Medine döneminde inmiştir. 31 âyettir. Sûre, adını birinci âyetteki “insan” kelimesinden almıştır. Aynı âyette geçen “ed-Dehr” kelimesinden dolayı Dehr sûresi diye de anılır. Dehr, zaman demektir.


مُتَّكِئِينَ فِيهَا عَلَى الْأَرَائِكِ لَا يَرَوْنَ فِيهَا شَمْسًا وَلَا زَمْهَرِيرًا ﴿١٣﴾


İNSÂN (DEHR) SURESİ 13. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

muttekiîne fî-hâ alâ el erâiki lâ yeravne fî-hâ şemsen ve lâ zemherîran
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
muttekiîne yaslanmış olanlar
fî-hâ orada
alâ üzerinde
el erâiki tahtlar
lâ yeravne görmezler
fî-hâ orada
şemsen güneş
ve lâ ve değil, yoktur, olmaz
zemherîran şiddetli dondurucu soğuk

Orada tahtlar üzerinde yaslanırlar. Orada güneş (şiddetli sıcak) ve şiddetli dondurucu soğuk görmezler.

İNSÂN (DEHR) SURESİ 13. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

Orada koltuklar üzerine kurulmuş olarak bulunurlar. Orada ne güneş (yakıcı sıcak) görürler, ne de dondurucu soğuk.

Diyanet İşleri

Yaslanırlar orada tahtlara, orada ne güneş görürler, ne zemheri.

Abdulbaki Gölpınarlı

Orada koltuklara kurulmuş olarak bulunurlar; ne yakıcı sıcak görülür orada, ne de dondurucu soğuk.

Adem Uğur

Onda koltuklar üzerine yaslanırlar. . . Orada ne güneş (sıcağı) görürler ve ne de zemherir (dondurucu soğuğu). (Bedensel duyular yoktur o yaşam boyutunda anlamına. A. H. )

Ahmed Hulusi

Cennet’te işlemeli, süslü, tahtlara yaslanırlar. Orada ne yakıcı güneş görürler, ne de, şiddetli soğuk hissederler.

Ahmet Tekin

Orada koltuklara dayanırlar. Ne (yakıcı) güneş ne de dondurucu soğuk görürler.

Ahmet Varol

Orada tahtlar üzerinde yaslanıp dayanmışlardır. Orada ne (yakıcı) bir güneş ve ne de dondurucu bir soğuk görürler.

Ali Bulaç

Orada koltuklar üzerine dayanmış bir haldedirler. Orada ne bir güneş (rahatsızlığı) görürler, ne de soğuk...

Ali Fikri Yavuz

N/A

Bekir Sadak

Orada tahtlara ve kanepelere yaslanırlar, orada ne güneş, ne de dondurucu bir soğuk görürler.

Celal Yıldırım

Orada tahtlara yaslanırlar; orada yakıcı sıcak ve dondurucu soğuk görmezler.

Diyanet İşleri (eski)

Orada koltuklara kurulmuş olarak bulunurlar; ne yakıcı sıcak görülür orada, ne de dondurucu soğuk.

Diyanet Vakfi

Orada koltuklara yaslanırlar; orada ne (yakıcı) güneş ne de dondurucu soğuk görürler.

Edip Yüksel

Orada erîkeler üzerine dayanmışlardır ne Güneş görürler onlarda ne de zemherîr

Elmalılı Hamdi Yazır

Orada koltuklar üzerine yaslanmışlardır. Orada ne güneş görürler, ne de şiddetli soğuk;

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

Orada donatılmış koltuklar üzerine dayanmışlardır: Orada ne yakıcı güneş görürler, ne de şiddetli soğuk.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Koltuklara kurulurlar. Orada ne yakıcı güneş, ne de dondurucu soğuk görürler.

Seyyid Kutub

Orada tahtlar üzerinde yaslanıp dayanmışlardır. Orada ne (yakıcı) bir güneş ve ne de dondurucu bir soğuk görürler.

Gültekin Onan

(Oraya girin) hepiniz, içinde tahtlar üzerine yaslama (bahtiyarlar) olarak, orada ne bir güneş, ne de bir zemheri görmeyerek,

Hasan Basri Çantay

Orada tahtlar üzerinde oturup yaslanan kimseler olarak! Orada ne bir güneş (sıcağı), ne de bir zemherir (soğuğu) görürler!

Hayrat Neşriyat

Orada tahtlara yaslanırlar, ne yakıcı sıcak ne de dondurucu soğuk görmezler.

İbni Kesir

Orada sedirlere uzanacaklar ve ne (yakıcı bir) güneş, ne de şiddetli bir soğuk görmeyecekler,

Muhammed Esed

Orada tahtlar üzerine yaslanırlar, orada ne bir güneş ve ne de bir şiddetli soğuk görürler.

Ömer Nasuhi Bilmen

Orada koltuklara yaslanırlar. Ne yakıcı sıcak görülür orada, ne de dondurucu soğuk.

Ömer Öngüt

Orada tahtlarına kurulmuşlar, ne yakıcı güneş, ne de dondurucu soğuk görürler.

Şaban Piriş

Koltuklarında diledikleri gibi dinlenir, orada ne güneş sıcağı görürler, ne de dondurucu soğuklara uğrarlar.

Suat Yıldırım

Orada divanlar üzerinde yastıklara dayanırlar. Orada ne (yakıcı) güneş görürler, ne de dondurucu soğuk.

Süleyman Ateş

Orada, tahtlar üzerinde yaslanıp dayanmışlardır. Onlar, orada ne (yakıcı) bir güneş ve ne de dondurucu bir soğuk görürler.

Tefhim-ul Kuran

Orada koltuklara kurulmuşlardır; ne güneş sıcağı görürler orada, ne zemherir soğuğu.

Ümit Şimşek

Koltuklar üzerine yaslanarak otururlar orada. Ne bir güneş görürler orada ne de kavurucu bir soğuk...

Yaşar Nuri Öztürk

Orada sedirlere yaslanıp uzanacaklar ve ne yakıcı bir güneş ve ne de şiddetli bir soğuk görecekler.

Abdullah Parlıyan

Orada koltuklara yaslanacaklar ve ne sıcak ne de soğuk göreceklerdir.

Bayraktar Bayraklı

Orada sedirlere uzanırlar ve ne (yakıcı bir) güneş, ne de şiddetli bir soğuk görürler.

Cemal Külünkoğlu

Orada, tahtlar üzerinde yaslanıp dayanmışlardır. Onlar, orada ne (yakıcı) bir güneş ve ne de dondurucu bir soğuk görürler.

Kadri Çelik

O cennette koltuklar üzerine kurulurlar. Artık orada ne yakıcı bir güneş sıcağı görürler, ne de kavurucu kış soğuğu.

Ali Ünal

Orada tahtlara yaslanırlar. Orada güneş de görmeyeceklerdir, soğuk da.

Harun Yıldırım

Orada divanlara sere serpe uzanacaklar; ne sıcağa ne soğuğa maruz kalacaklar;

Mustafa İslamoğlu

Orada koltuklara kurulmuş olarak bulunurlar; ne yakıcı sıcak görülür orada, ne de dondurucu soğuk.

Sadık Türkmen

O cennette koltukların üzerine uzanmışlar, orada ne yakıcı bir güneş, nede dondurucu soğuk görürler.

İlyas Yorulmaz

Orada tahtlar üzerinde yaslanırlar. Orada güneş (şiddetli sıcak) ve şiddetli dondurucu soğuk görmezler.

İmam İskender Ali Mihr