BAKARA SURESİ 57. Ayeti
Medine döneminde inmiştir. Kur’an-ı Kerim’in en uzun sûresi olup 286 âyettir. Adını, 67-73. âyetlerde yer alan “bakara (sığır)” kelimesinden alır.
وَظَلَّلْنَا عَلَيْكُمُ الْغَمَامَ وَأَنزَلْنَا عَلَيْكُمُ الْمَنَّ وَالسَّلْوَى كُلُواْ مِن طَيِّبَاتِ مَا رَزَقْنَاكُمْ وَمَا ظَلَمُونَا وَلَكِن كَانُواْ أَنفُسَهُمْ يَظْلِمُونَ ﴿٥٧﴾
BAKARA SURESİ 57. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve | ve |
zallelnâ | gölgeledik, gölge yaptık |
aleykum | sizin üzerinize |
el gamâme | bulut |
ve | ve |
enzel-nâ | biz indirdik |
aleykum | sizin üzerinize |
el menne | kudret helvası |
ve | ve |
es selvâ | bıldırcın |
kulû | yeyin |
min | den |
tayyibâti | temiz olanlar, helâl olanlar |
mâ | şey(ler) |
razaknâ-kum | sizi rızıklandırdık |
ve | ve |
mâ zalemû-nâ | bize zulmetmediler |
ve | ve |
lâkin | lâkin, fakat |
kânû | oldular |
enfuse-hum | kendi nefsleri, kendileri |
yazlimûne | zulmediyorlar |
Ve bulutu sizin üstünüze gölgeledik. Size kudret helvası ve bıldırcın indirdik. Sizi rızıklandırdığımız temiz şeylerden yeyin. Ve onlar, bize zulmetmediler, fakat onlar, kendi nefslerine zulmediyorlardı.
BAKARA SURESİ 57. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri
Bulutu üstünüze gölge yaptık. Size, kudret helvası ile bıldırcın indirdik. “Verdiğimiz rızıkların iyi ve güzel olanlarından yiyin” (dedik). Onlar (verdiğimiz nimetlere nankörlük etmekle) bize zulmetmediler, fakat kendilerine zulmediyorlardı.
Diyanet İşleri
Bulutla gölgelendirmiştik sizi. Rızıklandırdığımız tertemiz şeylerden yiyin diye size kudret helvasıyla bıldırcın indirmiştik. Onlar, zulmü bize etmediler, kendilerine ettiler.
Abdulbaki Gölpınarlı
Ve sizi bulutla gölgeledik, size kudret helvası ve bıldırcın gönderdik ve "Verdiğimiz güzel nimetlerden yeyiniz" (dedik). Hakikatta onlar bize değil sadece kendilerine kötülük ediyorlardı.
Adem Uğur
Ve sizi (yakıcı Hakikatten perdeleyen ve beşeriyetinizin idâmesini sağlayan) bulutla gölgeledik; üzerinize menn (varlığınızı oluşturan Allâh Esmâ'sındaki kudret kuvvesi) ve selva (manevî âleminizi hissetme duygusu) inzâl ettik (hakikatinizden şuurunuza). . . "Rızık olarak verdiğimiz temiz şeyleri yeyin", dedik. Onlar (hakikat bilgisini değerlendirmeyerek) bize zulmetmediler, kendi nefslerine zulmettiler! (Burada âyetin bir bâtın yorumuna yer verilmiştir zâhir anlamı yanı sıra. A. H. )
Ahmed Hulusi
Çölde geçirdiğiniz hayat sırasında, üstünüze o bulutu gölge yaptık. Size kudret helvası ve bıldırcın indirdik. Size rızık olarak verdiklerimizin temizinden, helâlinden, sağlıklısında ve lezizinden yeyiniz, dedik. Onlar emrimize isyan etmekle, nimetlere nankörlük etmekle, bize zulmetmediler. Fakat onlar kendilerine, birbirlerine yazık ediyorlardı, zulmediyorlardı.
Ahmet Tekin
Üzerinize bulutları göndererek sizi gölgelendirdik. Size kudret helvası ile bıldırcın indirdik. 'Size rızık olarak verdiklerimizin temiz olanlarından yiyin.' Onlar (nankörlükleriyle) bize zulmetmediler ancak kendi kendilerine zulmettiler.
Ahmet Varol
Bulutları üzerinize gölge kıldık ve size kudret helvası ve bıldırcın indirdik. Size rızık olarak verdiklerimizin temizinden yiyin (dedik). Onlar bize zulmetmediler, ancak kendi nefislerine zulmettiler.
Ali Bulaç
Tîh sahrâsında (güneşin ateşinden korunmak için) üstünüze bulutla gölge yaptık ve size kudret helvası ile bıldırcın gönderdik ve bu helâl rızkımızdan yeyin, dedik. Onlar itâat etmemekle bize zulmetmediler, ancak kendi nefislerine zulmetmişlerdi.
Ali Fikri Yavuz
Bulutla sizi golgelendirdik, kudret helvasi ve bildircin indirdik, «Verdigimiz riziklarin iyi ve guzel olanlarindan yiyin» dedik. Onlar bize degil, fakat kendilerine yazik ediyorlardi.
Bekir Sadak
Ve (Sina çölünde sizi güneşin yakıcı sıcaklığından korusun diye) üstünüze bulutu gölge yapmış, üzerinize kudret helvası ve bıldırcın indirmiş ve «Size rızık olarak verdiklerimizin iyisinden yeyin,» demiştik. (Fakat onlar bu nimetlerin şükrünü yerine getirmeyip nankörlük etmekle) Bize zulmetmemişlerdi, ama kendilerine zulmetmişlerdi.
Celal Yıldırım
Bulutla sizi gölgelendirdik, kudret helvası ve bıldırcın indirdik, 'Verdiğimiz rızıkların iyi ve güzel olanlarından yiyin' dedik. Onlar Bize değil, fakat kendilerine yazık ediyorlardı.
Diyanet İşleri (eski)
Ve sizi bulutla gölgeledik, size kudret helvası ve bıldırcın gönderdik ve «Verdiğimiz güzel nimetlerden yeyiniz» (dedik). Hakikatta onlar bize değil sadece kendilerine kötülük ediyorlardı.
Diyanet Vakfi
Sizi bulutlarla gölgelendirmiş ve sizin için menna ve bıldırcın indirmiştik: 'Size verdiğimiz iyi rızıklardan yiyin.' Fakat onlar bize değil, sadece kendilerine zulmediyorlardı.
Edip Yüksel
Ve üstünüze o bulutu gölgelik çekdik, ve «size kısmet ettiğimiz hoş rızıklardan yeyin» diye üzerinize hem kudret helvası, hem bıldırcın indirdik, zulmü, bize etmediler lâkin kendilerine ediyorlardı.
Elmalılı Hamdi Yazır
Ve üstünüze o bulutu gölgelik yaptık ve size verdiğimiz güzel rızıklardan yiyin diye üzerinize hem kudret helvası, hem de bıldırcın indirdik. Bize zulmetmediler, belki kendilerine ediyorlardı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Ve üstünüze o bulutu gölge yaptık, ve size ihsan ettiğimiz hoş rızıklardan yiyin, diye üzerinize kudret helvası ve bıldırcın indirdik. Onlar, bize zulmetmediler, lakin kendi nefislerine zulmediyorlardı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Üstünüze buluttan gölgelik çektik, size kudret helvası ile bıldırcın kuşu indirerek, «Bağışladığımız helâl yiyeceklerden istediğinizi yiyin» dedik. Ama onlar bize değil, kendilerine zulmediyorlardı.
Seyyid Kutub
Sizi bulutlarla gölgelendirmiş ve sizin için manna ve bıldırcın (selva) indirmiştik: "Sizi rızıklandırdıklarımızın temizlerinden (tayyib) yiyin (külu)" (dedik). Onlar bize zulmetmediler, ancak kendi nefslerine zulmetmişlerdi.
Gültekin Onan
Ve («Tîh» de güneşin sıcaklığından korunmanız için) üstünüze (ince bir) bulutu gölge yapmış, size (orada) kudret helvasiyle yelve kuşunu indirmiş, «Size rızk olarak verdiğimiz şeylerin iyilerinden, güzellerinden (en temiz ve halâl olanlarından) yeyin» (onları gizlice saklayıb ve biriktirib de nankörlük ve tama'kârlık etmeyin demişdik). Onlar (o nankörlükleriyle) bize zulmetmemişler, fakat kendi kendilerine zulmetmişlerdi.
Hasan Basri Çantay
Hem (Tih çölünde) üzerinizi bulutlarla gölgeledik ve size kudret helvası ile bıldırcın indirdik. (Ve:) 'Sizi rızıklandırdığımız temiz şeylerden yiyin!' (dedik). Artık (onlar) bize zulmetmediler; fakat (aslında) kendilerine zulmediyorlardı.
Hayrat Neşriyat
Ve üstünüze bulutları gölge yaptık. Kudret helvası ve bıldırcın indirdik. Size rızık olarak verdiğimiz şeylerin iyilerinden, güzellerinden yeyin. Onlar bize değil ancak kendi nefislerine zulmekteydiler.
İbni Kesir
Ve bulutların sizi gölgeleri ile ferahlatmasını sağladık, ayrıca "Size rızık olarak verdiğimiz güzel şeylerden yararlanın" (diyerek) kudret helvası ve bıldırcın gönderdik. O soydaşlarınız (işledikleri günahlarla) bize hiçbir zarar vermediler, fakat (sadece) kendilerine zulmettiler.
Muhammed Esed
Ve üzerinize bulutları gölgelik kıldık. Ve üzerinize kudret helvası ile (Selva denilen) Yelve kuşunu indirdik. «Size rızık olarak verdiğimiz şeylerin pâk helâl (olanlarını) yiyiniz!» dedik. Bize zulmetmiş olmadılar, ancak kendi nefislerine zulmeder oldular.
Ömer Nasuhi Bilmen
Üstünüze bulutları gölge yaptık. Kudret helvası ve bıldırcın indirdik. “Size rızık olarak verdiğimiz şeylerin iyi ve güzel olanlarından yiyin. ” dedik. Onlar bize değil, kendilerine zulmediyorlardı.
Ömer Öngüt
Bulutlarla sizi gölgelendirdik, kudret helvası ve bıldırcın gönderdik. Size rızık olarak verdiğimiz güzel şeylerden yiyin, dedik. Onlar bize değil ancak kendilerine zulmediyorlardı.
Şaban Piriş
Üzerinize bulutları gölge yaptık. Size kısmet ettiğimiz helâl hoş rızıklardan yiyesiniz diye kudret helvası ve bıldırcın indirdik. Fakat nankörlük etmekle onlar Biz’e değil, kendilerine yazık ediyorlardı.
Suat Yıldırım
bulutu üstünüze gölgelik çektik, size kudret helvası ve bıldırcın indirdik: "Size verdiğimiz güzel rızıklardan yeyin," (dedik). Ama onlar bize değil, kendi kendilerine zulmediyorlardı.
Süleyman Ateş
Bulutları üzerinize gölgelendirdik ve size kudret helvası ve bıldırcın indirdik. Size rızık olarak verdiklerimizin iyisinden yiyin (dedik) . Onlar bize zulmetmediler, ancak kendi nefislerine zulmettiler.
Tefhim-ul Kuran
Bir de sizi bulutlarla gölgeledik; size kudret helvası ile bıldırcın indirdik: size verdiğimiz güzel ve temiz rızıklardan yiyin diye. Aslında onlar Bize zulmetmiş olmadılar; kendi kendilerine kötülük edip duruyorlardı.
Ümit Şimşek
Ve bulutu üstünüze gölgelik yaptık ve size kudret helvasıyla bıldırcın indirdik: "rızk olarak size verdiklerimizin, en temizlerinden yiyin." dedik. Onlar zulmü bize yapmadılar, onlar kendi benliklerine zulmetmekteydiler.
Yaşar Nuri Öztürk
Ve bulutların sizi gölgeleriyle rahatlatmasını sağladık, ayrıca “Size rızık olarak verdiğimiz güzel şeylerden yararlanın” diyerek kudret helvası ve bıldırcın da gönderdik. Onlar işledikleri bu günahlarla zulmü bize değil kendilerine ettiler.
Abdullah Parlıyan
Sizi bulutla gölgeledik, size kudret helvası ve bıldırcın gönderdik de, “Verdiğimiz iyi nimetlerden yiyiniz” dedik. Hakikatte onlar bize değil, sadece kendilerine kötülük ettiler.
Bayraktar Bayraklı
Ve (Tih çölünde, Sina'da sizi güneşin yakıcı sıcaklığından korusun diye) üstünüze bulutları gölge yaptık. Size, kudret helvası ile bıldırcın (kuşu) indirdik. “Verdiğimiz rızıkların iyi ve güzel olanlarından yiyin” dedik. (Buna rağmen isyan ettiler ama onlar nankörlük etmekle) bize zulmetmediler, kendi kendilerine zulmettiler.
Cemal Külünkoğlu
Sizi bulutla gölgelendirdik, size kudret helvası ve bıldırcın indirdik. “Rızık olarak verdiğimiz temiz şeylerden yiyin” dedik. Onlar bize değil, kendilerine zulmedicilerdi.
Kadri Çelik
(Çölde, güneş altında evsizbarksız, hattâ çadırsız yaşamanız mümkün değilken) üzerinizde bulutu gölge yaptık ve (yiyecek hiçbir şeyiniz yokken) lütf u nimet olarak size kudret helvası ve bıldırcın eti indirdik. “Size rızık olarak ne lûtfetmişsek onların pak, hoş ve sağlığa zararsız olanlarından yiyin.” Buna rağmen (yine haddi aşıyor, zahmetsiz ayaklarına gelen bu yiyecekler konusunda bile hükümleri dinlemiyor ve böyle yapmakla da) Bize zulmetmiyor, kendi kendilerine zulmediyorlardı.
Ali Ünal
Bulutu da üzerinize gölge yaptık. Size kudret helvası ve bıldırcın indirdik. “Rızık olarak verdiğimiz güzel şeylerden yiyin!” Onlar bize zulmetmediler; fakat kendi nefislerine zulmetmekteydiler.
Harun Yıldırım
Üzerinizdeki bulutla sizi gölgeledik, size menn ve selva ikram ettik: Size verdiğimiz rızıkların temiz olanlarından yiyin (diyerek)... Bize kötülük etmediler, fakat kötülük ettikleri yalnızca kendileriydi.
Mustafa İslamoğlu
Ve üzerinize buluttan bir gölge yaptık; üzerinize kudret helvası ve bıldırcın indirdik. Güzel ve temiz olandan yiyin, size rızık olarak verdiğimiz şeyden!.. Bize zulmetmediler/kötülük yapmadılar, fakat onlar, (sadece) kendi kendilerine kötülük/zulüm yapıyorlardı.
Sadık Türkmen
Bulutları üzerinize gölgeler yapmış, size (bizden bir ikram olarak) helva ve bıldırcın vermiştik. Size rızık olarak verdiklerimizin temiz olanlarından yiyin. (Şunu bilsinler ki) Onlar bize zulmetmiyor, kendi kendilerine zulmediyorlar.
İlyas Yorulmaz
Ve bulutu sizin üstünüze gölgeledik. Size kudret helvası ve bıldırcın indirdik. Sizi rızıklandırdığımız temiz şeylerden yeyin. Ve onlar, bize zulmetmediler, fakat onlar, kendi nefslerine zulmediyorlardı.
İmam İskender Ali Mihr