Mekke döneminde inmiştir. 35 âyettir. Sûre, adını 21. âyette geçen “Ahkâf” kelimesinden almıştır. Ahkâf, sûrede sözü edilen “Âd” kavminin yaşadığı Yemen’de bir bölgenin adı olup, uzun ve kıvrımlı kum yığınları demektir.


قَالُوا أَجِئْتَنَا لِتَأْفِكَنَا عَنْ آلِهَتِنَا فَأْتِنَا بِمَا تَعِدُنَا إِن كُنتَ مِنَ الصَّادِقِينَ ﴿٢٢﴾


AHKÂF SURESİ 22. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

kâlû e ci'te-nâ li te'fike-nâ an âliheti-nâ fe'ti-nâ bi mâ teıdu-nâ in kunte min es sâdikîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
kâlû dediler
e ci'te-nâ bize mi geldin?
li te'fike-nâ bizi çevirmek, vazgeçirmek için
an âliheti-nâ ilâhlarımızdan
fe'ti-nâ o zaman bize getir
bi mâ şeyi
teıdu-nâ bize vadettiğin (negatif vaad)
in eğer
kunte sen ... isen
min es sâdikîne sadıklardan, doğru sözlülerden, doğru söyleyenlerden

“Sen bizi ilâhlarımızdan döndürmek için mi bize geldin? Eğer sen sadıklardan (doğru söyleyenlerden) isen, o zaman bize vaadettiğin şeyi (azabı) getir.” dediler.

AHKÂF SURESİ 22. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

Onlar ise, “Sen bizi ilâhlarımızdan alıkoymak için mi geldin? Doğru söyleyenlerden isen bizi tehdit ettiğin şeyi başımıza getir” dediler.

Diyanet İşleri

Onlar, sen demişlerdi, bizi mâbutlarımızdan vazgeçirmeye mi geldin, doğru söyleyenlerdensen bize vaadettiğini getir başımıza artık.

Abdulbaki Gölpınarlı

Sen bizi tanrılarımızdan çevirmek için mi bize geldin? Hadi, doğru söyleyenlerden isen, bizi tehdit ettiğin şeyi başımıza getir dediler.

Adem Uğur

Dediler ki: "Tanrılarımızdan döndürmek için mi bize geldin? Eğer sadıklardansan, kendisiyle tehdit ettiğini bize getir!"

Ahmed Hulusi

Onlar:
'Sen, bizi, ilâhlarımızdan vazgeçirmek için mi, geldin? Eğer sözünde doğru isen, bizi tehdit ettiğin azâbı hemen getir.' dediler.

Ahmet Tekin

Dediler ki: 'Sen bizi ilahlarımızdan alıkoymak için mi bize geldin? Öyleyse doğru sözlülerden isen bize vaad ettiğini getir.'

Ahmet Varol

Dediler ki: "Sen, bizi ilahlarımızdan çevirmek için mi bize geldin? Şu halde eğer doğru söylüyorsan, tehdit ettiğin şeyi, bize getir."

Ali Bulaç

Onlar (Hûd’a) dediler ki: “- Sen, ibadet ettiğimiz putlarımızdan bizi çevirmek için mi bize geldin? Haydi, eğer doğru söyliyenlerdensen, bize vaad edib korkuttuğun azabı, getir bize!...”

Ali Fikri Yavuz

«ize, bizi tanrilarimizdan alikoymak icin mi geldin? Dogru sozlulerden isen, bizi tehdit ettigin seyi basimiza getir» dediler.

Bekir Sadak

Onlar da, «sen bizi tanrılarımızdan döndürmek için mi geldin ? Eğer doğrulardan isen, tehdîd edip durduğun azabı getir» dediler.

Celal Yıldırım

'Bize, bizi tanrılarımızdan alıkoymak için mi geldin? Doğru sözlülerden isen, bizi tehdit ettiğin şeyi başımıza getir' dediler.

Diyanet İşleri (eski)

«Sen bizi tanrılarımızdan çevirmek için mi bize geldin? Hadi, doğru söyleyenlerden isen, bizi tehdit ettiğin şeyi başımıza getir» dediler.

Diyanet Vakfi

'Bizi tanrılarımızdan saptırmak için mi bize geldin? Doğru sözlü isen bize söz verdiğini getir bakalım,' dediler.

Edip Yüksel

Sen, dediler: bizi ma'budlarımızdan çevirmek için mi geldin bize? Haydi getir! O bize va'd edib durduğun azâbı sadıklardan isen.

Elmalılı Hamdi Yazır

Onlar: «Sen bizi tanrılarımızdan çevirmek için mi geldin bize? Haydi getir bize, o tehdit edip durduğun o azabı; eğer doğru söyleyenlerden isen!» dediler.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

Onlar: «Sen bizi ilâhlarımızdan çevirmek için mi geldin? Eğer doğru söyleyenlerden isen o bize vaad edip durduğun azabı haydi getir.» dediler.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Dediler: «Sen bizi tanrılarımızdan çevirmek için mi geldin? Doğrulardan isen bizi tehdit ettiğin şeyi getir.»

Seyyid Kutub

Dediler ki: "Sen, bizi tanrılarımızdan çevirmek için mi bize geldin? Şu halde eğer doğru söylüyorsan, tehdit ettiğin şeyi, bize getir."

Gültekin Onan

Dediler ki: «Sen bize, bizi Tanrılarımız (a tapmak) dan döndürmen için mi geldin? öyleyse bizi tehdîd etmekde olduğun şey'i, eğer (iddianda) doğru söyleyenlerdensen, getir bize».

Hasan Basri Çantay

(Onlar:) '(Sen) bizi ilâhlarımızdan çevirmek için mi geldin? Eğer (iddiâsında) doğru kimselerden isen, haydi bizi tehdîd edip durduğun (azâb)ı bize getir!' dediler.

Hayrat Neşriyat

Onlar da: Sen, bizi tanrılarımızdan döndürmek için mi geldin? Doğru söyleyenlerden isen; haydi taehdit ettiğin şeyi başımıza getir, demişlerdi.

İbni Kesir

Onlar, "Sen," dediler, "Bizi tanrılarımızdan soğutup vazgeçirmek için mi geldin? Öyleyse, eğer hakikat erbabı isen, bizi tehdit edip durduğun şu (akibeti) gerçekleştir bakalım!"

Muhammed Esed

Dediler ki: «Sen bize geldin mi ki, bizi ilâhlarımızdan geri döndüresin? İmdi bize vaadettiğin şeyleri getiriver, eğer sen sâdıklardan oldu isen.»

Ömer Nasuhi Bilmen

Dediler ki: "Sen bizi ilâhlarımızdan çevirmek için mi geldin? Doğru sözlülerden isen, hadi bizi tehdit edip durduğun azabı başımıza getir. "

Ömer Öngüt

Onlar da: -Bizi ilahlarımızdan ayırmak için mi geldin? Eğer doğru sözlülerden isen haydi bize getir, bizi tehdit ettiğin şeyi! demişlerdi.

Şaban Piriş

Onlar: "Sen bizi tanrılarımızdan vazgeçirmeye mi geldin! Haydi, iddianda tutarlı isen, geleceğini bildirerek bizi tehdit ettiğin azabı başımıza getir bakalım!" dediler.

Suat Yıldırım

Dediler: "Sen bizi tanrılarımızdan çevirmek için mi geldin? Doğrulardan isen bizi tehdit ettiğin şeyi bize getir."

Süleyman Ateş

Dediler ki: «Sen, bizi ilahlarımızdan çevirmek için mi bize geldin? Şu halde eğer doğru söylüyorsan, tehdit ettiğin şeyi, bize getir.»

Tefhim-ul Kuran

Onlar ise 'Sen bizi tanrılarımızdan vazgeçirmek için mi geldin?' dediler. 'Doğru söylüyorsan, bize vaad ettiğin şeyi getir.'

Ümit Şimşek

Dediler: "Sen bizi, tanrılarımızdan yüz geri etmek için mi geldin? Eğer doğru sözlülerden isen, bizi tehdit ettiğin şeyi ortaya getir."

Yaşar Nuri Öztürk

Onlar da: “Sen bizi ilahlarımızdan alıkoyup döndürmek için mi geldin? Eğer doğru sözlü biri isen, tehdit ettiğin azabı getir de görelim” dediler.

Abdullah Parlıyan

Onlar, “Sen bizi tanrılarımızdan vazgeçirmeye mi geldin? Eğer doğru söylüyorsan haydi, uyardığın azabı getir!” dediler.

Bayraktar Bayraklı

Onlar ise: “Sen bizi ilâhlarımızdan alıkoymak için mi geldin? Doğru söyleyenlerden isen bizi tehdit ettiğin şeyi (azabı) başımıza getir” demişlerdi.

Cemal Külünkoğlu

(Ona) Dediler ki: “Sen bizi ilahlarımızdan çevirmek için mi bize geldin? O halde eğer doğru söylüyorsan, vaat ettiğin şeyi bize getir!”

Kadri Çelik

“Sen bizi ilâhlarımızdan vazgeçirmeye mi geldin?” diye mukabelede bulundular. “Eğer iddianda tutarlı olup doğruyu söylüyorsan, bizi kendisiyle tehdit ettiğin o azabı haydi getir de görelim!”

Ali Ünal

Dediler ki: “Sen, bizi ilahlarımızdan çevirmek için mi geldin? Şu halde eğer doğru söylüyorsan tehdit ettiğin şeyi bize getir.”

Harun Yıldırım

Onlar da: "Sen bizi ilahlarımızdan soğutmak için mi geldin? Eğer sözüne sadıksan, haydi tehdit ettiğin şeyi getir!" dediler.

Mustafa İslamoğlu

Dediler ki: “Sen bizi ilâhlarımızdan çevirmek için mi geldin? Öyleyse, bizi tehdit ettiğin şeyi getir! Eğer doğru söyleyenlerden isen!”

Sadık Türkmen

Kavmi “Sen bizi ilahlarımızdan vaz geçirmek için mi geldin? Eğer doğru söyleyenlerden isen, bize vaat ettiğini (hesap gününü) başımıza getir” dediler.

İlyas Yorulmaz

“Sen bizi ilâhlarımızdan döndürmek için mi bize geldin? Eğer sen sadıklardan (doğru söyleyenlerden) isen, o zaman bize vaadettiğin şeyi (azabı) getir.” dediler.

İmam İskender Ali Mihr