Mekke döneminde inmiştir. 112 âyettir. “Enbiyâ”, peygamberler demektir.


يَعْلَمُ مَا بَيْنَ أَيْدِيهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْ وَلَا يَشْفَعُونَ إِلَّا لِمَنِ ارْتَضَى وَهُم مِّنْ خَشْيَتِهِ مُشْفِقُونَ ﴿٢٨﴾


ENBİYÂ SURESİ 28. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

ya'lemu beyne eydî-him ve mâ halfe-hum ve lâ yeşfeûne illâ li men irtedâ ve hum min haşyeti-hî muşfikûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ya'lemu bilir
şey
beyne eydî-him onların elleri arasındaki, önlerindeki
ve mâ ve şey
halfe-hum onların arkası
ve lâ yeşfeûne ve şefaat etmezler
illâ ancak, ...'den başka, sadece
li men irtedâ rızaya ermiş kimse(ler)
ve hum ve onlar
min haşyeti-hî onun haşyetinden
muşfikûne korkanlar

Onların önünde ve arkasında olan şeyleri (muhafız melekleri) bilir. Ve onlar, (Allah’ın) rızasına ermiş olanlardan başkasına şefaat etmezler. Ve onlar, O’nun (Allah’ın) haşyetinden korkanlardır.

ENBİYÂ SURESİ 28. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

Allah, onların önlerindekini de arkalarındakini de (yaptıklarını da yapacaklarını da) bilir. Onlar, O’nun razı olduğu kimselerden başkasına şefaat etmezler ve hepsi O’nun korkusuyla titrerler.

Diyanet İşleri

O bilir, onların önlerinde ve artlarında ne varsa ve Tanrı rızâsına mazhar olandan başkasına şefâat de edemezler ve onlar, onun korkusundan ürkerler.

Abdulbaki Gölpınarlı

Allah, onların önlerindekini de, arkalarındakini de (yaptıklarını da, yapacaklarını da) bilir. Allah rızasına ulaşmış olanlardan başkasına şefaat etmezler. Onlar, Allah korkusundan titrerler!

Adem Uğur

Onların önlerindekini de, arkalarındakini de bilir. . . Onlar, ancak rızasını kazanmış kişilere şefaat ederler. . . Onlar, O'nun haşyetinden titrerler.

Ahmed Hulusi

Allah onların aşikâre, saklı, gizli yaptıklarını, yapacaklarını bilir. Allah’ın rızasına mazhar olmuş kullarından başkasına şefaat etmezler. Onlar korku içinde, Allah’ın emirlerine itina göstererek, saygıdan titrerler.

Ahmet Tekin

O (Allah) onların önlerinde ve arkalarında olanı bilir. O'nun hoşnut olduğu kimseden başkasına şefaat etmezler. O'nun korkusuyla titremektedirler.

Ahmet Varol

O, önlerindekini ve arkalarındakini bilir; onlar şefaat etmezler (kendisinden) hoşnut olunandan başka. Ve onlar, O'nun haşmetinden içleri titremekte olanlardır.

Ali Bulaç

Allah, onların önlerindekinide, arkalarındakini de (yaptıklarını ve yapacaklarını) bilir ve onlar, O’nun rıza verdiği kimselerden başkasına şefaat edemezler. Hepsi O’nun korkusundan titrerler.

Ali Fikri Yavuz

Allah, onlarin yaptiklarini ve yapmakta olduklarini bilir. Onlar Allah'in hosnut oldugu kimseden baskasina sefaat edemezler; O'nun korkusundan titrerler.

Bekir Sadak

Allah onların önlerindekini de, arkalarındakini de bilir. Onlar ancak Allah'ın razı olacağı kimse için şefaat ederler ve onlar Allah korkusundan saygıyla titrerler.

Celal Yıldırım

Allah, onların yaptıklarını ve yapmakta olduklarını bilir. Onlar Allah'ın hoşnut olduğu kimseden başkasına şefaat edemezler; O'nun korkusundan titrerler.

Diyanet İşleri (eski)

Allah, onların önlerindekini de, arkalarındakini de (yaptıklarını da, yapacaklarını da) bilir. Allah rızasına ulaşmış olanlardan başkasına şefaat etmezler. Onlar, Allah korkusundan titrerler!

Diyanet Vakfi

O onların geçmişini ve geleceğini bilir. Onlar O'nun hoşnut olduğu kullarından başkası için şefaat etmezler. Onlar bile O'nun karşısında saygıyla titrerler.

Edip Yüksel

O onların önlerindekini arkalarındakini bilir ve onlar onun rıza verdiği kimselerden başkasına şefaat etmezler ve hepsi onun haşyetinden titrerler

Elmalılı Hamdi Yazır

Allah onların önlerindekini de, arkalarındakini de bilir. Allah'ın razı olacağı kimselerden başkasına şefaat etmezler. Hepsi O'nun korkusundan titrerler.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

Allah, onların önlerindekini de, arkalarındakini de (yaptıklarını ve yapacaklarını) bilir. Onlar, Allah'ın hoşnud olduğu kimseden başkasına şefaat etmezler. Hepsi de O'nun korkusundan titrerler.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Allah, onların önlerindekini ve arkalarında bıraktıklarını (yapacaklarını ve yaptıklarını) bilir. Onlar sadece Allah'ın hoşnut olduğu kimselere şefaat ederler ve Allah'ın korkusundan titrerler.

Seyyid Kutub

O, önlerindekini ve arkalarındakini bilir onlar şefaat etmezler (kendisinden) hoşnut olunandan başka. Ve onlar, O'nun haşmetinden içleri titremekte olanlardır.

Gültekin Onan

Önlerindekini de, arkalarındakini de O bilir. Bunlar, Onun rızâsına ermiş olandan başka kimseye şefaat etmezler. Bunlar Onun korkusundan titreyenlerdir.

Hasan Basri Çantay

(Allah) onların önlerindekini ve arkalarındakini (yaptıklarını ve yapacaklarını)bilir; (O’nun) râzı olduğu kimseden başkasına şefâat etmezler ve onlar O’nun korkusundan titreyen kimselerdir.

Hayrat Neşriyat

O, onların önlerindekilerini de bilir, arkalarındakini de bilir. Onlar, Allah'ın hoşnud olduğu kimseden başkasına şefaat edemezler ve O'nun korkusundan titrerler.

İbni Kesir

O, onların gözünün önünde olanları da bilir, onlardan gizli tutulan şeyleri de bilir; bunun içindir ki, onlar, O'nun (zaten) hoşnut olduğu insanların dışında kimseye yan çıkıp kayıramazlar; çünkü (herkesten önce) onların kendileri O'nun korkusuyla titrerler.

Muhammed Esed

Onların ilerilerindekini de gerilerindekini de bilir ve razı olduğundan başkasına şefaat de edemezler ve onlar O'nun mehabetinden kemal-i itina ile korkar kimselerdir.

Ömer Nasuhi Bilmen

Allah, onların öndekilerini de bilir, arkalarındakini de bilir. Onlar, Allah'ın râzı olduğu kimseden başkasına şefaat edemezler ve O'nun korkusundan titrerler.

Ömer Öngüt

Allah, onların önlerindekini de arkalarındakini de bilir. Allah’ın razı olduğu kimseden başkasına şefaat edemezler. O’nun korkusundan tir tir titrerler.

Şaban Piriş

O onların yaptıklarını da yapacaklarını da, açıkladıklarını da gizlediklerini de bilir. Onlar, sadece O’nun razı olduğu kimse hakkında şefaat ederler. O’na duydukları tazimden ötürü çekinir, titrerler.

Suat Yıldırım

(Allâh) Onların önlerinde ve arkalarında olanı bilir. (Allâh'ın) râzı olduğundan başkasına şefâ'at edemezler ve onlar, O'nun korkusundan titrerler.

Süleyman Ateş

O, önlerindekini de, arkalarındakini de bilmektedir; onlar şefaat de etmezler; (kendisinden) hoşnut olunandan başka. Ve onlar, O'nun haşmetinden içleri titremekte olanlardır.

Tefhim-ul Kuran

Allah onların geçmişini de bilir, geleceğini de. Onlar, ancak Allah'ın rıza göstereceği kimseler için şefaat ederler; Onun korkusuyla da ürpermektedirler.

Ümit Şimşek

O, onların önlerindekini de arkalarındakini de bilir. Onlar, O'nun hoşnutluk verdiklerinden başkasına da şefaat etmezler. Ve onlar O'nun korkusundan titrerler.

Yaşar Nuri Öztürk

Allah onların yaptıklarını da, yapacaklarını da bilir ve onlar Allah'ın hoşnut olacağı kimselere, şefaat edebilirler ve hepsi de, Allah korkusundan dolayı titrerler.

Abdullah Parlıyan

Allah, onların önlerindekini de arkalarındakini de bilir. Allah'ın rızasına ulaşmış olanlardan başkasına şefaat etmezler. Onlar, Allah korkusundan titrerler.[324]

Bayraktar Bayraklı

Allah, onların yaptıklarını da yapacaklarını da bilir. Onlar, O'nun razı olduğu kimselerden başkasına şefaat etmezler ve hepsi O'na olan saygılarından titrerler.

Cemal Külünkoğlu

O, önlerindekini de arkalarındakini de bilmektedir. Onlar (kendisinden) hoşnut olunandan başkasına şefaat de etmezler ve onlar, O'nun haşyetinden içleri titremekte olanlardır.

Kadri Çelik

O, onların yaptıklarını da, yapmakta olduklarını ve yapacaklarını da bilir; onlar, ancak O’nun razı olduğu mü’min kulları hakkında şefaatte bulunabilir, (onlar için bağışlanma diler ve dua eder)ler; (yoksa müşriklerin iddia ettikleri gibi, Allah katında onlar hakkında şefaatte bulunacak değillerdir). Hepsi de, O’na duydukları derin saygı ve tazim sebebiyle kalbleri tir tir titrer.

Ali Ünal

Allah, onların önlerindekini de, arkalarındakini de (yaptıklarını da, yapacaklarını da) bilir. Allah rızasına ulaşmış olanlardan başkasına şefaat etmezler. Onlar, Allah korkusundan titrerler!

Harun Yıldırım

O, onların bildiklerini de bilmediklerini de bilir. Ki zaten onlar, O'nun hoşnut ve razı olmadığı hiç kimseye şefaat edemezler: zira onlar O'nun yüceliği karşısında derin bir saygıyla titrerler.

Mustafa İslamoğlu

Allah onların önlerinde ve arkalarında ne varsa, bilir. Allah’ın razı olduğu kimseden başkasına aracılık/şahitlik/şefaat edemezler. Onlar, O’nun korkusundan saygıyla titrerler.

Sadık Türkmen

Allah onların önlerinde olanı da, arkalarında olanı da bilir. O melekler yalnızca Allah'ın razı olduğundan başkasına yardım (şefaat) edemezler ve onlar Allah korkusundan dolayı saygı içerisindedirler.

İlyas Yorulmaz

Onların önünde ve arkasında olan şeyleri (muhafız melekleri) bilir. Ve onlar, (Allah’ın) rızasına ermiş olanlardan başkasına şefaat etmezler. Ve onlar, O’nun (Allah’ın) haşyetinden korkanlardır.

İmam İskender Ali Mihr