DUHÂN SURESİ 29. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 59 âyettir. Sûre, adını onuncu âyette geçen “duhân” kelimesinden almıştır. Duhan, duman demektir.
فَمَا بَكَتْ عَلَيْهِمُ السَّمَاء وَالْأَرْضُ وَمَا كَانُوا مُنظَرِينَ ﴿٢٩﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
fe
mâ beket
aleyhim
es semâu
ve el ardu
ve mâ kânû
munzarîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
fe | artık, bundan sonra |
mâ beket | ağlamadı |
aleyhim | onlara |
es semâu | sema, gök |
ve el ardu | ve arz, yer |
ve mâ kânû | ve ... olmadılar |
munzarîne | mühlet verilenler |
Onlara yer ve gök ağlamadı. Ve onlara mühlet verilmedi.
DUHÂN SURESİ 29. Ayeti Suat Yıldırım Meali
(28-29) İşte böyle oldu! Sonra bütün bunları, başka bir topluma miras bıraktık. Merhamete lâyık olma haklarını kaybettiklerinden, perişan hallerine gök de ağlamadı, yer de ağlamadı. Artık onlara yeni bir mühlet de verilmedi.
Suat Yıldırım