |
rabbi-kum | sizin Rabbiniz |
ve yunzirûne-kum | ve sizi uyarırlar |
likâe | karşılaşma, ulaşma (gelme), kavuşma |
yevmi-kum | sizin gününüz |
hâzâ | bu |
kâlû | dediler |
belâ | evet |
ve lâkin | ve fakat |
hakkat | hak oldu |
kelimetu el azâbi | azap sözü |
alâ | üzerine |
el kâfirîne | kâfirler |
Kâfirler, zümre zümre cehenneme sürülürler. Oraya geldikleri zaman, onun (cehennemin) kapıları açılır. Ve onun (cehennemin) bekçileri onlara derler ki: “Size, sizden (sizin aranızdan) olan resûller gelmedi mi ki, size Rabbinizin âyetlerini okusun, bugüne (buraya) geleceğinizi (söyleyerek) uyarsın?” (Cehenneme gidenler) dediler ki: “Evet (geldiler).” Fakat azap sözü kâfirlerin üzerine hak oldu.
ZUMER SURESİ 71. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenler, bölük bölük cehenneme sürüleceklerdir. Oraya vardıklarında kapılar açılacak ve cehennem bekçileri onlara: “Aranızdan size, Rabbinizden mesajlar getiren ve sizi bu hesap gününe karşı uyaran elçiler gelmedi mi?” diye soracaklar. Onlar da: “Elbette geldiler” diye cevap verecekler. Ama gerçekleri inkâr edenler için, azap hükmü çoktan verilmiş olacaktır.
Abdullah Parlıyan