Âyetlerinin çoğu Mekke’de, bir kısmı ise Medine döneminde inmiştir. 78 âyettir. Hac ibadetinden bahsettiği için bu adı almıştır.


الَّذِينَ إِن مَّكَّنَّاهُمْ فِي الْأَرْضِ أَقَامُوا الصَّلَاةَ وَآتَوُا الزَّكَاةَ وَأَمَرُوا بِالْمَعْرُوفِ وَنَهَوْا عَنِ الْمُنكَرِ وَلِلَّهِ عَاقِبَةُ الْأُمُورِ ﴿٤١﴾


HACC SURESİ 41. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

ellezîne in mekkennâ-hum fî el ardı ekâmû es salâte ve âtevu ez zekâte ve emerû bi el ma'rûfi ve nehev an el munkeri ve li allâhi âkıbetu el umûri
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ellezîne o kimseler, onlar
in eğer, ise
mekkennâ-hum onlara imkân(lar) verdik (verseydik), yerleştirdik (yerleştirseydik)
fî el ardı yeryüzünde
ekâmû es salâte namazı ikame ettiler (ederlerdi, kılarlardı)
ve âtevu ez zekâte ve zekâtı verdiler (verirlerdi)
ve emerû ve emrettiler (emrederlerdi)
bi el ma'rûfi irfan ile
ve nehev ve nehyettiler (nehyederler, yasaklarlardı)
an el munkeri münkerden, inkârdan, kötülükten
ve li allâhi ve Allah'a aittir
âkıbetu akıbet, sonuç
el umûri işler

Yeryüzünde onlara imkânlar verseydik, namazı ikame ederler (kılarlar), zekâtı verirler, maruf ile emrederler ve münkerden nehyederlerdi (yasaklarlardı). Bütün işlerin akıbeti (sonucu), Allah’a aittir (hüküm ve takdir Allah’ındır).

HACC SURESİ 41. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

Onlar öyle kimselerdir ki, şâyet kendilerine yeryüzünde imkân ve iktidar versek, namazı dosdoğru kılar, zekâtı verir, iyiliği emreder ve kötülüğü yasaklarlar. Bütün işlerin âkıbeti Allah’a aittir.

Diyanet İşleri

O kişilerdir onlar ki onları yeryüzünde yerleştirdik mi namaz kılarlar, zekât verirler, iyiliği emrederler, kötülükten vazgeçirmeye çalışırlar ve bütün işlerin sonucu, Allah'a varır.

Abdulbaki Gölpınarlı

Onlar (o müminler) ki, eğer kendilerine yeryüzünde iktidar verirsek namazı kılar, zekâtı verirler, iyiliği emreder ve kötülükten nehyederler. İşlerin sonu Allah'a varır.

Adem Uğur

Onlar, eğer kendilerine arzda yer verirsek; salâtı ikame ederler, zekâtı verirler, doğrulukla hükmedip, çirkin davranışlardan engellerler. . . İşlerin sonu Allâh'a aittir.

Ahmed Hulusi

Allah’ın dinine, peygamberine yardım edenler, ülkelerinde, yeryüzünde, kendilerini iktidar mevkiine getirdiğimizde onlar namazı âdâbına riayet ederek aksatmadan âşikâre kılanlar, vicdanlarını, servetlerini sosyal bünyelerini arındıran, berekete vesile olan zekâtı verenler, Kur’ân’ın ve sünnetin hükümlerini, meşrû olanı, İslâmî kurallarla örtüşen örfü, ilmî verileri, mü’minlerin tasvip ettiği, icrasında hayır gördüğü, planları, programları, adaleti uygulayarak kamu düzenini sağlayanlar, iyiliği emredenler, şeriatın suç saydığı ve haram kıldığı, kamu vicdanının tasvip etmediği, mü’minlerin icrasında hayır görmediği şeyleri, bunların savunuculuğunu, sözcülüğünü yasaklayarak, önleyici tedbirler alarak kamu güvenliğini temin edenlerdir. Elde edilecek güzel sonuçlar, Allah için, Allah rızası içindir.

Ahmet Tekin

Onlar, kendilerine yeryüzünde iktidar verirsek namazı kılar, zekatı verir, iyiliği emreder ve kötülükten sakındırırlar. İşlerin sonu Allah'ındır.

Ahmet Varol

Onlar ki, yeryüzünde kendilerini yerleştirir, iktidar sahibi kılarsak, dosdoğru namazı kılarlar, zekatı verirler, ma'rufu emrederler, münkerden sakındırırlar. Bütün işlerin sonu Allah'a aittir.

Ali Bulaç

Onlar, o müminlerdir ki, eğer kendilerini yeryüzünde iktidar mevkiine getirirsek namazı kılarlar, zekâtı verirler, iyiliği emrederler ve fenalıktan da alıkoyarlar. Bütün işlerin sonu (kıyamette) Allah’a dönecektir.

Ali Fikri Yavuz

Onlari biz yeryuzune yerlestirirsek namaz kilarlar, zekat verirler, uygun olani emrederler, fenaligi yasak ederler. islerin sonucu Allah'a aittir.

Bekir Sadak

O mü'minler ki, kendilerini yeryüzünde yerleştirip iktidar sahibi kılarsak, namazı kılarlar, zekâtı verirler ; iyilikle emredip kötülükten men'ederler. İşlerin sonucu ise Allah'a aittir.

Celal Yıldırım

Onları biz yeryüzüne yerleştirirsek namaz kılarlar, zekat verirler, uygun olanı emrederler, fenalığı yasak ederler. İşlerin sonucu Allah'a aittir.

Diyanet İşleri (eski)

Onlar (o müminler) ki, eğer kendilerine yeryüzünde iktidar verirsek namazı kılar, zekâtı verirler, iyiliği emreder ve kötülükten nehyederler. İşlerin sonu Allah'a varır.

Diyanet Vakfi

Onlar ki kendilerini yeryüzüne yöneticiler kıldığımız zaman namazı gözetir, zekatı verir, iyiliği emreder ve kötülükten menederler. Son karar ALLAH'a aittir.

Edip Yüksel

Onlar ki şayed kendilerini arzda makam-ı iktıdara getirirsek namazı kılarlar, zekâtı verirler, ma'ruf ile emir ve münkerden nehiy ederler bütün umurun akıbeti de sırf Allaha aiddir

Elmalılı Hamdi Yazır

Onlara ki, kendilerini yeryüzünde iktidar mevkiine getirdiğimiz takdirde, namazı kılarlar, zekatı verirler, iyilikle emir, kötülükten nehyederler. Bütün işlerin sonu sadece Allah'a aittir.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

Onlar (o müminlerdir) ki, eğer kendilerini yeryüzünde iktidar mevkiine getirirsek namazı kılarlar, zekatı verirler, iyiliği emrederler ve fenalığı yasak ederler. Bütün işlerin sonu sırf Allah'a âittir.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Onlar ki, eğer biz kendilerini yeryüzünde egemen kılarsak namazı kılarlar, zekâtı verirler, iyiliği emrederek kötülükten sakındırırlar. Her şeyin akıbeti Allah'a aittir.

Seyyid Kutub

Onlar ki, yeryüzünde kendilerini yerleştirir, iktidar sahibi kılarsak, dosdoğru namazı kılarlar, zekatı verirler, marufu buyururlar, münkerden sakındırırlar. Bütün buyrukların sonu Tanrı'yadır / Tanrı'ya aittir.

Gültekin Onan

Onlar, (o müminlerdir ki) eğer kendilerine yer (yüzün) de bir iktidar mevkii verirsek dosdoğru namazı kılarlar, zekâtı verirler, iyiliği emr ederler, kötülükden vaz geçirmiye çalışırlar. (Bütün) umurun aakıbeti (nihayet) Allaha (râci') dir.

Hasan Basri Çantay

Onlar ki, kendilerine yeryüzünde imkân (iktidar) verdiğimiz takdirde (gafletedalmazlar ve) namazı dosdoğru kılarlar, zekâtı verirler, iyiliği emrederler ve kötülükten men' ederler. (Bütün) işlerin sonu ise Allah’a âiddir.

Hayrat Neşriyat

Onlar ki; eğer kendilerini yeryüzüne yerleştirirsek; namaz kılarlar, zekat verirler, ma'rufu emreder, münkerden nehyederler. Bütün işlerin akıbeti Allah'adır.

İbni Kesir

(O yardıma layık olanlar ki,) kendilerini yeryüzünde egemen kılsak (dahi) salata devam ederler, arınmak için verilmesi gerekeni verirler, yapılması iyi ve doğru olanı emreder, yanlış ve kötü olanı yasaklarlar; ama yine de, olup biten her şeyin sonucu Allah'a kalmıştır.

Muhammed Esed

Onlar ki, eğer onları yeryüzünde yerleştirirsek (bir makamı iktidara getirirsek) namazı dosdoğru kılarlar ve zekâtı verirler ve ma'ruf ile emrederler ve münkerden nehyeylerler ve bütün işlerin akibeti ise Allah Teâlâ'ya aittir.

Ömer Nasuhi Bilmen

Onlar ki, eğer biz kendilerine yeryüzünde iktidar mevkii verirsek namazı kılarlar, zekâtı verirler, iyiliği emreder, kötülükten nehyederler. Bütün işlerin sonucu Allah'a âittir.

Ömer Öngüt

Eğer onlara yeryüzünde imkan ve güç verirsek, namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler, iyiliği emrederler, kötülüğü yasaklarlar. İşlerin sonu Allah’a aittir.

Şaban Piriş

Onlar öyle mükemmel insanlardır ki şayet kendilerine dünyada hakimiyet nasib edersek namazlarını hakkıyla ifa eder, zekâtlarını verir, iyi ve meşrû olanı yayar, kötülüğü önlerler. Bütün işlerin âkıbeti elbette Allah’a aittir.

Suat Yıldırım

O (Allâh'ın dinine yardım ede)nleri yer yüzünde iktidâra getirdiğimiz takdirde (zorbaların yoluna sapmazlar, bil'akis) namazı kılarlar, zekâtı verirler, iyiliği emrederler, kötülükten vazgeçirmeğe çalışırlar. Bütün işlerin sonu Allah'a âittir (her şey sonunda O'na varacaktır).

Süleyman Ateş

Onlar ki, yeryüzünde kendilerini yerleştirir iktidar sahibi kılarsak, dosdoğru namazı kılarlar, zekatı verirler, ma'rufu emrederler, münkerden sakındırırlar. Bütün işlerin sonu Allah'a aittir.

Tefhim-ul Kuran

O kimseler ki, kendilerini yeryüzünde iktidara getirdiğimizde namazı dosdoğru kılarlar, zekâtı verirler, iyiliği emredip kötülükten sakındırırlar. Sonunda bütün işlerin dönüşü Allah'adır.

Ümit Şimşek

Onlar o kişilerdir ki eğer kendilerini yeryüzünde imkân ve güç sahibi yapsak namazı kılarlar, zekâtı verirler, iyiliğe özendirirler, kötülükten sakındırırlar. Tüm iş ve oluşlar Allah'a varır.

Yaşar Nuri Öztürk

O mü'minler ki, kendilerini yeryüzünde egemen kılsak, namaz ibadetine ağırlık verip, toplumda namazı devamlı kılınması ve duyarlı olunması gereken bir ibadet haline getirirler, arınmak için verilmesi gereken zekatı verirler, yapılması iyi ve doğru olanı emreder, yanlış ve kötü olanı yasaklarlar. Ama olup biten herşeyin sonucu hakkkında hüküm vermek Allah'a kalmıştır.

Abdullah Parlıyan

Eğer onlara yeryüzünde iktidar verirsek namazı kılar, zekâtı verir, iyiliği emreder ve kötülükten sakındırırlar. İşlerin sonu Allah'a varır.

Bayraktar Bayraklı

Onlar (Allah'ın dininin topluma yayılması için gayret gösterenler) öyle kimselerdir ki, şayet kendilerine yeryüzünde imkân ve iktidar versek, namazı dosdoğru kılar, zekâtı verir, iyiliği yayarlar ve kötülükten sakındırırlar. Bütün işlerin sonu Allah'a aittir.

Cemal Külünkoğlu

Onları yeryüzünde yerleştirip iktidar sahibi kılacak olursak; dosdoğru namazı kılan, zekâtı veren, uygun olanı emreden ve kötü olandan sakındıran kimselerdir. Bütün işlerin sonu Allah'a aittir.

Kadri Çelik

O mü’minler ki, eğer kendilerine yeryüzünde hakimiyet bahşedersek, namazı bütün şartlarına riayet ederek vaktinde ve aksatmadan kılar, üzerlerine borç olan zekâtı eksiksiz öder, iyilik, doğruluk ve güzelliği teşvik edip yayar, kötülük, yanlışlık ve çirkinliğin ise önünü almaya çalışırlar. Bütün işler, neticede varıp Allah’ta biter.

Ali Ünal

Onlar ki, eğer kendilerine yeryüzünde iktidar verirsek namazı kılar, zekâtı verirler, iyiliği emreder ve kötülükten nehyederler. İşlerin sonu Allah'a varır.

Harun Yıldırım

Bu kimseler ki, eğer onlara yeryüzünde iktidar versek namazı hakkını vererek eda ederler; arınmak için ödenmesi gereken bedeli öderler; iyi, doğru ve yararlı olanı emreder, kötü, yanlış ve zararlı olandan da sakındırırlar. En nihayetinde işlerin sonucunu belirlemek Allah'a aittir.

Mustafa İslamoğlu

Onlar öyle kimselerdir ki; şâyet kendilerine yeryüzünde imkân ve iktidar versek, namazı (zayi etmeden) gereği gibi kılar, zekatı verir, iyilikle emreder ve kötülüğün oluşumuna engel olurlar. Bütün işlerin âkıbeti/sonu Allah’a aittir.

Sadık Türkmen

Yer yüzünde kendilerine mekân edindirdiğimiz kimseler, namazı kılarlar, zekâtı verirler, iyilikleri emrederler ve kötülüklere de engel olurlar. Bütün işlerin sonucunu belirlemek Allah'a aittir.

İlyas Yorulmaz

Yeryüzünde onlara imkânlar verseydik, namazı ikame ederler (kılarlar), zekâtı verirler, maruf ile emrederler ve münkerden nehyederlerdi (yasaklarlardı). Bütün işlerin akıbeti (sonucu), Allah’a aittir (hüküm ve takdir Allah’ındır).

İmam İskender Ali Mihr