ANKEBÛT SURESİ 26. Ayeti Ali Bulaç Meali
Mekke döneminde inmiştir. 69 âyettir. Sûre, adını 41. âyette geçen “el-Ankebût” kelimesinden almıştır. Ankebût, dişi örümcek demektir.
فَآمَنَ لَهُ لُوطٌ وَقَالَ إِنِّي مُهَاجِرٌ إِلَى رَبِّي إِنَّهُ هُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ ﴿٢٦﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
fe
âmene
lehu
lûtun
ve kâle
innî
muhâcirun
ilâ rabbî
innehu
huve
el azîzu
el hakîmu
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
fe | böylece, bunun üzerine, bundan sonra |
âmene | îmân etti |
lehu | ona |
lûtun | Lut |
ve kâle | ve dedi |
innî | muhakkak ki ben |
muhâcirun | hicret edenim, hicret edecek olanım |
ilâ rabbî | Rabbime |
innehu | muhakkak ki o |
huve | o |
el azîzu | azîz, güçlü ve üstün, çok yüce |
el hakîmu | hüküm ve hikmet sahibi, hüküm sahibidir |
Bundan sonra Lut (A.S), O’na (İbrâhîm (A.S)’a) îmân etti (tâbî oldu) ve dedi ki: "Muhakkak ki ben, Rabbime hicret edecek olanım (ruhumu yaşarken Allah’a ulaştıracağım). Muhakkak ki O; Azîz’dir (çok yücedir), Hakîm’dir (hüküm sahibidir)."
ANKEBÛT SURESİ 26. Ayeti Ali Bulaç Meali
Bunun üzerine Lut ona iman etti ve dedi ki: "Gerçekten ben, Rabbime hicret edeceğim. Çünkü şüphesiz O, güçlü ve üstün olandır, hüküm ve hikmet sahibidir."
Ali Bulaç