Medine döneminde inmiştir. 29 âyettir. Sûre, adını 25. âyette geçen “el-Hadîd” kelimesinden almıştır. Hadîd, demir demektir.


هُوَ الْأَوَّلُ وَالْآخِرُ وَالظَّاهِرُ وَالْبَاطِنُ وَهُوَ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمٌ ﴿٣﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

huve el evvelu ve el âhiru ve ez zâhiru ve el bâtinu ve huve bi kulli şey'in alîmun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
huve o
el evvelu evvel, ilk, tüm varlıklardan önce var olan
ve el âhiru ve ahir, son, tüm varlıklardan sonra bâki olan
ve ez zâhiru ve zahir, varlığı alâmetleri tüm varlıklarda görünen
ve el bâtinu ve bâtın, görülemeyen, gizli olan
ve ve
huve o
bi kulli şey'in herşeyi
alîmun en iyi bilen

O, evveldir (ilktir) ve ahirdir (sondur), zahirdir (alâmetleri tüm varlıklarda görünendir) ve bâtındır (gizli olandır). Ve O, herşeyi en iyi bilendir.

HADÎD SURESİ 3. Ayeti Celal Yıldırım Meali

O, Evvel'dir (O'ndan önce hiçbir şey yoktur ve O'nun öncesi de yoktur). Âhir'dir (her şey O'nda son bulur, O'nun sonu ve sınırı yoktur). Zâhir'dir (sıfatlarının tezahürüyle, ilim ve kudretinin tecelli ve eserleriyle varlığı ortada açık olarak bilinmektedir). Bâtın'dır (zâtı ve mahiyeti kavranamaz, niceliği ve nasıltığı bilinemez, idrâk edilemez). O, her şeyi bilendir.

Celal Yıldırım