Mekke döneminde inmiştir. 112 âyettir. “Enbiyâ”, peygamberler demektir.


الَّذِينَ يَخْشَوْنَ رَبَّهُم بِالْغَيْبِ وَهُم مِّنَ السَّاعَةِ مُشْفِقُونَ ﴿٤٩﴾


ENBİYÂ SURESİ 49. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

ellezîne yahşevne rabbe-hum bi el gaybi ve hum min es sâati muşfikûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ellezîne o kimseler ki, onlar
yahşevne huşû duyarlar
rabbe-hum onların Rabbi, Rab'lerine
bi el gaybi gaybte, görmedikleri halde
ve hum ve onlar
min es sâati o saatten, kıyâmet saatinden
muşfikûne korkanlar(dır)

Onlar, gaybde (görmedikleri halde) Rab’lerine huşû duyarlar. Ve onlar, o saatten (kıyâmet saatinden) korkanlardır.

ENBİYÂ SURESİ 49. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

Onlar, görmedikleri hâlde Rablerinden içten içe korkarlar. Onlar kıyamet gününden de korkarlar.

Diyanet İşleri

O çekinenler, görmedikleri halde Rablerinden korkarlar ve kıyâmetten ürküp titrerler.

Abdulbaki Gölpınarlı

(O takvâ sahipleri ki) onlar, görmedikleri halde Rablerine candan saygı gösterirler. Yine onlar, kıyametten korkan kimselerdir.

Adem Uğur

Onlar ki gaybları olarak Rablerinden haşyet ederler. . . Onlar o Saat'ten de titrerler.

Ahmed Hulusi

Allah’a sığınanlar, saklı-gizli hallerinde, görmedikleri halde, gıyaben Rablerinden korkanlardır, O’na saygı duyanlardır. Onlar Kıyamet’in kopacağı ânın dehşeti dolayısıyla korku içinde Allah’ın emirlerine itina gösterenlerdir.

Ahmet Tekin

Onlar [10] Rablerinden gıyaben korkarlar ve onların kıyamet saatinden içleri titrer.

Ahmet Varol

Onlar, Rablerine karşı gayb ile (O'nu görmedikleri halde) bir haşyet içindedirler ve onlar, kıyamet saatinden 'içleri titremekte olanlardır.'

Ali Bulaç

Onlar, o takva sahibleridir ki, yalnızlıkta Rablerinden titrerler ve onlar, kıyamet azabından da korkarlar.

Ali Fikri Yavuz

Onlar gormedikleri halde Rablerinden korkarlar; kiyamet saatinden de titrerler.

Bekir Sadak

O sakınanlar ki Rablarından gıyabında saygı ile korkarlar ve Kıyametin meydana geliş saatinden endişe içinde titreyip dururlar.

Celal Yıldırım

Onlar görmedikleri halde Rablerinden korkarlar; kıyamet saatinden de titrerler.

Diyanet İşleri (eski)

(O takvâ sahipleri ki) onlar, görmedikleri halde Rablerine candan saygı gösterirler. Yine onlar, kıyametten korkan kimselerdir.

Diyanet Vakfi

Onlar ki kimse kendilerini görmezken bile Rab'lerini sayarlar ve Saatin dehşetini duyarlar.

Edip Yüksel

O müttekıler için ki rablarına gıyabda haşyet beslerler ve o saatten titrer dururlar

Elmalılı Hamdi Yazır

O takva sahipleri için ki, gıyabında Rablerinden korkarlar ve kıyamet endişesiyle titrer dururlar.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

Onlar görmedikleri halde Rablerinden korkarlar, kıyamet saatinden de titrerler.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Onlar Rabb'lerinden görmeden korkarlar ve kıyamet gününün dehşetinden ürkerler.

Seyyid Kutub

Onlar rablerine karşı gayb ile (O'nu görmedikleri halde) bir haşyet içindedirler ve onlar, kıyamet saatinden 'içleri titremekte olanlardır.'

Gültekin Onan

(Öyle takvaa saahibleri) ki onlar tenhâda da Rablerine candan saygı gösterirler. Onlar kıyâmetden korkanlardır.

Hasan Basri Çantay

(Takvâ sâhibleri) o kimselerdir ki, yalnızken (de) Rablerinden korkarlar, onlar kıyâmetten de korkan kimselerdir.

Hayrat Neşriyat

Onlar ki görmedikleri halde, Rabblarından korkarlar ve kıyamet saatından titrerler.

İbni Kesir

o (bilinçli, duyarlı) kimseler ki, algı ve tasavvurlarının ötesinde olsa da, Rablerinden korkar ve Son Saat'in kaygısıyla titrerler.

Muhammed Esed

O muttakîler ki Rablerinden tenhada da büyük bir korku ile korkarlar ve onlar Kıyametten de titreyicilerdir.

Ömer Nasuhi Bilmen

O takvâ sahipleri ki görmedikleri halde Rablerinden korkarlar ve kıyametten de titrerler.

Ömer Öngüt

Onlar, görmedikleri halde Rablerinden korkan ve kıyamet saatinden de sakınan kimselerdir.

Şaban Piriş

O müttakiler, görmedikleri halde Rab’lerini gıyabında tazim eder ve hem de kıyametten, o duruşma saatinden korkup titrerler.

Suat Yıldırım

Korunanlar görmeden Rablerinden korkarlar ve (Duruşma) sâ'at(in)den de titrerler.

Süleyman Ateş

Onlar, Rablerine karşı gayb ile (O'nu görmedikleri halde) bir haşyet içindedirler ve onlar, kıyamet saatinden 'içleri titremekte olanlardır.'

Tefhim-ul Kuran

O takvâ sahipleri ki, görmedikleri halde Rablerinden korkarlar. Onlar, kıyamet gününün de korkusu içindedirler.

Ümit Şimşek

O korunanlar ki, hiç görmeden Rablerinden korkarlar. Kıyamet saatinden de ürperirler onlar.

Yaşar Nuri Öztürk

O bilinçli ve duyarlı kimseler, görmedikleri halde, Rablerinden korkar ve kıyametin gelivermesinden de korkarak titrer, dururlar.

Abdullah Parlıyan

Takvâ sahipleri, görmedikleri halde Rabblerine bilinçli bir şekilde saygı duyarlar; onlar kıyametten korkan kimselerdir.

Bayraktar Bayraklı

O (Allah'a karşı sorumluluk bilinciyle yaşaya)nlar, algı ve tasavvurlarının ötesinde olmasına rağmen Rablerin(in (azabın)dan korkarlar. Onlar kıyamet gününden de korkarlar.

Cemal Külünkoğlu

Onlar, (azabı) görmedikleri halde Rablerinden bir haşyet içindedirler ve onlar, kıyametten dolayı içleri titremekte olanlardır.

Kadri Çelik

Onlar, Kendisini görmedikleri halde Rabbilerine karşı tam bir saygı duyup tazim gösterirler ve yine onlar, Kıyamet’ten de korkup titrerler.

Ali Ünal

(O takvâ sahipleri ki) onlar, görmedikleri halde Rablerine candan saygı gösterirler. Yine onlar, kıyametten korkan kimselerdir.

Harun Yıldırım

onlar ki, idrak sınırını aşan bir hakikat olsa da Rablerinden korkarlar; yine onlar (görürcesine inandıkları) Son Saat'ten dolayı titrerler.

Mustafa İslamoğlu

Onlar görmeden Rablerinden korkarlar ve onlar kıyamet saatinden içleri ürpermekte olanlardır.

Sadık Türkmen

Onlar o kimselerdir ki, Allah'ı görmedikleri halde, O na saygı gösteren ve kıyamet saatinden de korkanlardır.

İlyas Yorulmaz

Onlar, gaybde (görmedikleri halde) Rab’lerine huşû duyarlar. Ve onlar, o saatten (kıyâmet saatinden) korkanlardır.

İmam İskender Ali Mihr