ANKEBÛT SURESİ 15. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 69 âyettir. Sûre, adını 41. âyette geçen “el-Ankebût” kelimesinden almıştır. Ankebût, dişi örümcek demektir.
فَأَنجَيْنَاهُ وَأَصْحَابَ السَّفِينَةِ وَجَعَلْنَاهَا آيَةً لِّلْعَالَمِينَ ﴿١٥﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
fe
enceynâ-hu
ve
ashâbe
es sefîneti
ve cealnâ-hâ
âyeten
li el âlemîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
fe | o zaman, böylece, sonra |
enceynâ-hu | biz onu kurtardık |
ve | ve |
ashâbe | sahip, halk |
es sefîneti | gemi |
ve cealnâ-hâ | ve onu kıldık |
âyeten | âyet, ibret |
li el âlemîne | âlemler için, âlemlere |
Böylece onu ve gemi halkını kurtardık. Ve onu, âlemlere âyet (ibret) kıldık.
ANKEBÛT SURESİ 15. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Onu ve gemide bulunanları kurtarıp o gemiyi ve o hadiseyi bütün insanlara ibret vesilesi yaptık.
Suat Yıldırım