CÂSİYE SURESİ 25. Ayeti
Mekke döneminde inmiştir. 37 âyettir. Sûre, adını 28. âyette geçen “Câsiye” kelimesinden almıştır. Câsiye, diz üstü çöken demektir.
وَإِذَا تُتْلَى عَلَيْهِمْ آيَاتُنَا بَيِّنَاتٍ مَّا كَانَ حُجَّتَهُمْ إِلَّا أَن قَالُوا ائْتُوا بِآبَائِنَا إِن كُنتُمْ صَادِقِينَ ﴿٢٥﴾
CÂSİYE SURESİ 25. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve izâ | ve ... olduğu zaman |
tutlâ | okunur |
aleyhim | onlara |
âyâtu-nâ | bizim âyetlerimiz |
beyyinâtin | beyan edilerek, açıklanarak |
mâ kâne | olmadı |
huccete-hum | onların hüccetleri, delilleri, iddiaları |
illâ | ancak, sadece, ...'den başka |
en kâlû | demeleri |
i'tû bi | getirin |
âbâi-nâ | babalarımız |
in | eğer |
kuntum | siz oldunuz |
sâdikîne | sadıklar, doğru söyleyenler |
Onlara âyetlerimiz beyan edilerek okunduğu zaman onların delilleri (iddiaları): “Eğer siz sadıklarsanız (doğru söyleyenlerseniz), babalarımızı getirin!” demekten başka birşey olmadı.
CÂSİYE SURESİ 25. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri
Onlara âyetlerimiz açıkça okunduğu zaman onların delilleri ancak, “Doğru söyleyenler iseniz babalarımızı getirin” demek oldu.
Diyanet İşleri
Ve onlara apaçık âyetlerimiz okununca kesin delilleri, ancak doğru söylüyorsanız getirin atalarımızı bize demelerinden ibârettir.
Abdulbaki Gölpınarlı
Onlara açıkça âyetlerimiz okunduğu zaman: Doğru sözlü iseniz atalarımızı getirin, demelerinden başka delilleri yoktur.
Adem Uğur
Karşılarında işaretlerimiz apaçık bildirildiğinde: "Eğer sözünüzde sadıksanız hadi getirin atalarımızı" demekten başka söyleyecek sözleri yoktur.
Ahmed Hulusi
Kendilerine âyetlerimiz açıkça okunduğu zaman:
Ahmet Tekin
'Eğer sözünüzde doğru iseniz, atalarımızı diriltip getirin' demelerinden başka delil diye ileri sürebilecekleri bir şeyleri yok.
Onlara apaçık ayetlerimiz okunduğunda (ortaya sürdükleri) delilleri: 'Eğer doğru sözlüler iseniz atalarımızı getirin' demelerinden başka bir şey değildir.
Ahmet Varol
Onlara açık belgeler olarak ayetlerimiz okunduğu zaman, onların (sözde) delilleri: "Eğer doğru sözlüler iseniz, atalarımızı (diriltip) getirin" demekten başkası değildir.
Ali Bulaç
Kendilerine açık açık ayetlerimiz okunduğu zaman, delilleri ancak şunu demekten ibaret olmuştur: “- Haydi, babalarımızı getirin, (eğer öldükten sonra dirilme var sözünde) doğru iseniz.”
Ali Fikri Yavuz
Ayetlerimiz onlara acikca okundugu zaman, delilleri yalnizca: «Dogru sozlu iseniz babalarimizi getirin bakalim» demek olur.
Bekir Sadak
Âyetlerimiz onlara karşı açık-seçik okununca, ileri sürdükleri tek delilleri şöyle demeleri olur . «Eğer doğrulardan iseniz haydi babalarımızı (geri) getirin.»
Celal Yıldırım
Ayetlerimiz onlara açıkça okunduğu zaman, delilleri yalnızca: 'Doğru sözlü iseniz babalarımızı getirin bakalım' demek olur.
Diyanet İşleri (eski)
Onlara açıkça âyetlerimiz okunduğu zaman: Doğru sözlü iseniz atalarımızı getirin, demelerinden başka delilleri yoktur.
Diyanet Vakfi
Onlara açık açık ayetlerimiz okunduğunda, 'Doğru sözlü iseniz atalarımızı geri getirin,' demekten başka delilleri yoktur.
Edip Yüksel
Karşılarında açık açık beyyineler halinde âyetlerimiz okunurken şöyle demekten başka bir tutunacakları yoktur: haydi babalarımızı getirin doğru iseniz!
Elmalılı Hamdi Yazır
Karşılarında ayetlerimiz açık açık deliller halinde okunurken: «(sözünüzde) doğru iseniz, haydi babalarımızı getirin!» demekten başka tutunacakları (bir delil) yoktur.
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Kendilerine âyetlerimiz açıkça okunduğu zaman; «Eğer sözünüzde doğru iseniz atalarımızı diriltip getirin.» demekten başka söylenecek hiçbir delil yoktur.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Ayetlerimiz onlara açık açık okunduğu zaman delilleri yalnızca: «Doğru sözlü iseniz babalarımızı getirin bakalım!» demek olur.
Seyyid Kutub
Onlara açık belgeler olarak ayetlerimiz okunduğu zaman, onların (sözde) delilleri: "Eğer doğru sözlüler iseniz, atalarımızı (diriltip) getirin" demekten başkası değildir.
Gültekin Onan
Karşılarında açık açık âyetlerimiz okunduğu zaman onların «Eğer (iddianızda) doğrucular iseniz (ölmüş) atalarımızı (diriltib) getirin» demelerinden başka tutanakları yokdur.
Hasan Basri Çantay
Ve kendilerine âyetlerimiz apaçık olarak okunduğu zaman: 'Eğer (iddiânızda) doğru kimseler iseniz, atalarımızı (geri) getirin!' demekten başka bir delilleri olmamıştır.
Hayrat Neşriyat
Ayetlerimiz onlara açıkça okunduğu zaman; doğru sözlüler iseniz, babalarımızı getirin bakalım, demekten başka bir huccetleri yoktur.
İbni Kesir
Ve (böylece,) ne zaman mesajlarımız bütün açıklığıyla onlara tebliğ edildiyse tek cevapları şu olmuştur: "Atalarımızı (şahit olarak) getirin, eğer iddianızda haklı iseniz!"
Muhammed Esed
Ve kendilerine karşı âyetlerimiz açık açık okunduğu zaman onların delilleri, «Eğer doğru sözlüler oldu iseniz atalarımızı getirin» demekten başka değildir.
Ömer Nasuhi Bilmen
Âyetlerimiz onlara açık açık okunduğu zaman: "Doğru sözlü iseniz atalarımızı geri getirin. " demelerinden başka delilleri yoktur.
Ömer Öngüt
Apaçık ayetlerimiz kendilerine okunduğu zaman: -Doğru söylüyorsanız babalarınızı getirin, demekten başka onların bir delilleri yoktur.
Şaban Piriş
Kendilerine iman esaslarına ve bu arada âhirete dair âyetlerimiz açık açık okunduğunda, onların ileri sürdükleri tek iddia: "Eğer siz bu inancınızda tutarlı iseniz, gelip geçmiş atalarımızı diriltin de önümüze getirin" demekten başka bir şey olmaz.
Suat Yıldırım
Onlara açık açık âyetlerimiz okunduğu zaman: "Doğru iseniz, babalarımızı getirin" demelerinden başka bir delilleri olmamıştır.
Süleyman Ateş
Onlara açık belgeler olarak ayetlerimiz okunduğu zaman, onların (sözde savunma) delilleri: «Eğer doğru sözlüler iseniz, atalarımızı (diriltip) getirin» demekten başkası değildir.
Tefhim-ul Kuran
Kendilerine apaçık âyetlerimiz okunduğunda ise bütün iddiaları, 'Doğru söylüyorsanız atalarımızı getirin' demekten ibarettir.
Ümit Şimşek
Ayetlerimiz, karşılarında açık seçik mesajlar halinde okunduğunda, delilleri sadece şöyle demek olmuştur: "Doğru sözlüler iseniz atalarımızı getirin."
Yaşar Nuri Öztürk
Onlara açık açık ayetlerimiz okunduğu zaman: “Doğru iseniz, babalarımızı dirilterek getirin bakalım” demelerinden başka, öne sürecekleri bir delilleri yoktur.
Abdullah Parlıyan
Âyetlerimiz kendilerine açık açık okunduğu zaman, onların, “Eğer doğru söylüyorsanız, babalarımızı geri getiriniz” demekten başka delilleri yoktur.
Bayraktar Bayraklı
Onlara ayetlerimiz açıkça okunduğu zaman onların delilleri ancak: “Doğru söyleyenler iseniz (ölmüş) babalarımızı geri getirin” demek olur.
Cemal Külünkoğlu
Onlara açık belgeler olarak ayetlerimiz okunduğu zaman, onların (sözde savunma) delilleri, “Eğer doğru sözlüler iseniz, babalarımızı (diriltip) getirin” demekten başkası değildir.
Kadri Çelik
Kendilerine Âhiret’le ilgili kesin deliller ihtiva eden âyetlerimiz okunduğunda ileri sürebildikleri tek iddia, “Eğer bu inancınızda tutarlı ve samimi iseniz, haydi ölmüş atalarımızı geri getirin!” demek olmaktadır.
Ali Ünal
Onlara açık belgeler olarak ayetlerimiz okunduğu zaman, onların delilleri: “Eğer doğru sözlüler iseniz, atalarımızı getirin.” demekten başkası değildir.
Harun Yıldırım
Ve ne zaman ayetlerimiz bütün açıklığıyla önlerine konulsa, tek cevapları şöyle olur: "Eğer doğru söylüyorsanız atalarımızı getirin!"
Mustafa İslamoğlu
Açık açık ayetlerimiz onlara okunduğu zaman onların delilleri; “Eğer doğru sözlüler iseniz atalarımızı getirin”, demekten başkası değildir.
Sadık Türkmen
Açık anlaşılır ayetlerimiz onlara okunduğu zaman, yalnızca söyleyebildikleri “O halde doğru söylüyorsanız, daha önce yaşamış atalarımızı geri getirin” demeleri olmuştur.
İlyas Yorulmaz
Onlara âyetlerimiz beyan edilerek okunduğu zaman onların delilleri (iddiaları): “Eğer siz sadıklarsanız (doğru söyleyenlerseniz), babalarımızı getirin!” demekten başka birşey olmadı.
İmam İskender Ali Mihr