Mekke döneminde inmiştir. 42 âyettir. Sûre, adını birinci âyetteki “abese” fiilinden almıştır. “Abese”, “yüzünü ekşitti” demektir.


فَإِذَا جَاءتِ الصَّاخَّةُ ﴿٣٣﴾


ABESE SURESİ 33. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

fe izâ câet es sâhhatu
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
fe fakat
izâ ... olduğu zaman
câet geldi
es sâhhatu sağır edici büyük gürleme

Fakat o sahha (sağır edici büyük gürleme) geldiği zaman.

ABESE SURESİ 33. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

(33-37) Kişinin kardeşinden, annesinden, babasından, eşinden ve çocuklarından kaçacağı gün kulakları sağır edercesine şiddetli ses geldiği vakit, işte o gün onlardan herkesin kendini meşgul edecek bir işi vardır.

Diyanet İşleri

Derken âdetâ kulakları sağır eden o bağırış gelip çattı mı.

Abdulbaki Gölpınarlı

Kulakları sağır eden o ses geldiğinde,

Adem Uğur

O korkunç sayha duyulduğunda,

Ahmed Hulusi

Kulakları sağır eden o ses geldiğinde herkesin derdi vardır.

Ahmet Tekin

Ancak o kulakları sağır edercesine şiddetli gürültü geldiği zaman,

Ahmet Varol

Fakat 'kulakları patlatırcasına olan o gürleme' geldiği zaman,

Ali Bulaç

Amma kıyamet sayhası geldiği zaman,

Ali Fikri Yavuz

O muazzam gurultu, kiyamet kopup geldigi zaman;

Bekir Sadak

Kulakları sağırlaştıracak o Kıyamet gürültüsü geldiğinde ;

Celal Yıldırım

O muazzam gürültü, kıyamet kopup geldiği zaman;

Diyanet İşleri (eski)

Kulakları sağır eden o ses geldiğinde,

Diyanet Vakfi

Sonra, o müthiş patlama gerçekleşince,

Edip Yüksel

Amma geldiği vakıt o Sahha (o sayhasını dinletecek belâ)

Elmalılı Hamdi Yazır

Ama o sayha (gürültüsünü dinletecek bela) geldiği zaman,

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

Kulakları sağır eden o gürültü geldiğinde,

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Kulakları sağır edercesine yüksek o gürültü geldiği zaman.

Seyyid Kutub

Fakat 'kulakları patlatırcasına olan o gürleme' geldiği zaman,

Gültekin Onan

Fakat o kulakları sağır edercesine haykıracak olan ses geldiği zaman,

Hasan Basri Çantay

Derken (kulakları sağır eden) o şiddetli gürültü (Sûr’a ikinci üfürülüş) geldiği zaman!

Hayrat Neşriyat

O büyük gürültü geldiği zaman;

İbni Kesir

Ve böylece, (yeniden dirilmenin) o kulakları sağır eden çağrısı duyulduğunda,

Muhammed Esed

Sonra o pek kuvvetli sayha geldiği vakit.

Ömer Nasuhi Bilmen

Çarpınca kulakları sağır eden o gürültü geldiği zaman!

Ömer Öngüt

O büyük gürültü geldiği zaman,

Şaban Piriş

Ama vakti gelip de o kulakları patlatan dehşetli gün geldiği zaman

Suat Yıldırım

Çarpınca kulakları sağır eden o gürültü geldiği zaman,

Süleyman Ateş

Fakat 'kulakları patlatırcasına olan o gürleme' geldiği zaman,

Tefhim-ul Kuran

O müthiş ses kulaklara çarptığında,

Ümit Şimşek

Şiddetle çarpanın çıkardığı korkunç ses geldiğinde,

Yaşar Nuri Öztürk

Derken kulakları sağır edercesine gelecek olan kıyametin çağrısı duyulunca…

Abdullah Parlıyan

Kulakları sağır eden o ses geldiğinde,

Bayraktar Bayraklı

Kulakları sağırlaştıracak o kıyamet gürültüsü geldiği zaman.

Cemal Külünkoğlu

Fakat kulakları sağır eden o ses geldiğinde.

Kadri Çelik

Ama nihayet, kulakları patlatacak çığlığın vakti geldiğinde,

Ali Ünal

Fakat o dehşetli gürültü geldiğinde.

Harun Yıldırım

Ve nihayet kulakları sağır eden o (mahşer) çığlığı koptuğunda;

Mustafa İslamoğlu

Okulaklari sağır edici ses geldiği zaman;

Sadık Türkmen

Sonra, kıyameti bildiren o ses (sura üfürüldüğünde) geldiğinde.

İlyas Yorulmaz

Fakat o sahha (sağır edici büyük gürleme) geldiği zaman.

İmam İskender Ali Mihr