Mekke döneminde inmiştir. 123 âyettir. Sûre, adını içinde söz konusu edilen Hûd peygamberden almıştır.


وَلَمَّا جَاء أَمْرُنَا نَجَّيْنَا هُودًا وَالَّذِينَ آمَنُواْ مَعَهُ بِرَحْمَةٍ مِّنَّا وَنَجَّيْنَاهُم مِّنْ عَذَابٍ غَلِيظٍ ﴿٥٨﴾


HÛD SURESİ 58. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve lemmâ câe emru-nâ necceynâ hûden ve ellezîne âmenû mea-hu bi rahmetin min-nâ ve necceynâ-hum min azâbin galîzin
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve lemmâ ve olduğu zaman
câe emru-nâ emrimiz geldi
necceynâ biz kurtardık
hûden Hud (a.s)
ve ellezîne ve onlar
âmenû âmenû oldular (yaşarken Allah'a ulaşmayı dilediler)
mea-hu onunla beraber
bi rahmetin bir rahmet ile
min-nâ bizden
ve necceynâ-hum ve onları kurtardık
min azâbin azaptan
galîzin çok şiddetli, ağır

Ve emrimiz geldiği zaman, Bizden bir rahmet ile Hud (a.s)’ı ve âmenû olanları, onunla beraber kurtardık. Ve onları ağır (çok şiddetli) bir azaptan kurtardık.

HÛD SURESİ 58. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

Helâk emrimiz gelince, Hûd’u ve beraberindeki iman etmiş olanları, tarafımızdan bir rahmetle kurtardık. Onları ağır bir azaptan kurtardık.

Diyanet İşleri

Emrimiz gelince Hûd'u ve onunla berâber bulunan inanmış kişileri, bizden bir rahmet olarak kurtardık ve onlara ağır bir azaptan necat verdik.

Abdulbaki Gölpınarlı

Emrimiz gelince, Hûd'u ve onunla beraber iman edenleri tarafımızdan bir rahmetle kurtardık, onları ağır bir azaptan kurtuluşa erdirdik.

Adem Uğur

Hükmümüz oluştuğunda Hud'u ve onunla beraber iman etmişleri rahmetimizle kurtardık. . . Onları ağır bir azaptan kurtardık.

Ahmed Hulusi

Planımız, azâbımız gerçekleştirilirken, Hûd’u ve onunla birlikte iman edenleri tarafımızdan bir rahmetle kurtardık. Onları ağır bir cezadan kurtarmış olduk.

Ahmet Tekin

Emrimiz gelince Hud'u ve beraberindeki iman edenleri bizden bir rahmetle kurtardık. Onları kaskatı bir azaptan koruduk.

Ahmet Varol

Emrimiz geldiği zaman, tarafımızdan bir rahmet ile Hud'u ve O'nunla birlikte iman edenleri kurtardık. Onları şiddetli, ağır bir azabtan kurtardık.

Ali Bulaç

Helâk emrimiz gelince, bizden bir rahmet olarak Hûd’u ve beraberindeki müminleri kurtardık; hem onları çok ağır bir azabdan kurtardık.

Ali Fikri Yavuz

Buyrugumuz gelince, Hud'u ve beraberindeki inananlari, rahmetimizle kurtardik. Onlari cetin bir azabdan koruduk.

Bekir Sadak

Buyruğumu taşıyan hükmümüz gelince, kendi katımızdan bir rahmetle Hûd'u ve onunla birlikte olan mü'minleri kurtardık, onları oldukça ağır bir azâbdan selâmete erdirdik.

Celal Yıldırım

Buyruğumuz gelince, Hud'u ve beraberindeki inananları, rahmetimizle kurtardık. Onları çetin bir azabdan koruduk.

Diyanet İşleri (eski)

Emrimiz gelince, Hûd'u ve onunla beraber iman edenleri tarafımızdan bir rahmetle kurtardık, onları ağır bir azaptan kurtuluşa erdirdik.

Diyanet Vakfi

Emrimiz gelince Hud'u ve beraberindeki inananları bizden bir rahmetle kurtardık. Onları dehşetli bir azaptan kurtardık.

Edip Yüksel

Vaktâ ki emrimiz geldi, Hûdu ve maıyyetinde iyman etmiş olanları tarafımızdan bir rahmet ile kurtardık, hem onları galîz bir azâbdan kurtardık

Elmalılı Hamdi Yazır

Fermanımız geldiğinde Hud'u ve beraberinde iman etmiş olanları tarafımızdan bir rahmetle kurtardık, hem onları ağır bir azaptan kurtardık.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

Ne zaman ki emrimiz geldi, Hud'u ve beraberindeki iman edenleri, tarafımızdan bir rahmet ile kurtardık, ayrıca onları çok ağır bir azaptan da kurtardık.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Azaba ilişkin emrimiz geldiğinde Hud'u ve beraberindeki mü'minleri, rahmetimizin sonucu olarak, kurtardık; onları ağır azaptan koruduk.

Seyyid Kutub

Buyruğumuz geldiği zaman, tarafımızdan bir rahmet ile Hud'u ve O'nunla birtikte inananları kurtardık. Onları şiddetli / ağır bir azabtan kurtardık.

Gültekin Onan

Vaktaki (azâb) emrimiz geldi. Hûd'ü de, maiyyetindeki mü'minleri de, bizden bir rahmet olarak, selâmete erdirdik, onları ağır azâbdan kurtardık.

Hasan Basri Çantay

Nihâyet emrimiz gelince, Hûd’u ve berâberindeki îmân edenleri tarafımızdan bir rahmetle kurtuluşa erdirdik ve onları şiddetli bir azabdan kurtardık.

Hayrat Neşriyat

Emrimiz gelince; Hud'u ve beraberindeki mü'minleri tarafımızdan bir rahmetle kurtardık. Onları katı bir azabtan kurtardık.

İbni Kesir

Ve böylece, hükmümüz vaki olunca, Hud'u ve onunla aynı inancı paylaşanları katımızdan bir koruma lütfuyla kurtardık; kendilerini (ahiretteki) ağır ve zorlu azaptan (da) kurtardık.

Muhammed Esed

Vaktâ ki emrimiz geldi. Hûd'u ve O'nunla beraber imân etmiş olanları Bizden bir rahmet ile kurtardık ve onları kaba bir azaptan da hâlâs ettik.

Ömer Nasuhi Bilmen

Emrimiz gelince Hud'u ve beraberindeki iman edenleri katımızdan bir rahmetle kurtardık. Onları çok çetin bir azaptan kurtuluşa erdirdik.

Ömer Öngüt

Emrimiz gelince Hûd’u ve yanındaki müminleri rahmetimizle kurtardık. Onları çetin bir azaptan koruduk.

Şaban Piriş

Azaba dair emrimiz gelince Hûd ve beraberinde olan müminleri, tarafımızdan bir rahmet eseri olarak kurtardık, onları pek ağır bir azaptan selâmete çıkardık.

Suat Yıldırım

Emrimiz gelince Hûd'u ve onunla beraber inanmış olanları bizden bir rahmetle kurtardık; onları katı bir azâbdan kurtardık.

Süleyman Ateş

Emrimiz geldiği zaman, tarafımızdan bir rahmet ile Hûd'u ve onunla birlikte iman edenleri kurtardık. Onları şiddetli, ağır bir azabtan kurtardık.

Tefhim-ul Kuran

Emrimiz geldiğinde, Hud'u ve beraberindeki iman edenleri tarafımızdan bir rahmetle kurtardık. Onları kıyamet gününde ağır bir azaptan da kurtardık.

Ümit Şimşek

Emrimiz gelince, Hûd'u ve onunla birlikte iman etmiş olanları bizden bir rahmetle kurtardık. Biz onları çok ağır bir azaptan kurtardık.

Yaşar Nuri Öztürk

Azap emrimiz gelince, Hûd'u ve onunla beraber inanmış olanları, kendi tarafımızdan bir rahmetle kurtardık; ve böylece onları, ahiretteki ağır ve zorlu azaptan da kurtarmış olduk.

Abdullah Parlıyan

Emrimiz gelince, Hûd'u ve onunla beraber iman edenleri tarafımızdan bir rahmetle kurtardık, onları ağır bir azaptan kurtuluşa erdirdik.

Bayraktar Bayraklı

Ve böylece, hükmümüz vaki olunca, Hud'u ve onunla aynı inancı paylaşanları katımızdan bir koruma lütfuyla kurtardık; ayrıca kendilerini (ahiretteki) ağır ve zorlu azaptan (da) koruduk.

Cemal Külünkoğlu

Buyruğumuz gelince, Hûd'u ve beraberindeki iman edenleri, tarafımızdan bir rahmet ile kurtardık ve onları çok ağır bir azaptan koruduk.

Kadri Çelik

(Âd kavmi, yanlış yolda diretti.) Nihayet kendileriyle ilgili hükmümüz icraya konunca, Hûd’u ve iman etmiş olup da onunla beraber bulunanları (iman, salih amel ve sabırlarına karşılık) tarafımızdan bir lütufla kurtardık. Gerçekten, çok ağır bir azaptan kurtardık onları.

Ali Ünal

Emrimiz geldiğinde, tarafımızdan bir rahmet ile Hud’u ve O’nunla birlikte iman edenleri kurtuluşa erdirdik. Onları çok ağır bir azaptan da kurtardık.

Harun Yıldırım

Ve (cezalandırma) talimatımız geldiğinde, Hud'u ve inançlarıyla onun yanında yer alanları katımızdan bir rahmetle kurtardık; dahası onların (ahiretin) ağır ve berbat azabından halas ettik.

Mustafa İslamoğlu

Emrimiz gelince; Hud’u ve onunla beraber inanan kimseleri, Bizden bir rahmetle kurtardık. Onları ağır bir azaptan kurtardık.

Sadık Türkmen

Azap emrimiz onlara geldiği zaman, bizden onlara bir rahmet olarak, Hud'u ve onunla birlikte iman edenleri, çok şiddetli bir azaptan kurtardık.

İlyas Yorulmaz

Ve emrimiz geldiği zaman, Bizden bir rahmet ile Hud (a.s)’ı ve âmenû olanları, onunla beraber kurtardık. Ve onları ağır (çok şiddetli) bir azaptan kurtardık.

İmam İskender Ali Mihr