ENBİYÂ SURESİ 8. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 112 âyettir. “Enbiyâ”, peygamberler demektir.
وَمَا جَعَلْنَاهُمْ جَسَدًا لَّا يَأْكُلُونَ الطَّعَامَ وَمَا كَانُوا خَالِدِينَ ﴿٨﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve mâ cealnâ-hum
ceseden
lâ ye'kulûne
et taâme
ve mâ kânû
hâlidîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve mâ cealnâ-hum | ve biz onları kılmadık |
ceseden | bir ceset, beden |
lâ ye'kulûne | yemezler |
et taâme | yemek |
ve mâ kânû | ve olmadılar, değildirler |
hâlidîne | halidin, ebedî, ölümsüz |
Ve Biz, onları (vahyettiğimiz ricalleri) yemek yemeyen bir beden (vücut) kılmadık. Ve onlar, halidin (ebedî, ölümsüz) değillerdir.
ENBİYÂ SURESİ 8. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Biz onları yiyip içmeyen bedenden ibaret kılmadık; hem dünyada onlar ebedî olarak da kalmadılar.
Suat Yıldırım