Medine döneminde inmiştir. 200 âyettir. Sûre, adını 33. âyette geçen “Âl-i İmrân” tamlamasından almıştır. Âl-i İmrân, İmrân ailesi demektir.


الَّذِينَ قَالُواْ لإِخْوَانِهِمْ وَقَعَدُواْ لَوْ أَطَاعُونَا مَا قُتِلُوا قُلْ فَادْرَؤُوا عَنْ أَنفُسِكُمُ الْمَوْتَ إِن كُنتُمْ صَادِقِينَ ﴿١٦٨﴾


ÂLİ İMRÂN SURESİ 168. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

ellezîne kâlû li ihvâni-him ve kaadû lev atâû-nâ mâ kutilû kul fe idreû an enfusi-kum el mevte in kuntum sâdıkîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ellezîne onlar
kâlû dediler
li ihvâni-him kardeşleri için
ve kaadû ve oturdular
lev atâû-nâ eğer bize itaat etselerdi
mâ kutilû öldürülmezlerdi
kul de, söyle
fe idreû o zaman, haydi savın
an enfusi-kum kendinizden
el mevte ölüm
in kuntum eğer siz .... iseniz
sâdıkîne sâdık kimseler

Onlar (münafıklar), kendileri oturdukları (savaşa gitmedikleri) halde, savaşa katılan kardeşleri için: "Eğer bize itaat etselerdi, öldürülmezlerdi." dediler. (Onlara) de ki: "Eğer (sözünüzde) sâdık kimselerseniz, haydi ölümü kendinizden savın."

ÂLİ İMRÂN SURESİ 168. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

(Onlar), kendileri oturup kaldıkları hâlde kardeşleri için, “Eğer bize uysalardı, öldürülmezlerdi” diyen kimselerdir. De ki: “Eğer doğru söyleyenler iseniz kendinizden ölümü savın.”

Diyanet İşleri

Onlar öyle kişilerdir ki otururlar da kardeşlerine, eğer derler, bizi dinleselerdi öldürülmeyeceklerdi. De ki: Ölümü çevirin kendinizden sözünüz doğruysa.

Abdulbaki Gölpınarlı

(Evlerinde) oturup da kardeşleri hakkında: "Bize uysalardı öldürülmezlerdi" diyenlere, "Eğer doğru sözlü insanlar iseniz, canlarınızı ölümden kurtarın bakalım!" de.

Adem Uğur

O savaşa katılmayanlar, kardeşleri için "Eğer bize uysalardı, öldürülmezlerdi" dediler. De ki: "Dediğiniz doğru ise ölümü uzak kılın başınızdan bakalım!"

Ahmed Hulusi

Evlerinde oturup da, kardeşlerine:
'Bize uysalardı, öldürülmezlerdi' diyenlere:
'Eğer iddianızda doğru iseniz, kendinizden ölümü uzaklaştırın, bakalım' de.

Ahmet Tekin

Onlar kendileri oturup kaldıkları halde kardeşleri hakkında: 'Eğer bizim sözümüzü tutsalardı öldürülmezlerdi' diyenlerdir. De ki: 'Eğer doğru sözlü iseniz ölümü kendinizden savın bakalım!.'

Ahmet Varol

Onlar, kendileri oturup kardeşleri için: "Eğer bize itaat etselerdi, öldürülmezlerdi" diyenlerdir. De ki: "Eğer doğru sözlüler iseniz, ölümü kendinizden savın öyleyse."

Ali Bulaç

Uhud gününde Medine’de oturup, savaşta ölen yakınları hakkında: “- Eğer bizi dinleselerdi ölmiyeceklerdi” diyen o münafıklara şöyle söyle: “- Öyle ise, kendinizden ölümü geri çevirin, eğer sadıklardansanız.”

Ali Fikri Yavuz

Onlar oturup, kardesleri icin: «Bize itaat etselerdi oldurulmezlerdi» dediler. De ki: «Eger dogru sozlu iseniz, olumu kendinizden savin".

Bekir Sadak

O münafıklar ki, oturdular da savaşa katılan kardeşleri için, «Bize uyup kalsalardı öldürülmezlerdi» dediler. De ki: Eğer doğrulardan iseniz haydi kendinizden ölümü geri çevirin !

Celal Yıldırım

Onlar oturup, kardeşleri için: 'Bize itaat etselerdi öldürülmezlerdi' dediler. De ki: 'Eğer doğru sözlü iseniz, ölümü kendinizden savın'.

Diyanet İşleri (eski)

(Evlerinde) oturup da kardeşleri hakkında: «Bize uysalardı öldürülmezlerdi» diyenlere, «Eğer doğru sözlü insanlar iseniz, canlarınızı ölümden kurtarın bakalım!» de.

Diyanet Vakfi

Onlar oturup, akrabaları için şunu söylediler: 'Bize uysalardı öldürülmeyeceklerdi.' De ki, 'Ölümü kendinizden savın da doğru sözlü olduğunuzu kanıtlayın.'

Edip Yüksel

Onlar ki oturdular da muharebeye giden ihvanları için «bizi dinleselerdi katl olunmazlardı» dediler, deki haydin o halde kendinizden ölümü def'edin eğer gerçekseniz

Elmalılı Hamdi Yazır

Kendileri oturarak savaşa giden kardeşleri için: «Bizi dinleselerdi öldürülmezlerdi.» diyenlere de ki: «Haydi, o halde kendinizden ölümü geri çevirin, eğer gerçeği söylüyorsanız!

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

Kendileri oturup kaldıkları halde kardeşleri için: «Eğer bize uysalardı öldürülmezlerdi» dediler. Onlara de ki: «Eğer iddianızda doğru iseniz, kendinizden ölümü uzaklaştırınız».

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Onlar, evlerinde oturup savaşa katılan kardeşleri için «Eğer bizim sözümüzü dinleselerdi, öldürülmezlerdi» diyenlerdir. De ki; «Eğer doğru söylüyorsanız, ölümü kendi başınızdan savın bakalım.»

Seyyid Kutub

Onlar, kendileri oturup kardeşleri için : "Eğer bize itaat etselerdi, öldürülmezlerdi" diyenlerdir. De ki : "Eğer doğru sözlüler iseniz, ölümü kendinizden savın öyleyse."

Gültekin Onan

Kendileri (evlerinde) oturarak kardeşlerine: «Eğer bizi dinleselerdi ölmeyeceklerdi» diyen o adamlara de ki: «öyle ise kendi nefislerinizden ölümü geri çevirin, eğer doğrucu (adam) larsanız».

Hasan Basri Çantay

Onlar ki (savaşa gitmeyip, evlerinde) oturdukları hâlde, (Uhud günü şehîd edilen)kardeşleri için: 'Eğer bize itaat etselerdi, öldürülmezlerdi!' dediler. (Ey Habîbim!) De ki: 'Eğer (iddiânızda) doğru kimseler iseniz, haydi kendinizden ölümü def' edin!'

Hayrat Neşriyat

Kendileri oturarak kardeşleri için: Bize uysalardı öldürülmezlerdi, diyenlere, de ki: Şayet sadıklardan iseniz, kendi nefislerinizden ölümü geri çevirin.

İbni Kesir

kendilerini (savaştan) geri tutanlar, (öldürülen) kardeşleri hakkında, (sonradan,) "Bizi dinleselerdi öldürülmüş olmayacaklardı" dediler. De ki: "Peki, sözünüzde samimi iseniz ölümü başınızdan savın bakalım!"

Muhammed Esed

Onlar ki, kendileri oturdukları halde kardeşleri için «Eğer bize itaat etseydiler öldürülmezler idi,» dediler. De ki: «Öyle ise kendi nefislerinizden ölümü defediniz! Eğer sâdık kimseler iseniz.»

Ömer Nasuhi Bilmen

Onlar (evlerinde) oturup da kardeşleri için: “Bize itaat etselerdi öldürülmezlerdi. ” dediler. Resulüm! De ki: “Eğer doğru sözlü iseniz ölümü kendinizden savın. ”

Ömer Öngüt

Oturdukları yerden, öldürülen kardeşleri için: -Bize uysalardı öldürülmezlerdi, diyen kimselere de ki: -Haydi, doğru söylüyorsanız, ölümü kendinizden savın!

Şaban Piriş

Onlar o münafıklardır ki kendileri savaşa çıkmayıp evde oturmaları yetmiyor gibi, bir de kalkıp (bilgiçlik taslayarak) savaşta şehid olan arkadaşları hakkında: "Sözümüze kulak verselerdi böyle öldürülmezlerdi." derler. De ki: "Eğer, iddianızda tutarlı iseniz, haydi elinizden geliyorsa kendinizi ölümün elinden kurtarın bakalım!"

Suat Yıldırım

(Savaştan geri kalıp) Oturarak, kardeşleri için "Bizim sözümüzü tutsalardı, öldürülmezlerdi." diyenlere söyle: "Eğer doğru iseniz, kendinizden ölümü savınız!"

Süleyman Ateş

Onlar, kendileri oturup kardeşleri için: «Eğer bize itaat etselerdi, öldürülmezlerdi» diyenlerdir. De ki: «Eğer doğru sözlüler iseniz, ölümü kendinizden savın öyleyse.»

Tefhim-ul Kuran

Evlerinde oturup da şehit kardeşleri için 'Bizi dinleseler öldürülmezlerdi' diyenlere sen de ki: Eğer doğru söylüyorsanız, ölümü kendinizden uzaklaştırın.

Ümit Şimşek

Yerlerinde oturup da kardeşleri için, "Bizi dinlemiş olsalardı öldürülmeyeceklerdi." diyenlere şöyle söyle: "Eğer doğru sözlüler iseniz, kendi benliklerinizden uzaklaştırın ölümü!"

Yaşar Nuri Öztürk

Savaştan geri kalıp evlerinde oturarak öldürülen kardeşleri hakkında, sonradan “Bizi dinleselerdi, öldürülmezlerdi” diyenlere söyle: “Eğer doğruysanız, ölümü engellesenize.”

Abdullah Parlıyan

Evlerinde oturup da kardeşleri hakkında “Bize uysalardı öldürülmezlerdi” diyenlere, “Eğer doğru sözlü insanlar iseniz canlarınızı ölümden kurtarınız bakalım” de!

Bayraktar Bayraklı

(Uhud gününde Medine'de) kendileri oturup (savaşta şehid olan) kardeşleri için: “Eğer bize itaat edip (Medine'de) kalsalardı, öldürülmezlerdi” diyen o münafıklara şöyle de: “Eğer doğru sözlüler iseniz, ölümü kendinizden savın bakalım!”

Cemal Külünkoğlu

Onlar oturup kardeşleri için, “Bize itaat etselerdi öldürülmezlerdi” dediler. De ki: “Eğer doğru sözlü iseniz, ölümü kendinizden savın.”

Kadri Çelik

Savaşa çıkmayıp, savunmaya da girişmeyerek evde oturup kalmaları yetmiyormuş gibi, bir de kalkmış, (aynı halka mensup bulunmaları ve aynı coğrafyayı paylaşmaları sebebiyle) kardeşleri (konumunda) bulunan (şehitler) hakkında, “Bizi dinleselerdi, öldürülmezlerdi!” şeklinde konuşuyorlar. (Onlara) de ki: “Eğer şu söylediklerinizde tutarlı iseniz, elinizden de geliyorsa, haydi ölümü kendinizden savın da görelim!”

Ali Ünal

Onlar öyle kimselerdir ki oturdukları halde kardeşleri için: “Bize itaat etselerdi öldürülmezlerdi?!” dediler. De ki: “Doğru kimselerseniz ölümü kendinizden uzaklaştırın!”

Harun Yıldırım

kendileri evlerinde oturdukları halde, kardeşleri hakkında şöyle dediklerini: "Eğer bize uysalardı, öldürülmüş olmayacaklardı". De ki: "Hadi eğer sözünüzün arkasında duruyorsanız, başınızdan savın bakalım ölümü?"

Mustafa İslamoğlu

(onlar), kendileri oturup kaldıkları halde kardeşleri için: “Eğer bize uysalardı, öldürülmezlerdi” diyen kimselerdir. De ki: “Eğer doğru söyleyenler iseniz, haydi kendinizden ölümü uzaklaştırın!”

Sadık Türkmen

Savaşa gitmeyip oturdukları halde, (savaşta ölen) kardeşleri için, “Eğer bizi dinleyip savaşa gitmeselerdi ölmezlerdi” diyenlere “Eğer söylediklerinizde samimi iseniz ölümü kendinizden uzaklaştırın” de.

İlyas Yorulmaz

Onlar (münafıklar), kendileri oturdukları (savaşa gitmedikleri) halde, savaşa katılan kardeşleri için: "Eğer bize itaat etselerdi, öldürülmezlerdi." dediler. (Onlara) de ki: "Eğer (sözünüzde) sâdık kimselerseniz, haydi ölümü kendinizden savın."

İmam İskender Ali Mihr