Mekke döneminde inmiştir. 45 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen “Fâtır” kelimesinden almıştır. Fâtır, yaratan, yoktan var eden demektir. Yine ilk âyette geçen “el-Melâike” kelimesinden dolayı “Melâike sûresi” diye de anılır.


وَهُمْ يَصْطَرِخُونَ فِيهَا رَبَّنَا أَخْرِجْنَا نَعْمَلْ صَالِحًا غَيْرَ الَّذِي كُنَّا نَعْمَلُ أَوَلَمْ نُعَمِّرْكُم مَّا يَتَذَكَّرُ فِيهِ مَن تَذَكَّرَ وَجَاءكُمُ النَّذِيرُ فَذُوقُوا فَمَا لِلظَّالِمِينَ مِن نَّصِيرٍ ﴿٣٧﴾


FÂTIR SURESİ 37. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve hum yastarihûne fî-hâ rabbe-nâ ahric-nâ na'mel el sâlihan gayra ellezî kun-nâ na'melu e ve lem nuammir-kum mâ yetezekkeru fî-hi men tezekkere ve câe-kum en nezîru fe zûkû fe mâ li ez zâlimîne min nasîrin
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve hum ve onlar
yastarihûne feryat ederler
fî-hâ orada
rabbe-nâ bizim Rabbimiz, Rabbimiz
ahric-nâ bizi çıkar
na'mel el sâlihan biz salih amel yapalım
gayra ellezî ondan başka
kun-nâ na'melu biz yapmış olduk
e mi?
ve lem nuammir-kum ve size ömür vermedik
mâ yetezekkeru tezekkür edebilecek şey
fî-hi orada
men tezekkere tezekkür edecek kimse
ve câe-kum ve size geldi
en nezîru nezir, uyarıcı
fe zûkû o zaman, o halde tadın
fe mâ o zaman, artık yoktur
li ez zâlimîne zalimler için
min nasîrin (yardımcılardan) bir yardımcı

Ve onlar, orada feryat ederler: “Rabbimiz bizi (buradan) çıkar, yapmış olduklarımızdan başka (amel) salih amel yapalım.” Size orada (dünyada), tezekkür etmek isteyen kimsenin, tezekkür etmesine yetecek kadar bir ömür vermedik mi? Size nezir gelmedi mi? O halde (azabı) tadın. Artık zalimler için bir yardımcı yoktur.

FÂTIR SURESİ 37. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

Onlar cehennemde, “Ey Rabbimiz! Bizi buradan çıkar ki dünyada iken işlemekte olduğumuzdan başka ameller, salih ameller işleyelim” diye bağrışırlar. (Onlara şöyle denilir:) “Sizi, düşünüp öğüt alacak kimsenin düşünüp öğüt alabileceği kadar yaşatmadık mı? Size uyarıcı da gelmişti. Öyle ise tadın azabı. Çünkü zalimler için hiçbir yardımcı yoktur.”

Diyanet İşleri

Ve onlar bağrışırlar orada: Rabbimiz, bizi çıkar da yaptığımız işlerden başka işlerde bulunalım. Size, düşünenin düşünüp öğüt alanın öğüt alacağı kadar ömür vermedik mi ve size korkutucu da gelmişti; artık tadın azâbı, zâlimlere bir yardım eden de yoktur.

Abdulbaki Gölpınarlı

Onlar orada: Rabbimiz! Bizi çıkar, (önce) yaptığımızın yerine iyi işler yapalım! diye feryad ederler. Size düşünecek kimsenin düşünebileceği kadar bir ömür vermedik mi? Size uyarıcı da gelmedi mi? (Niçin inanmadınız?) Şimdi tadın (azabı)! Zalimlerin yardımcısı yoktur.

Adem Uğur

Onlar orada (cehennemde) feryat ederler: "Rabbimiz! Bizi (bu şartlarımızdan) çıkar ki önceden yaptıklarımızdan farklı olarak esas yapılması gerekli olanları yapalım". . . (Cevap verilir:) "Sizi, düşünme kapasitesi olan birinin, düşünebileceği kadar bir ömürle yaşatmadık mı? Size uyarıcı da geldi! O hâlde şimdi tadın (kendinize hazırladığınızı)! Zâlimler için bir yardımcı yoktur. "

Ahmed Hulusi

Onlar orada feryâd ederler:
'Ey Rabbimiz, bizi buradan çıkar. Daha önce yapmış olduklarımızı bırakıp İman ederek, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçirelim, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlayalım, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olalım, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işleyelim.' derler. Allah:
'Size, düşünebilecek olanın, akıllı bir kimsenin düşünüp Allah’ı bulabileceği kadar bir ömür vermedik mi? Üstelik size sorumluluk, hesap ve cezayı hatırlatan uyarıcı da, peygamber de gelmişti, ihtiyarlık da kapıya dayanmıştı. O halde azâbı tadın. İnkar ile, isyan ile, şirk ile, baskı, zulüm ve işkence ile temel hak hürriyetleri, Allah yolunu, Allah yolundaki faaliyetleri engelleyen zâlimlere bir yardım eden bulunmayacaktır.'

Ahmet Tekin

Onlar orada: 'Rabbimiz! Bizi çıkar da yapmakta olduklarımızdan farklı olarak salih amel işleyelim' diye feryad ederler. Size öğüt alacak olanın öğüt alabileceği kadar bir ömür vermemiş miydik? Size uyarıcı gelmişti. Artık tadın (azabı); zalimler için hiçbir yardımcı yoktur.

Ahmet Varol

İçinde onlar (şöyle) çığlık atarlar: "Rabbimiz, bizi çıkar, yaptığımızdan başka salih bir amelde bulunalım." Size orda (dünyada), öğüt alabilecek olanın öğüt alabileceği kadar ömür vermedik mi? Size uyaran da gelmişti. Öyleyse (azabı) tadın; artık zalimler için bir yardımcı yoktur."

Ali Bulaç

O kâfirler cehennemde şöyle derler: “-Ey Rabbimiz! Bizleri çıkar, (dünyada şirk gibi) yapa geldiklerimizden başka salih bir amel yapalım.” (Allah onlara şöyle buyurur): “- Size, düşünecek kimsenin düşüneceği kadar ömür vermedik mi? Hem size peygamber de geldi. O halde tadın (ateşin azabını)!... Çünkü zalimleri (Allah’ın azabından) kurtaracak yoktur?”

Ali Fikri Yavuz

Orada; «Rabbimiz! Bizi cikar; yaptigimizdan baska, yararli is isleyelim» diye bagirisirlar. O zaman onlara soyle deriz: «Ogut alacak kisinin ogut alabilecegi kadar bir sure sizi yasatmadik mi? Size uyarici da gelmisti. Artik azabi tadiniz, zalimlerin yardimcisi olmaz.» *

Bekir Sadak

Onlar, Cehennem'de şöyle bağırıp çağırırlar: «Rabbimiz! Bizi (buradan) çıkar, yapageldiğimizden başka iyi-yararlı amelde bulunalım.» Sizi, düşünüp de gerçeği anlayabilenin düşünebileceği kadar ömürlü kılmadık mı ? Üstelik size o peygamber de geldi. O halde tadın tadacağınızı! Artık zâlimler için hiçbir yardımcı yoktur.

Celal Yıldırım

Orada; 'Rabbimiz! Bizi çıkar; yaptığımızdan başka, yararlı iş işleyelim' diye bağrışırlar. O zaman onlara şöyle deriz: 'Öğüt alacak kişinin öğüt alabileceği kadar bir süre sizi yaşatmadık mi? Size uyarıcı da gelmişti. Artık azabı tadınız, zalimlerin yardımcısı olmaz.'

Diyanet İşleri (eski)

Onlar orada: Rabbimiz! Bizi çıkar, (önce) yaptığımızın yerine iyi işler yapalım! diye feryad ederler. Size düşünecek kimsenin düşünebileceği kadar bir ömür vermedik mi? Size uyarıcı da gelmedi mi? (Niçin inanmadınız?) Şimdi tadın (azabı)! Zalimlerin yardımcısı yoktur.

Diyanet Vakfi

Orada, 'Rabbimiz, bizi çıkar da yapmış olduğumuzdan farklı işler yapalım,' diye feryat ederler. Öğüt alabilecek bir kişinin öğüt alabileceği kadar uzun bir süre sizi yaşatmadık mı? Size uyarıcı da gelmişti. Öyleyse tadın. Zalimlerin yardımcısı yoktur.

Edip Yüksel

Ve onlar orada şöyle feryad ederler: «ya rabbenâ, bizleri çıkar, yapageldiklerimiz gayri yarar bir amel yapalım» ya size düşünecek olanın düşüneceği kadar ömür vermedik mi ki, hem size Peygamber de geldi, o halde tadın, çünkü zalimleri kurtaracak yoktur.

Elmalılı Hamdi Yazır

Ve onlar orada şöyle feryad ederler: «Ey Rabbimiz, bizleri çıkar da yaptıklarımızdan başka yararlı bir iş yapalım.» (Onlara): «Ya size orada düşünecek olanın düşüneceği kadar ömür vermedik mi ki? Hem size Peygamber de geldi. O halde tadın; çünkü zalimleri kurtaracak yoktur!» (denilecektir.)

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

Onlar, orada şöyle feryad ederler: «Ey Rabbimiz! Bizleri çıkar, yapageldiklerimizden başka salih bir amel yapalım.» (Onlara): «Size düşünecek olanın düşüneceği kadar bir ömür vermedik mi? Hem size uyarıcı da gelmişti. O halde azabı tadın. Çünkü zalimleri kurtaracak yoktur.» (denir).

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Onlar orada «Ey Rabbimiz, bizi buradan çıkar da daha önce yaptıklarımızdan farklı, iyi işler yapalım» diye feryad ederler. Düşünmek isteyenlerin düşünmelerine yetecek kadar uzun bir süre sizi yaşatmadık mı? Ayrıca size uyarıcı da gelmişti, Şimdi azabı tadınız bakalım. Zalimlere yardım eden bulunmaz.

Seyyid Kutub

İçinde onlar (şöyle) çığlık atarlar: "Rabbimiz, bizi çıkar, yaptığımızdan başka salih bir amelde bulunalım." Size orada (dünyada), öğüt alabilecek olanın öğüt alabileceği kadar ömür vermedik mi? Size uyaran da gelmişti. Öyleyse (azabı) tadın; artık zalimler için bir yardımcı yoktur.

Gültekin Onan

Onlar orada (şöyle) bağrışırlar. «Ey Rabbimiz, bizi çıkar. Yapmış olduğumuzdan bambaşka iyi amel (ve hareketler) de bulunacağız». Size iyice düşünecek kimsenin düşünebileceği, öğüt kabul edebileceği kadar ömür vermedik mi? Size (azâb ile) korkutan da gelmişdi. Şimdi tadın (o azâbı)! Artık zaalimler için hiç bir yardımcı yokdur.

Hasan Basri Çantay

Onlar orada şöyle feryâd ederler: 'Rabbimiz! Bizi (bu Cehennemden) çıkar ki(dünyada) işlemekte olduğumuz (günahlar)dan başka, sâlih bir amel işleyelim!' (Onlara:)'Sizi, ibret alacak bir kimsenin, kendisinde ibret alacağı (bir süre) kadar yaşatmadık mı? Size(bu günün dehşetinden haber veren) korkutucu da geldi. Öyle ise tadın (azâbı)! Artık zâlimler için hiçbir yardımcı yoktur' (denilir).

Hayrat Neşriyat

Onlar orada bağırışırlar; Rabbımız, bizi çıkar da yapageldiklerimizden farklı olarak salih amel işleyelim. Öğüt alacak kişinin öğüt alacağı kadar bir süre sizi yaşatmadık mı? Ve size uyarıcı da gelmişti. Öyleyse azabı tadın. Zalimler için hiç bir yardımcı yoktur.

İbni Kesir

Onlar orada, (cehennemde): "Rabbimiz! Bizi bu (azap)tan kurtar! Bundan sonra artık (eskiden) yaptıklarımızdan farklı iyi şeyler yapacağız!" diye feryad ederler. (O zaman onlara şöyle cevap vereceğiz:) "Size (orada,) düşünmek isteyen herkesin düşünebileceği kadar uzun bir ömür vermedik mi? Ve (üstelik) size bir uyarıcı da gelmişti. Öyleyse, (yaptığınız kötülüklerin meyvelerini) şimdi tadın bakalım! Zalimler hiçbir yardımcı bulamayacaklardır!"

Muhammed Esed

Ve onlar orada feryat ederler ki, «Ey Rabbimiz! Bizi çıkar, yapar olduğumuzdan başka sâlih amelde bulunalım.» Onlara denilir ki, «Ya sizi düşünüp anlayacak kimsenin kendisinde düşünebileceği (bir müddet) kadar yaşatmadık mı? Ve size korkutucu geldi, şimdi (azabı) tadın, artık zalimler için hiçbir yardımcı yoktur.»

Ömer Nasuhi Bilmen

Onlar orada: "Ey Rabbimiz! Bizi çıkar da, yapageldiklerimizden farklı olarak sâlih amel işleyelim!" diye bağrışırlar. O zaman onlara şöyle deriz: "Size düşünecek kimsenin düşünebileceği kadar ömür vermedik mi? Size uyarıcı da gelmişti. (Fakat inanmadınız). Artık azabı tadınız! Zâlimlerin yardımcısı yoktur. "

Ömer Öngüt

Orada var güçleriyle feryat ederler: -Rabbimiz, bizi çıkar da daha önce yaptıklarımızdan başka iyi şeyler yapalım. -Biz size öğüt alacağınız kadar bir ömür vermedik mi, size uyarıcı gelmedi mi? Şimdi azabı tadın. Zalimler için hiç bir yardımcı yoktur.

Şaban Piriş

Onlar orada imdad istemek için şöyle feryad ederler: "Ey Ulu Rabbimiz! Ne olur, çıkar bizi buradan, dünyaya geri gönder de, daha önce yaptıklarımızdan başka, güzel ve makbul işler yapalım!" Allah onlara şöyle buyurur: "Biz, size, düşünüp ibret alacak, gerçeği görecek kimsenin düşüneceği kadar bir ömür vermedik mi? Hem size peygamber de gelip uyardı. Öyleyse tadın azabı! Zalimlerin hiç bir yardımcısı yoktur!"

Suat Yıldırım

Onlar orada: "Rabbimiz, bizi çıkar, (önce) yaptığımızdan başkasını yapalım?" diye feryâd ederler. "Sizi, öğüt alacak olanın, öğüt alacağı kadar bir süre yaşatmadık mı? Size uyarıcı da geldi (fakat inanmadınız). Öyle ise (azâbı) tadın artık. Zâlimlerin yardımcısı yoktur."

Süleyman Ateş

İçinde onlar (şöyle) çığlık atarlar: «Rabbimiz, bizi çıkar, yaptığımızdan başka salih bir amelde bulunalım.» Size orda (dünyada), öğüt alabilecek olanın öğüt alabileceği kadar ömür vermedik mi? Size uyarıp korkutan da gelmişti. Öyleyse (azabı) tadın; artık zalimler için bir yardımcı yoktur.

Tefhim-ul Kuran

Orada bağrışıp durmaktadırlar, 'Rabbimiz, bizi buradan çıkar ki, daha önce yaptıklarımızın yerine güzel işler yapalım' diye. Düşünüp de ibret alacak olan kimseye yetecek kadar bir ömrü Biz size vermedik mi? Üstelik size uyarıcı da geldi. Şimdi tadın azabı; zalimlerin yardımcısı yoktur.

Ümit Şimşek

Feryat edip dururlar orada: "Rabbimiz, çıkar bizi de önceden yaptığımızdan başka şey yapalım. Barışa ve hayra yönelik iyi bir iş yapalım." Sizi biz, öğüt alanın öğüt alacağı bir süre ömürlendirmedik mi? Uyarıcı da geldi size. Hadi, tadın bakalım azabı! Zalimler için hiçbir yardımcı yok artık.

Yaşar Nuri Öztürk

Onlar cehennemde: “Rabbimiz bizi buradan çıkar, önce yaptığımızdan başka iyi ve yararlı işler yapalım” diye feryat ederler. O zaman onlara şöyle cevap verilir: “Size düşünmek isteyen herkesin düşünebileceği kadar uzun bir ömür vermedik mi? Ve üstelik size uyarıcı da gelmişti, öyleyse yaptığınız kötülüklerin meyvelerini şimdi tadın bakalım. Yaratılış gayesi dışında yaşayanlar, hiçbir yardımcı bulamayacakladır.”

Abdullah Parlıyan

Onlar orada, “Ey Rabbimiz! Bizi çıkar. Daha önce yaptıklarımızın aksine iyi işler yapalım” diye feryat ederler. Kendilerine, “Size, düşünecek kimsenin düşünebileceği kadar bir ömür vermedik mi? Size uyarıcı da gelmedi mi? Şimdi tadın azabı! Zâlimlerin yardımcısı yoktur” denir.

Bayraktar Bayraklı

Onlar cehennemde şöyle feryat ederler: “Ey Rabbimiz! Bizi buradan çıkar da daha önce yaptıklarımızdan farklı, iyi işler yapalım!” (Bu isteklerine karşı onlara şöyle denir:) “Düşünmek isteyenlerin düşünmelerine yetecek kadar uzun bir süre sizi (dünyada) yaşatmadık mı? Ayrıca size uyarıcı da gelmişti. Şimdi azabı tadınız bakalım! Zalimlerin hiçbir zaman yardımcısı olmayacaktır.”

Cemal Külünkoğlu

Onlar orada, “Rabbimiz! Bizi çıkar, (önce) yaptığımızın yerine salih bir amelde bulunalım!” diye feryat ederler. Hatırlayıp kendine gelecek kimsenin hatırlayıp kendine gelebileceği kadar bir ömür vermedik mi size? Size uyarıcı da gelmedi mi? (O halde niçin inanmadınız?) Şimdi tadın (bakalım azabı)! Zalimlerin yardımcısı yoktur.

Kadri Çelik

Orada yardım isteğiyle çığlık koparırlar: “Rabbimiz! Ne olur bizi çıkar ve dünyaya geri gönder de, daha önce işlediklerimizin tersine meşrû, sağlam, yerinde ve ıslaha yönelik işler yapalım!” “Size, düşünüp ders alacak kimsenin düşünüp ders alacağı (ve gereğini yapacağı) kadar bir ömür vermedik mi? Hem size, uyarıcı olarak peygamber de gelmişti. Şu halde, tadın azabı! Zalimlerin asla yardımcısı olmaz.”

Ali Ünal

Onlar orada: Rabbimiz! Bizi çıkar, (önce) yaptığımızın yerine iyi işler yapalım! diye feryad ederler. Size düşünecek kimsenin düşünebileceği kadar bir ömür vermedik mi? Size uyarıcı da gelmedi mi? (Niçin inanmadınız?) Şimdi tadın (azabı)! Zalimlerin yardımcısı yoktur.

Harun Yıldırım

Ve onlar orada şöyle feryat figan ederler: "Rabbimiz! Kurtar bizi! (Söz), daha önce yaptıklarımızdan daha farklı, daha iyi şeyler yapacağız!" (Şöyle cevap verilecek): "Size aklını başına almaya gönüllü birine yetecek kadar uzun bir ömür vermemişmiydik? Üstelik bir de uyarıcı gelmişti! Şu halde (elinizin ürünlerini) tadın; ama kendini kaybedenlerin hiçbir yardımcısı olmayacağını da unutmayın!"

Mustafa İslamoğlu

Onlar orada feryat ederler: “Rabbimiz! Bizi çıkar, yapmış olduğumuz amellerin dışında faydalı işler yapalım...” “Öğüt alan kişinin öğüt alacağı kadar, size bir ömür vermedik mi/yaşama hakkı tanımadık mı? Size uyarıcı da geldi. Öyleyse tadın azabı! Çünkü zalimler için hiçbir yardımcı yoktur.”

Sadık Türkmen

Onlar ateşin içinde “Rabbimiz bizi buradan çıkar, daha önce yapmış olduklarımızın dışında, iyi ve doğru ameller yapalım” diye bağırarak yardım isterler. Sizi uyaran ve öğüt verenin gelmesinden sonra, düşünüp öğüt alacak kadar ömür verilmedi mi? Azabı tadın. Zalimlerin hiç bir yardımcısı yoktur.

İlyas Yorulmaz

Ve onlar, orada feryat ederler: “Rabbimiz bizi (buradan) çıkar, yapmış olduklarımızdan başka (amel) salih amel yapalım.” Size orada (dünyada), tezekkür etmek isteyen kimsenin, tezekkür etmesine yetecek kadar bir ömür vermedik mi? Size nezir gelmedi mi? O halde (azabı) tadın. Artık zalimler için bir yardımcı yoktur.

İmam İskender Ali Mihr