ANKEBÛT SURESİ 9. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 69 âyettir. Sûre, adını 41. âyette geçen “el-Ankebût” kelimesinden almıştır. Ankebût, dişi örümcek demektir.
وَالَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَنُدْخِلَنَّهُمْ فِي الصَّالِحِينَ ﴿٩﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve
ellezîne
âmenû
ve amilû es sâlihâti
le
nudhılenne-hum
fî
es sâlihîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve | ve |
ellezîne | o kimseler, onlar |
âmenû | âmenû oldular (hayattayken Allah'a ulaşmayı dilediler) |
ve amilû es sâlihâti | ve salih amel (nefs tasfiyesi) yaptılar |
le | elbette, mutlaka |
nudhılenne-hum | onları mutlaka dahil edeceğiz |
fî | arasına |
es sâlihîne | salihler |
Ve âmenû olanları (salâh makamına ulaşanları) ve salih amel (nefs tasfiyesi) yapanları, mutlaka salihlerin arasına dahil edeceğiz.
ANKEBÛT SURESİ 9. Ayeti Suat Yıldırım Meali
(9-10) İman edip güzel ve makbul iş yapanları elbet hayırlı insanlar arasına dahil edeceğiz. Kimi insanlar vardır ki "Allah’a iman ettim" der, fakat Allah yolunda olduğu için işkence edilince halkın bu baskısını, Allah’ın azabı gibi sayar. Şayet senin Rabbinden zafer ve galebe gelirse "Biz sizinle beraberdik" diyeceklerdir. Oysa Allah, insanların kalplerinin neleri sakladığını pek iyi bilmektedir.
Suat Yıldırım