Mekke döneminde inmiştir. 69 âyettir. Sûre, adını 41. âyette geçen “el-Ankebût” kelimesinden almıştır. Ankebût, dişi örümcek demektir.


بَلْ هُوَ آيَاتٌ بَيِّنَاتٌ فِي صُدُورِ الَّذِينَ أُوتُوا الْعِلْمَ وَمَا يَجْحَدُ بِآيَاتِنَا إِلَّا الظَّالِمُونَ ﴿٤٩﴾


ANKEBÛT SURESİ 49. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

bel huve âyâtun beyyinâtun sudûri ellezîne ûtû el ilme ve mâ yechadu bi âyâtinâ illâ ez zâlimûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
bel hayır
huve o
âyâtun âyetler
beyyinâtun beyan olunan
içinde, ...'de
sudûri göğüsler, sîneler
ellezîne o kimseler
ûtû verilenler
el ilme ilim
ve ve
mâ yechadu bile bile inkâr etmez
bi âyâtinâ âyetlerimizi
illâ hariç, ...'den başka
ez zâlimûne zalimler, zulmedenler

Hayır O (Kur’ân-ı Kerim), ilim verilenlerin sinelerinde beyan olunan âyetlerdir. Ve zalimler hariç, onlar âyetlerimizi bile bile inkâr etmezler.

ANKEBÛT SURESİ 49. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

Hayır, o, kendilerine ilim verilenlerin kalplerindeki apaçık âyetlerdir. Bizim âyetlerimizi ancak zalimler inkâr eder.

Diyanet İşleri

Hayır, o, kendilerine bilgi verilenlerin gönüllerinde kökleşip yerleşmiş olan apaçık delillerdir ve delillerimizi, zâlimlerden başkası da bilerek inkâr etmez.

Abdulbaki Gölpınarlı

Hayır, o (Kur'an), kendilerine ilim verilenlerin sînelerinde (yer eden) apaçık âyetlerdir. Âyetlerimizi, ancak zalimler bile bile inkâr eder.

Adem Uğur

Bilakis O (Kur'ân), kendilerine ilim verilmiş olanların derûnlarında apaçık işaretlerdir. . . (Hakikatlerinde mevcut) işaretlerimizi ancak nefsine zulmedenler inkâr eder.

Ahmed Hulusi

Aksine! Kur’ân, kendilerine ilim verilen, sorumluluk sahibi ilim adamlarının gönüllerine nüfuz eden apaçık âyetlerdir. Âyetlerimizi ancak inkârda, isyanda ısrar edenler, menfaatlerine düşkün güç ve iktidar sahibi zâlimler bile bile inkâr ederler.

Ahmet Tekin

Hayır o, kendilerine ilim verilenlerin göğüslerinde (bulunan) apaçık ayetlerdir. Zalimlerden başkası ayetlerimizi bile bile inkar etmez.

Ahmet Varol

Hayır, o, kendilerine ilim verilenlerin göğüslerinde apaçık olan ayetlerdir. Zulmedenlerden başkası, bizim ayetlerimizi inkar etmez.

Ali Bulaç

Fakat o Kur’an kendilerine ilim verilmiş kimselerin (alimlerin, hafızların) kalblerinde ışıldayan apaçık ayetlerdir. Bizim ayetlerimizi ancak zalimler inkâr eder.

Ali Fikri Yavuz

Hayir; Kuran, kendilerine ilim verilenlerin gonullerinde yerlesen apacik ayetlerdir. Ayetlerimizi, zalimlerden baska kimse, bile bile inkar etmez.

Bekir Sadak

Bilâkis Kur'ân, kendilerine ilim verilenlerin gönüllerinde ışıl ışıl ışıldayan açık âyetlerdir. Bizim âyetlerimizi ancak inâdçı zâlimler İnkâr eder.

Celal Yıldırım

Hayır; Kuran, kendilerine ilim verilenlerin gönüllerinde yerleşen apaçık ayetlerdir. Ayetlerimizi, zalimlerden başka kimse, bile bile inkar etmez.

Diyanet İşleri (eski)

Hayır, o (Kur'an), kendilerine ilim verilenlerin sînelerinde (yer eden) apaçık âyetlerdir. Âyetlerimizi, ancak zalimler bile bile inkâr eder.

Diyanet Vakfi

Gerçekte o, kendilerine bilgi verilmiş olanların göğsünde apaçık ayetlerdir. Zalimlerden başkası ayetlerimizi reddetmez.

Edip Yüksel

Fakat o (Kur'an) kendilerine ılim verilmiş kimselerin sînelerinde parıldayan parlak âyetlerdir ve bizim âyetlerimizi ancak zalimler inkâr eder

Elmalılı Hamdi Yazır

Fakat o (Kur'an) kendilerine ilim verilmiş kimselerin sinelerinde parıldayan parlak ayetlerdir. Bizim ayetlerimizi ancak zalimler inkar eder.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

Hayır, o (Kur'ân), kendilerine ilim verilenlerin sinelerinde (yer eden) apaçık âyetlerdir. Ayetlerimizi ancak ve ancak zalimler bile bile inkâr eder.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Aslında Kur'an, kendilerine bilgi verilenlerin içlerine sinen açık ayetlerden, inandırıcı kanıtlardan oluşmuştur. Bizim ayetlerimizi inkâr edenler, sadece inatçı zalimlerdir.

Seyyid Kutub

Hayır, o, kendilerine ilim verilenlerin göğüslerinde apaçık olan ayetlerdir. Zulmedenlerden başkası bizim ayetlerimizi inkar etmez.

Gültekin Onan

Hayır, o (Kur'an) kendilerine ilim verilmiş insanların sinelerinde (parıldayan) apaçık âyetlerdir. Bizim âyetlerimizi zaalim olanlardan başkası bilerek inkâr etmez.

Hasan Basri Çantay

Hayır! O (Kur’ân), kendilerine ilim verilen kimselerin sînelerinde (bulunan) apaçık âyetlerdir. Zâlimlerden başkası, âyetlerimizi bilerek inkâr etmez.

Hayrat Neşriyat

Bilakis o, kendilerine ilim verilenlerin gönüllerinde apaçık olan ayetlerdir. Zalimlerden başkası ayetlerimizi inkar etmez.

İbni Kesir

Hayır, ama bu (ilahi kelam), doğru bilgi ile (anlayıp kavrama yeteneği ile) donatılmış insanların kalplerine kolayca nüfuz eden mesajlardan oluşur; (kendilerine) zulmedenler dışında hiç kimse mesajlarımızı bile bile reddetmez.

Muhammed Esed

Hayır. O kendilerine ilim verilmiş kimselerin sinelerinde pek zahir olan âyetlerdir ve Bizim âyetlerimizi zalimlerden başkası inkar etmez.

Ömer Nasuhi Bilmen

Kur'an kendilerine ilim verilen insanların kalplerinde parıldayan apaşikâr âyetlerdir. Zâlimlerden başkası âyetlerimizi inkâr etmez.

Ömer Öngüt

Hayır, O, bilgi verilen kimselerin gönüllerinde olan apaçık belgelerdir. Belgelerimizi zalimlerden başkası bile bile inkar etmezler.

Şaban Piriş

(Şüpheye en ufak yer yok) O, kendilerine ilim nasib edilenlerin kalplerini aydınlatan parlak âyetlerdir. Evet, Bizim âyetlerimizi zalimlerden başkası inkâr etmez.

Suat Yıldırım

Hayır, o (sana vahyedilenler) kendilerine bilgi verilmiş olanların göğüslerinde bulunan açık açık âyetlerdir. Bizim âyetlerimizi, zâlimlerden başkası inkâr etmez.

Süleyman Ateş

Hayır, o, kendilerine ilim verilenlerin göğüslerinde apaçık olan ayetlerdir. Zulmetmekte olanlardan başkası, bizim ayetlerimizi inkâr etmez.

Tefhim-ul Kuran

Doğrusu bu Kur'ân, kendilerine ilim verilmiş kimselerin gönüllerinde yer eden apaçık âyetlerdir. Bizim âyetlerimizi zalimlerden başkası inkâr etmez.

Ümit Şimşek

Hayır, o, kendilerine ilim verilenlerin göğüsleri içinde ayan beyan ayetlerdir. Bizim ayetlerimizi, zalimlerden başka kimse inkâr etmez.

Yaşar Nuri Öztürk

Hayır, bu Kur'ân kendilerine gerçek vahiy bilgisi verilenlerin göğüslerinde ışıldayan, açık açık ayetlerdir. Bizim ayetlerimizi ancak yaratılış gayesi dışına çıkanlar inkâr ederler.

Abdullah Parlıyan

Oysa tam aksine, Kur'ân, kendilerine ilim verilenlerin gönüllerinde apaçık âyetler halindedir. Bizim âyetlerimizi zâlimlerden başkası inkâr edemez.

Bayraktar Bayraklı

Hayır, o (Kur'an), kendilerine ilim verilenlerin kalplerindeki (ışıldayan) apaçık ayetlerdir. Bizim ayetlerimizi ancak zalimler inkâr eder.

Cemal Külünkoğlu

Hayır, o, kendilerine ilim verilenlerin göğüslerinde apaçık olan ayetlerdir. Zulmetmekte olanlardan başkası, bizim ayetlerimizi inkâr etmez.

Kadri Çelik

Ama o, hiç şüphe yok ki (Allah’ın indirdiği ve) kendilerine gerçeğin ilmi nasip edilenlerin göğüslerinde yer etmiş, (onların zihinlerini ve kalblerini) aydınlatan parlak âyetlerdir. Bizim âyetlerimiz karşısında ancak zulme batmış, doğru görüş ve doğru değerlendirmeden mahrum olanlar ayak direr.

Ali Ünal

Hayır, o (Kur'an), kendilerine ilim verilenlerin sînelerinde (yer eden) apaçık âyetlerdir. Âyetlerimizi, ancak zalimler bile bile inkâr eder.

Harun Yıldırım

Aksine o (Kitab), sahibine seçip ayırma yeteneği kazandıran bir bilgi tasavvuru bahşedilenlerin gönüllerinde yer bulan hakikatin apaçık belgelerinden oluşmuştur: zaten bilinci altüst olmuş kimselerden başkası ayetlerimizi bile bile inkara yeltenmez.

Mustafa İslamoğlu

Aksine bu bilim adamlarının duygusal zekâlarında, gerçek olduğu anlaşılan apaçık ayetlerdir! Zalimlerden başkası ayetlerimizi inkârla reddetmez!

Sadık Türkmen

Hayır O (vahy) kedilerine ilim verilenlerin sinelerinde yer eden (kabullendikleri) apaçık ayetlerdir. Ayetlerimizi zulmedenlerden başkası inkar etmez.

İlyas Yorulmaz

Hayır O (Kur’ân-ı Kerim), ilim verilenlerin sinelerinde beyan olunan âyetlerdir. Ve zalimler hariç, onlar âyetlerimizi bile bile inkâr etmezler.

İmam İskender Ali Mihr