ZUMER SURESİ 8. Ayeti Ali Ünal Meali
Mekke döneminde inmiştir. 75 âyettir. Sûre, adını 71 ve 73. âyetlerde geçen “Zümer” kelimesinden almıştır. Zümer; zümreler, gruplar demektir.
وَإِذَا مَسَّ الْإِنسَانَ ضُرٌّ دَعَا رَبَّهُ مُنِيبًا إِلَيْهِ ثُمَّ إِذَا خَوَّلَهُ نِعْمَةً مِّنْهُ نَسِيَ مَا كَانَ يَدْعُو إِلَيْهِ مِن قَبْلُ وَجَعَلَ لِلَّهِ أَندَادًا لِّيُضِلَّ عَن سَبِيلِهِ قُلْ تَمَتَّعْ بِكُفْرِكَ قَلِيلًا إِنَّكَ مِنْ أَصْحَابِ النَّارِ ﴿٨﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve izâ | ve ... olduğu zaman |
messe | dokundu |
el insâne | insan |
durrun | darlık, sıkıntı, zarar |
deâ | dua etti |
rabbe-hu | onun Rabbi |
munîben | münîb olarak, yönelerek |
ileyhi | ona |
summe | sonra |
izâ | ... olduğu zaman |
havvele-hu | ona verdi, lütfetti |
ni'meten | ni'met |
min-hu | ondan, kendisinden, kendinden |
nesiye | unuttu |
mâ kâne | olmadı |
yed'û | dua eder |
ileyhi | ona |
min | ...'den |
kablu | önce |
ve ceale | ve kıldı, yaptı, yarattı |
li allâhi | Allah için, Allah'a |
endâden | eşler, ortaklar |
li yudılle | saptırmak için, dalâlete düşürmek için |
an | ...'den |
sebîli-hi | onun yolu |
kul | de, söyle |
temetta’ | metalan, faydalan |
bi kufri-ke | küfrünle, inkârınla |
kalîlen | az, biraz |
inne-ke | muhakkak ki sen |
min | ...'den |
ashâbi en nâri | ateşin halkı, ateş ehli, cehennem ehli |
Ve insana bir zarar dokunduğu zaman, Rabbine yönelerek ona dua eder. Sonra (Allah) kendinden bir ni’met lütfettiği zaman daha önce ona dua ettiğini (yalvardığını) unutur. O’nun (Allah’ın) yolundan saptırmak için Allah’a eşler kılar. De ki: “Küfrün ile biraz daha metalan(faydalan). Muhakkakki sen, cehennem ehlindensin.”
ZUMER SURESİ 8. Ayeti Ali Ünal Meali
İnsan (öyledir ki), başı derde girince gönülden O’na yönelerek Rabbisine yalvarır; ama biraz sonra Allah ona Kendi katından bir nimet ve imkân verince, bu defa daha önce O’na yalvardığını unutur ve Allah için denkler, ortaklar uydurmaya başlar, böylece O’nun yolundan hem kendi sapar, hem de başkalarını saptırır. (Böylesine) de ki: “Küfür ve nankörlüğün içinde hayattan biraz daha kâm al bakalım. Nasıl olsa, Ateş’in yoldaşlarındansın.”
Ali Ünal