ENBİYÂ SURESİ 15. Ayeti Harun Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 112 âyettir. “Enbiyâ”, peygamberler demektir.
فَمَا زَالَت تِّلْكَ دَعْوَاهُمْ حَتَّى جَعَلْنَاهُمْ حَصِيدًا خَامِدِينَ ﴿١٥﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
fe mâ zâlet
tilke
da'vâ-hum
hattâ
ceal-nâ
hum
hasîden
hâmidîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
fe mâ zâlet | böylece bitmedi (devam etti) |
tilke | o, bu |
da'vâ-hum | onların davaları, duaları |
hattâ | ... oluncaya kadar |
ceal-nâ | kıldık, yaptık |
hum | onlar |
hasîden | hasat edilmiş (biçilmiş) ekinler |
hâmidîne | sönmüş hale gelmiş olanlar |
Böylece onların bu davaları (şikâyetleri); Biz onları, biçilmiş ekin (gibi) sönmüş hale getirinceye (ölünceye) kadar bitmedi.
ENBİYÂ SURESİ 15. Ayeti Harun Yıldırım Meali
Biz kendilerini, kuruyup biçilmiş ekine, sönmüş ateşe çevirinceye kadar bu feryatları sürüp gider.
Harun Yıldırım