Medine döneminde inmiştir. 29 âyettir. Sûre, adını 25. âyette geçen “el-Hadîd” kelimesinden almıştır. Hadîd, demir demektir.


يَوْمَ يَقُولُ الْمُنَافِقُونَ وَالْمُنَافِقَاتُ لِلَّذِينَ آمَنُوا انظُرُونَا نَقْتَبِسْ مِن نُّورِكُمْ قِيلَ ارْجِعُوا وَرَاءكُمْ فَالْتَمِسُوا نُورًا فَضُرِبَ بَيْنَهُم بِسُورٍ لَّهُ بَابٌ بَاطِنُهُ فِيهِ الرَّحْمَةُ وَظَاهِرُهُ مِن قِبَلِهِ الْعَذَابُ ﴿١٣﴾


HADÎD SURESİ 13. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

yevme yekûlu el munâfikûne ve el munâfikâtu li ellezîne amenû unzurû-nâ naktebis min nûri-kum kîle irciû verâe-kum fe iltemisû nûren fe duribe beyne-hum bi sûrin lehu bâbun bâtinu-hu fî-hi er rahmetu ve zâhiru-hu min kıbeli-hi el azâbu
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
yevme gün, o gün
yekûlu derler, diyecekler
el munâfikûne münafık erkekler
ve el munâfikâtu ve münafık kadınlar
li ellezîne o kimselere, onlara
amenû îmân ettiler, amenû oldular, Allah'a ulaşmayı dilediler
unzurû-nâ bizi bekleyin
naktebis bir parça alalım
min nûri-kum sizin nurunuzdan
kîle denir, söylenir
irciû dönün
verâe-kum arkanıza
fe artık, haydi
iltemisû arayın
nûren nur
fe artık, böylece
duribe vurdu, yaptı (çekildi)
beyne-hum onların aralarına
bi sûrin sur, duvar
lehu onun vardır
bâbun kapı
bâtinu-hu onun içinde, iç kısmında
fî-hi orada vardır
er rahmetu rahmet
ve zâhiru-hu ve onun dışında, dış kısmında
min kıbeli-hi ondan önce
el azâbu azap

Münafık erkeklerin ve münafık kadınların, âmenû olanlara: “Bizi bekleyin, sizin nurunuzdan bir parça alalım.” diyeceği gün, onlara: “Haydi arkanıza dönün ve nur arayın.” denir. Artık onların arasına, kapısı olan bir duvar çekilmiştir. Onun iç kısmında, orada rahmet ve onun dış tarafında, ondan (duvardan) önce azap vardır.

HADÎD SURESİ 13. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

Münafık erkeklerle münafık kadınların, iman edenlere, “Bize bakın ki sizin ışığınızdan biz de aydınlanalım” diyecekleri gün kendilerine, “Arkanıza (dünyaya) dönün de bir ışık arayın” denilecektir. Derken aralarına kapısı olan bir sur çekilir. Bunun iç tarafında rahmet, onlar (münafıklar) tarafındaki dış cihetinde ise azap vardır.

Diyanet İşleri

O gün, erkek ve kadın münâfıklar, inananlara, bizi de bekleyin de derler, gelelim, nûrunuzdan alalım; onlara dönün ardınıza da bir nur isteyin artık denir. Derken aralarına bir duvardır çekilir ki bir kapısı vardır, içinde rahmet vardır da dış tarafında azap.

Abdulbaki Gölpınarlı

Münafık erkeklerle münafık kadınların, müminlere: Bizi bekleyin, nurunuzdan bir parça ışık alalım, diyeceği günde kendilerine: Arkanıza dönün de bir ışık arayın! denilir. Nihayet onların arasına, içinde rahmet, dışında azap bulunan kapılı bir sur çekilir.

Adem Uğur

O gün ikiyüzlü (münafık) erkekler ve ikiyüzlü kadınlar, iman edenlere: "Bizi bekleyin ki nûrunuzdan yararlanalım" der! "Geriye dönün de bir nûr araştırın" denildi. Derken aralarına kapısı olan bir sur (geçilmez perde) çekilir ki, onun bâtını (iç âlemi) içinde rahmet vardır, onun zâhiri azap tarafındandır.

Ahmed Hulusi

Müslüman görünerek İslâm’a karşı gizli eylem planları ve eylem yapan münafık erkeklerin ve münafık kadınların, iman edenlere:
'Bizi bekleyin, bizimle ilgilenin de, ışığınızdan, nurunuzdan biz de biraz faydalanalım' diyecekleri gün, onlara:
'Geriye, arkanıza, dünyaya dönün, dönmeniz mümkünse eğer, işlediğiniz amellerde ışıklar, nurlar arayın' denir. Nihayet onların aralarına içinde rahmet, dışında azap olan, kapısı bulunan, bir sur çekilir.

Ahmet Tekin

O gün münafık erkeklerle münafık kadınlar iman edenlere derler ki: 'Bize bakın da sizin nurunuzdan bir parça ışık alalım'. (Onlara): 'Arkanıza dönüp bir nur araştırın' denir. Bu sırada aralarına bir kapısı olan bir duvar çekilir ki, onun iç yanı rahmettir, dış yanında ise azap vardır.

Ahmet Varol

O gün, münafık erkekler ile münafık kadınlar, iman edenlere derler ki: "(Ne olur) Bize bir bakın, sizin nurunuzdan birazcık alıp yararlanalım." Onlara: "Arkanıza (dünyaya) dönün de bir nur arayıp bulmaya çalışın" denilir. Derken aralarında kapısı olan bir sur çekilmiştir; onun iç yanında rahmet, dış yanında o yönden azab vardır.

Ali Bulaç

O gün, münafık erkeklerle münafık kadınlar, iman edenlere şöyle diyecekler: “- Bize bakın, (yahud bizi bekleyin) nurunuzdan bir parça ışık alalım.” (Müminler tarafından onlara şöyle) denilecek: “- Arkanıza (dünyaya) dönün de bir nur arayın.” Derken aralarına, bir kapısı bulunan bir sûr çekilmiştir; (müminler içerde, kâfirler ise dışarda kalmıştır). Sûrun içi rahmet doludur, dış yanında azab...

Ali Fikri Yavuz

Ikiyuzlu erkek ve kadinlar muminlere"Bizi de gozetin; isiginizdan faydalanalim» dedikleri gun, onlara: «Ardiniza donun de isik arayin» denir; inananlarla ikiyuzluler arasina, kapisinin icinde rahmet ve disinda azap olan bir sur cekilir.

Bekir Sadak

O gün, ikiyüzlü dönek erkeklerle ikiyüzlü kadınlar, imân edenlere derler ki: «Bizi gözetip bekleyin, nurunuzdan biraz edinelim.» Onlara : «Geriye dönün de nûr arayın !» denilir. Sonra da aralarına kapısı bulunan bir sûr çekilir; iç tarafında rahmet, dış tarafında o cihetten yana azâb vardır.

Celal Yıldırım

İkiyüzlü erkek ve kadınlar müminlere: 'Bizi de gözetin; ışığınızdan faydalanalım' dedikleri gün, onlara: 'Ardınıza dönün de ışık arayın' denir; inananlarla ikiyüzlüler arasına, kapısının içinde rahmet ve dışında azap olan bir sur çekilir.

Diyanet İşleri (eski)

Münafık erkeklerle münafık kadınların, müminlere: Bizi bekleyin, nurunuzdan bir parça ışık alalım, diyeceği günde kendilerine: Arkanıza dönün de bir ışık arayın! denilir. Nihayet onların arasına, içinde rahmet, dışında azap bulunan kapılı bir sur çekilir.

Diyanet Vakfi

O gün, ikiyüzlü erkekler ve kadınlar inananlara, 'Bize bakın da sizin ışığınızdan alalım,' diyecekler. Onlara, 'Geriye dönün de ışık arayın,' denir. Aralarına, iç taraftaki merhametle, dış taraftaki azabı ayıran kapılı bir engel konacaktır.

Edip Yüksel

O gün ki o münafıklar ve münafıkalar o iyman edenlere şöyle diyecek: Bize bakınız nurunuzdan iktibas edelim, denilecek ki dönün gerinize de bir nûr araştırın, derken aralarına bir sur çekilmiştir, bir kapısı vardır: İçi: rahmet onda, dışı ise o cihetten azâb,

Elmalılı Hamdi Yazır

O gün münafık erkeklerle, münafık kadınlar, iman edenlere şöyle diyecek: «Bize bakınız, nurunuzdan ışık alalım!» Denilecek ki: «Arkanıza dönün de bir nur araştırın.» Derken aralarına kapısı olan bir sur çekilmiştir; içi, rahmet ondadır, dışı ise o yönden azaptır.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

O gün münafık erkekler ve münafık kadınlar o iman edenlere şöyle diyeceklerdir: «Bize bakın da sizin nurunuzdan alalım?» Onlara: «Arkanıza dönün de nur arayın!» denilir. Aralarına kapılı bir sur çekilir ki, onun içinde rahmet, dışında da azap vardır.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

O gün erkek kadın bütün münafıklar, müminlere «bize doğru bakın da yüzünüzün nurundan ışık alalım» derler. Fakat onlara «geldiğiniz yere dönün de nuru orada arayın» diye seslenilir. Bu sırada aralarına kapısı olan bir duvar çekilir. Bu duvarın gerisinde rahmet ve dış tarafında azap vardır.

Seyyid Kutub

O gün, münafık erkekler ile münafık kadınlar, inananlara derler ki: "(Ne olur) bize bir bakın, sizin nurunuzdan birazcık alıp yararlanalım." Onlara: "Arkanıza (dünyaya) dönün de bir nur arayıp bulmaya çalışın" denilir. Derken aralarında kapısı olan bir sur çekilmiştir; onun iç yanında rahmet, dış yanında o yönden azab vardır.

Gültekin Onan

O günde ki erkek münafıklarla kadın münafıklar, îman etmiş olanlara «Bizi bekleyin. Nuurunuzdan bir parça ışık alalım» diyecekler) dir. (O gün onlara istihza suretiyle) «Dönün arkanıza da bir nuur arayın» denilmiş (denilecek), nihayet onlar (la îman etmiş olanlar) ın arasına kapılı bir dıvar çekilmişdir (çekilecekdir). (öyle ki) onun içinde rahmet, dış yanında da azâb vardır.

Hasan Basri Çantay

O gün münâfık erkeklerle münâfık kadınlar, îmân edenlere diyecek ki: 'Bizi (de)bekleyin (ve bize biraz bakın) da nûrunuzdan faydalanalım!' (Onlara:) '(Yapabiliyorsanız)arkanıza (dünyaya) dönün de bir nûr arayın!' denilir. Derken aralarına, kapısı bulunan bir sur çekilir. Onun iç tarafı ki onda rahmet vardır, dış tarafına gelince o cihetten azab vardır.

Hayrat Neşriyat

O gün; münafık erkeklerle münafık kadınlar, iman edenlere: Bekleyin bizi; ışığınızdan faydalanalım, diyeceklerdir. Onlara: Dönün, arkanıza da bir ışık arayın, denilir. Nihayet onların arasına kapısının içinde rahmet, dışında azab olan bir sur çekilir.

İbni Kesir

O Gün ikiyüzlü erkekler ve kadınlar imana ermiş olanlara: "Bizi bekleyin!" diyecekler, "Sizin nurunuzdan bir (parça) ışık alalım!" (Ama) onlara: "Geriye dönüp gidin ve (kendinize ait) bir ışık arayın!" denilecek. Bunun üzerine onlar(la müminler) arasına kapısı olan bir duvar çekilecek; içinde rahmet ve şefkat bulunacak, dışında ise azap.

Muhammed Esed

O gün münafıklar ve münafıkalar, imân etmiş olanlara diyeceklerdir ki: «Bize bakınız, nûrunuzdan bir parça ışık alalım.» (O nifak ehline) denilmiş olur ki, «Dönün arkanıza da bir nûr arayın». Artık bir duvar çekilmiştir ki, onun için bir kapı vardır, iç tarafında rahmet vardır. Dış tarafı ise onun cânibinden (de) azap vardır.

Ömer Nasuhi Bilmen

O gün ki, erkek münâfıklarla kadın münâfıklar, iman edenlere: 'Bize bakınız, nurunuzdan alalım!' diyeceklerdir. Onlara: 'Dönün ardınıza da bir nur arayın!' denilir. Nihayet onların arasına, içinde rahmet, dışında azap bulunan kapalı bir sur çekilir.

Ömer Öngüt

O gün, münafık erkekler ve münafık kadınlar, iman edenlere: -Bekleyin bizi de, ışığınızdan faydalanalım, diyeceklerdir. -Arkanıza dönün de oradan ışık arayın, denilecektir ve aralarına kapısının içinde rahmet, dışında azap olan bir sur çekilecektir.

Şaban Piriş

O gün münafık erkek ve kadınlar, müminlere: "N’olur," derler, "yüzümüze bir bakın da nûrunuzdan biz de yararlanalım!" Bunun üzerine onlara şöyle denilir: "Arkanıza dönün de bir nur arayın!" Derken, aralarına bir duvar çekilir. Bu duvarın bir kapısı olup bu kapının iç tarafında rahmet, dış tarafında ise azap vardır.

Suat Yıldırım

O gün münâfık erkekler ve münâfık kadınlar (cennete gitmekte olan) mü'minlere derler ki: "Bize bakın da sizin nurunuzdan yararlanalım." Onlara: "Arkanıza dönün de nur arayın!" denilir. Aralarına kapılı bir sur çekilir ki, onun içinde rahmet vardır, dış yönünde de azâb.

Süleyman Ateş

O gün, münafık erkekler ile münafık kadınlar, iman etmekte olanlara derler ki: «(Ne olur) Bize bir göz atın, sizin nurunuzdan birazcık alıp yararlanalım.» Onlara: «Arkanıza (dünyaya) dönün de bir nur arayıp bulmağa çalışın» denilir. Derken aralarında kapısı olan bir sur çekilmiştir; onun iç yanında rahmet, dış yanında da o yönden azab vardır.

Tefhim-ul Kuran

O gün münafık erkekler ve münafık kadınlar, mü'minlere 'Bize bakın da nurunuzdan alalım' derler. Onlara denir ki: 'Arkanıza dönün de orada nur arayın.' Derken aralarına bir duvar çekilir ki, onun bir kapısı vardır; içi rahmet, dışı ise azaptır.

Ümit Şimşek

O gün ikiyüzlü erkeklerle ikiyüzlü kadınlar, iman edenlere şöyle derler: "Bize bakın da ışığınızdan bir parça alalım." Şöyle denir onlara: "Arkanıza dönün de bir ışık arayın." Nihayet aralarına kapısı olan bir sur çekilir. İçinde rahmet vardır onun. Dış tarafı ise azap.

Yaşar Nuri Öztürk

O gün iki yüzlü erkekler ve iki yüzlü kadınlar, süratle cennete gitmekte olan mü'minlere derler ki: “Ne olur bize bakın bekleyin de sizin nurunuzdan istifade edelim.” Onlara: “Arkanıza dönün de, nur arayın” denilir ve böylece aralarına, kapısı bulunan bir sûr çekilir ki, onun içinde rahmet vardır, dış yüzünde de azap.

Abdullah Parlıyan

O gün, münafık erkeklerle münafık kadınlar müminlere, “Bizi bekleyiniz, nurunuzdan bir parça alalım” derler. Kendilerine, “Arkanıza dönünüz de bir ışık arayınız!” denilir. Nihayet onların arasına içinde rahmet, dışında azap bulunan kapılı bir sur çekilir.[610]

Bayraktar Bayraklı

O gün münafık erkekler ve münafık kadınlar iman edenlere şöyle diyeceklerdir: “Bize bakın da sizin nurunuzdan istifade edelim!” Onlara: “Arkanıza (dünyaya) dönün de (burası için bir) nur arayın!” denilir. Derken aralarına kapısı olan bir sur çekilir. (Öyle ki) onun iç tarafında rahmet, dış tarafında ise azap vardır.

Cemal Külünkoğlu

O gün, münafık erkekler ile münafık kadınlar, iman etmekte olanlara derler ki: “(Ne olur) Bize bir göz atın, sizin nurunuzdan birazcık alıp yararlanalım.” Onlara, “Arkanıza (dünyaya) dönün de bir nur arayıp bulmaya çalışın” denilir. Derken aralarına kapısı olan bir sur çekilir; onun iç (batın) tarafında rahmet, dış (zahir) tarafından ise azap vardır.

Kadri Çelik

O gün, münafık erkekler ve münafık kadınlar, (dünyada iken) iman etmiş olanlara, “Ne olur, bekleyin bizi, şu nûrunuzdan biz de istifade edelim!” derler. Kendilerine, “(Haydi, dönebilirseniz) geri (dünyaya) dönün de, orada bir nur edinin!” denir. Derken, mü’minlerle aralarına bir duvar çekilir. Bu duvarın, (aralığından münafıkların pişmanlık içinde mü’minleri izleyecekleri) bir kapısı olup, onun (mü’ minlerin bulunduğu) iç tarafında rahmet, dış tarafında ise azap vardır.

Ali Ünal

O gün, münafık erkekler ve kadınlar, iman edenlere derler ki: “Bize bir bakın, sizin ışığınızdan yararlanalım.” “Arkanıza dönün de bir nur arayın.” denilir. Aralarına, içinde rahmet, dışında azap olan kapılı bir sur çekilir.

Harun Yıldırım

O gün bütün münafık erkekler ve münafık kadınlar mü'minlere (şöyle diyecekler): "Bize bakın da ışığınızdan biz de yararlanalım!" Onlara denilecek ki: "Arkanızdaki (hayata) dönüp, kendinize (orada) bir ışık arayın!" Derken onlarla mü'minler arasına kapısı olan bir sur çekilecek, onun iç tarafında rahmet bulunacak, dış tarafında ise azap.

Mustafa İslamoğlu

Münafık erkeklerle münafık kadınların iman edenlere; “Bize bakın ki, sizin ışığınızdan biz de aydınlanalım” diyecekleri gün, kendilerine; “Arkanıza dönün de bir ışık arayın” denilecektir. Derken aralarına kapısı olan bir sur çekilir. Bunun iç tarafında rahmet, onlar (münafıklar) tarafındaki dış cihetinde ise azap vardır.

Sadık Türkmen

O gün ikiyüzlü erkeklerle ikiyüzlü kadınlar inananlara “Bize bakın da ışığınızdan faydalanalım” derler. Onlara “Dönün arkanızı. Işığı (cehennemin karanlıklarında) el yordamıyla arayın” denir. Sonra, münafıklarla inananlar arasına, kapısı olan bir duvar çekilir. O kapının iç tarafında rahmet, dış tarafında, kapının hemen önünde de azap vardır.

İlyas Yorulmaz

Münafık erkeklerin ve münafık kadınların, âmenû olanlara: “Bizi bekleyin, sizin nurunuzdan bir parça alalım.” diyeceği gün, onlara: “Haydi arkanıza dönün ve nur arayın.” denir. Artık onların arasına, kapısı olan bir duvar çekilmiştir. Onun iç kısmında, orada rahmet ve onun dış tarafında, ondan (duvardan) önce azap vardır.

İmam İskender Ali Mihr