Mekke döneminde inmiştir. 37 âyettir. Sûre, adını 28. âyette geçen “Câsiye” kelimesinden almıştır. Câsiye, diz üstü çöken demektir.


وَلَهُ الْكِبْرِيَاء فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ ﴿٣٧﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve lehu el kibriyâu fî es semâvâti ve el ardi ve huve el azîzu el hakîmu
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve lehu ve onun, ona mahsus
el kibriyâu ululuk, azamet, büyüklük
fî es semâvâti semalarda, göklerde
ve el ardi ve arz, yeryüzü, yer
ve huve ve o
el azîzu azîz, yüce
el hakîmu hakîm, hüküm ve hikmet sahibi

Göklerde ve yerde büyüklük ve azamet, O’na mahsustur. Ve O, Azîz’dir, Hakîm’dir (hüküm ve hikmet sahibidir).

CÂSİYE SURESİ 37. Ayeti Diyanet Vakfi Meali

Göklerde ve yerde azamet yalnız O'nundur. O, azîzdir, hakîmdir.

Diyanet Vakfi