26,32,33 ve 57. âyetler ile 73-80. âyetler Medine döneminde, diğerleri Mekke döneminde inmiştir. 111 âyettir. Sûre, adını ilk âyetin konusu olan “İsrâ” olayından almıştır. “Geceleyin yürütmek” anlamına gelen “İsrâ”, Mîrac yolculuğunda, Hz. Peygamberin bir gece, Mekke’den Kudüs’e götürülmesini ifade eder. Sûrenin diğer bir adı da “Benî İsrâil Sûresi”dir.


وَإِذْ قُلْنَا لَكَ إِنَّ رَبَّكَ أَحَاطَ بِالنَّاسِ وَمَا جَعَلْنَا الرُّؤيَا الَّتِي أَرَيْنَاكَ إِلاَّ فِتْنَةً لِّلنَّاسِ وَالشَّجَرَةَ الْمَلْعُونَةَ فِي القُرْآنِ وَنُخَوِّفُهُمْ فَمَا يَزِيدُهُمْ إِلاَّ طُغْيَانًا كَبِيرًا ﴿٦٠﴾


İSRÂ SURESİ 60. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve iz kulnâ leke inne rabbe-ke ehâta bi en nâsi ve mâ cealnâ er ru'yâlletî (er ru'yâ elletî) eraynâ-ke illâ fitneten li en nâsi ve eş şecerate el mel'ûnete fî el kur'âni ve nuhavvifu-hum fe mâ yezîdu-hum illâ tugyânen kebîren
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve iz kulnâ ve biz söylemiştik
leke sana
inne muhakkak
rabbe-ke senin Rabbin
ehâta kuşattı, kapsadı, ihata etti
bi en nâsi insanları
ve mâ cealnâ ve biz kılmadık, yapmadık
er ru'yâlletî (er ru'yâ elletî) rüya ki o
eraynâ-ke sana gösterdik
illâ ancak, ...'den başka, sadece
fitneten bir imtihan, fitne
li en nâsi insanlar için
ve eş şecerate ve ağaç
el mel'ûnete lânetlenmiş
fî el kur'âni Kur'ân-ı Kerim'de
ve nuhavvifu-hum ve onları korkutuyoruz
fe mâ yezîdu-hum fakat bu onların arttırmıyor
illâ ancak, ...'den başka, sadece
tugyânen azgınlık
kebîren büyük

Rabbinin, insanları muhakkak (rahmeti ve ilmiyle) ihata ettiğini (kapladığını) sana söylemiştik. Sana (kalp gözü ile) gösterdiğimiz o rüyeti ve Kur’ân-ı Kerim’deki lânetlenmiş ağacı (zakkum ağacı), insanlara sadece fitne (imtihan) kıldık. Ve Biz, onları korkutuyoruz. Fakat (bu) onların büyük azgınlıklarından (büyük günahlarından) başka bir şeyi arttırmıyor.

İSRÂ SURESİ 60. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

Hani sana, “Muhakkak Rabbin, insanları çepeçevre kuşatmıştır” demiştik. Sana gösterdiğimiz o rüyayı da, Kur’an’da lânetlenmiş bulunan o ağacı da sırf insanları sınamak için vesile yaptık. Biz onları korkutuyoruz. Fakat bu, sadece onların büyük azgınlıklarını (daha da) artırdı.

Diyanet İşleri

An o zamânı, hani sana demiştik ki hiç şüphe yok, Rabbin, insanları çepeçevre kuşatmıştır ve biz sana gösterdiğimiz rüyayı da, Kur'ân 'daki lânetlenmiş ağacı da ancak insanları sınamak için gösterdik ve onları korkutmadayız, fakat bu, ancak onların taşkınlıklarını arttırmada.

Abdulbaki Gölpınarlı

Hani sana: Rabbin, insanları çepeçevre kuşatmıştır, demiştik. Sana gösterdiğimiz o görüntüleri ve Kur'an'da lânetlenen ağacı, ancak insanları sınamak için meydana getirdik. Biz onları korkuturuz da, bu onlara, büyük bir azgınlıktan başka bir şey sağlamaz.

Adem Uğur

Hani sana: "Muhakkak ki Rabbin insanları (BinNas = insanların hakikati olarak) ihâta etmiştir" dedik. . . Sende oluşturduğumuz o görüşü (mirâc'da yaşadığını) ve Kurân'daki mel'un şecereyi (uzaklaştırılmış ağaç - beden yaşamını) de insanlar için yalnızca bir fitne (sınav objesi) kıldık! Biz onları korkutuyoruz. . . Fakat (bu), onların büyük taşkınlıklarından başka bir şeyi arttırmıyor. Not: (Yasak ağaca dokunmak, Üflenen ruh = Esmâ {El Veliyy} açığa çıkışı = şuur varlık olarak kayıtsız şekilde yaşayan Adem'in, bedenini {Havva} kendisi olarak kabullenmesi; cennet boyutunu Esmâ kuvveleriyle yaşarken, kendini beden vehmederek, bu kuvvelerden uzak düşmesi, beden kayıtlarıyla arzda - bedende yaşamak zorunda kalması. A. H. )

Ahmed Hulusi

Hani sana:
'Rabbin geçmiş ve gelecek bütün insanları, insanların hayatlarını, davranışlarını ilmiyle kudretiyle çepeçevre kuşatmıştır' demiştik. Mirac gecesi çıplak gözle sana gösterdiğimiz rüya gibi görüntüleri ve Kur’ân’da rahmetten uzak kılınan ağacı, kaktüsü yalnızca insanları imtihan ve deneme vesilesi olarak düzenleyip hazırladık. Biz insanlara korku veren uyarılarda bulunuyoruz, bu onlarda büyük azgınlıklardan, azgınlıklarını artırmaktan başka bir şey sağlamıyor.

Ahmet Tekin

Hani sana: 'Muhakkak Rabbin insanları çepeçevre kuşatmıştır' demiştik. Sana gösterdiğimiz rüyayı ve Kur'an'da lanetlenmiş ağacı ancak insanlar için bir imtihan kıldık. Biz onları korkutuyoruz ama bu onlarda büyük bir azgınlıktan başka bir şeyi artırmıyor.

Ahmet Varol

Hani biz sana: "Muhakkak Rabbin insanları çepeçevre kuşatmıştır" demiştik. Sana gösterdiğimiz o rüyayı insanları denemek için yaptık, Kur'an'da lanetlenmiş ağacı da. Biz onları korkutuyoruz. Fakat (bu) onlarda büyük bir azgınlıktan başka bir şey arttırmıyor.

Ali Bulaç

Vaktiyle sana şöyle vahyetmiştik: Muhakkak Rabbin, insanları (Kureyş kâfirlerini azab ile) kuşatmıştır. İsrâ gecesi, sana, o âlenen gösterdiğimizi ve Kur’ân’da lânet edilen (ve cehennem’in dibinde biten Zakkûm isimli) ağacı da, yalnız insanlara bir imtihan yaptık (insanlardan kimi İsrâ hâdisesini, kimi de cehennemde ağaç biteceğini inkâr etti). Biz, onları korkutuyoruz. Fakat bu, ancak onlara büyük bir taşkınlık ilâve ediyor.

Ali Fikri Yavuz

Sana: «Rabbin suphesiz insanlari kusatmistir» demistik; sana gosterdigimiz ruya ile ve Kuran'da lanetlenmis agacla, sadece insanlari denedik. Biz onlari korkutuyoruz, fakat bu onlara buyuk taskinlik vermekten baska bir seye yaramiyor. *

Bekir Sadak

Hani biz sana, Rabbin gerçekten bütün insanları (ilmiyle, kudretiyle, saltanotiyle, tedbir ve tasarrufuyla) kuşatmıştır, demiştik. Sana gösterdiğimiz görüntüyü (ya da rüyayı) ve Kur'ân'da lanetlenmiş ağacı sadece insanlara bir fitne (imtihan) kıldık ve onları (böylece) korkuturuz; bu da onlarda büyük bir taşkınlık ve azgınlıktan başka bir şey artırmaz.

Celal Yıldırım

Sana: 'Rabbin şüphesiz insanları kuşatmıştır' demiştik; sana gösterdiğimiz rüya ile ve Kuran'da lanetlenmiş ağaçla, sadece insanları denedik. Biz onları korkutuyoruz, fakat bu onlara büyük taşkınlık vermekten başka birşeye yaramıyor.

Diyanet İşleri (eski)

Hani sana: Rabbin, insanları çepeçevre kuşatmıştır, demiştik. Sana gösterdiğimiz o görüntüleri ve Kur'an'da lânetlenen ağacı, ancak insanları sınamak için meydana getirdik. Biz onları korkuturuz da, bu onlara, büyük bir azgınlıktan başka bir şey sağlamaz.

Diyanet Vakfi

Rabbinin insanları kuşatmış olduğunu sana bildirmiştik. Fakat sana gösterdiğimiz görüntü ile ve Kuran'da lanetlenen ağaçla adece insanları denedik. Biz onları uyarırız, ancak bu, onların azgınlığına büyük bir katkıda bulunmaktan başka sonuç vermiyor.

Edip Yüksel

Ve unutma ki vaktiyle sana haberin olsun ki, dedik: rabbın o insanları ihata etmiştir, o sana gösterdiğimiz temaşayı ve Kur'anda lâ'net edilen ağacı da sırf insanlara bir imtihan için yapmışızdır, biz onları tehdid ediyoruz, o onlara büyük bir tuğyan artırmaktan başka netice vermiyor

Elmalılı Hamdi Yazır

Unutma ki, vaktiyle sana: «Bil ki Rabbin o insanları kuşatmıştır.» dedik. Sana gösterdiğimiz (Mirac) temaşasını ve Ku'ran'da lanetlenmiş ağacı sadece insanlara bir imtihan için yapmışızdır. Biz onları tehdit ediyoruz; ama bu onlara büyük bir taşkınlığı artırmaktan başka netice vermiyor.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

Vaktiyle sana şöyle vahyettiğimizi hatırla: «Şüphesiz Rabbin insanları kuşatmıştır.» (İsrâ gecesi) sana açıkça gösterdiğimiz o temâşâyı ve Kur'ân'da lanet edilen ağacı da, yalnız insanlara bir imtihan için yapmışızdır. Biz onları, korkutuyoruz, fakat bu onlara ancak büyük bir taşkınlıktan başka bir sonuç vermiyor.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Ey Muhammed, hani sana «Rabbin insanları (Mekkeli müşrikleri) kuşatma altına aldı» dedik. (O gece) sana gösterdiğimiz görüntüleri ve Kur'an'da adı geçen lanetlenmiş ağacı da sırf insanlara bir sınav konusu olsun diye ortaya koyduk. Onları korkutuyoruz ama bu korkutmalarımız azgınlıklarını arttırmaktan başka bir işe yaramıyor.

Seyyid Kutub

Hani biz sana: "Muhakkak rabbin insanları çepeçevre kuşatmıştır" demiştik. Sana gösterdiğimiz o rüyayı insanları denemek için yaptık, Kuran'da lanetlenmiş ağacı da. Biz onları korkutuyoruz. Fakat (bu) onlarda büyük bir azgınlıktan başka bir şey arttırmıyor.

Gültekin Onan

Sana: «Şübhesiz Rabbin insanları çepçevre kuşatmışdır» demişdik, hatırla. (Geceleyin) sana gösterdiğimiz o temaşayı ve Kur'anda lâ'net edilen ağacı biz (başka değil) ancak insanlara bir fitne (ve imtihan) yapdık. Biz onları korkutuyoruz. Fakat bu, onlarda büyük bir taşkınlıkdan başka bir şey artırmıyor.

Hasan Basri Çantay

(Habîbim, yâ Muhammed!) Hani sana da: 'Şübhesiz ki Rabbin, insanları (ilim ve kudretiyle) kuşatmıştır (kimseden korkmadan teblîğe devâm et)!' demiştik. Sana (Mi'râcGecesi) gösterdiğimiz o temâşâyı ve Kur’ân’da lâ'netlenen (Cehennemdeki Zakkum)ağacı(nı) da ancak insanlar için bir imtihan yaptık. Çünki (biz) onları korkutuyoruz, fakat(bu) onlarda büyük bir azgınlıktan başka bir şey artırmıyor.

Hayrat Neşriyat

Hani sana demiştik ki: Rabbın gerçekten insanları kuşatmıştır. Sonra göstermiş olduğumuz rüyayı sadece insanlar için bir imtihan kıldık. Kur'an'da lanetlenmiş olan ağacı da. Biz onları korkutuyoruz ama bu, onlara büyük bir azgınlık vermekten başka bir şeyi artırmıyor.

İbni Kesir

Hani, sana (ey Peygamber,) "Rabbin (sınırsız kudret ve ilmiyle) insanları kuşatmıştır; bu sana gösterdiğimiz görüntü de, Kuran'da lanetlenen (cehennem) ağacı da insanlar için yalnızca bir sınama olacaktır. Şimdi (cehennemden bahsederek) insanlara korku veren bir uyarıda bulunuyoruz, ama (hakkı inkara niyetli oldukları sürece) bu (uyarı) onların sadece büyüklük taslayarak küstahça azgınlık, taşkınlık yapmalarını artırıyor" demiştik.

Muhammed Esed

Ve sana demiştik ki: «Senin Rabbin şüphesiz bütün nâsı ihata etmiştir ve sana göstermiş olduğumuz temaşayı ve Kur'an'daki lânet edilmiş olan ağacı da nâsa ancak bir imtihan için kılmıştık ve onları korkutuyoruz. Halbuki onlara pek büyük bir taşkınlıktan başka bir şey artırmış olmuyor.»

Ömer Nasuhi Bilmen

Hani sana demiştik ki: “Rabbin insanları çepeçevre kuşatmıştır. ” Sana gösterdiğimiz o rüyâyı ve Kur'an'da lânetlenen ağacı sadece insanlar için bir imtihan kıldık. Biz onları korkutuyoruz. Fakat bu korkutmamız onlarda büyük bir azgınlıktan başka bir şeyi artırmıyor.

Ömer Öngüt

Sana “Rabbin tüm insanları çepeçevre kuşatmıştır” demiştik. Sana gösterdiğimiz rüyayı da ve Kur’an’da lanetlenmiş ağacı da insanlar için bir imtihan yaptık. Onları korkutuyoruz, ancak bu onların büyük taşkınlıklarından başka bir şeyini artırmıyor.

Şaban Piriş

Unutma ki vaktiyle sana: "Rabbin insanları ilim ve kudretiyle kuşatmıştır." demiştik. Gerek miraçta sana gösterdiğimiz temaşayı, gerek Kur’ân’da lânetlenen ve cehennemin dibinde biten o zakkum ağacını, sırf insanları deneme vesilesi kıldık. Biz onları tehdit ediyoruz da bu, onların azgınlığını artırmaktan başka bir işe yaramıyor.

Suat Yıldırım

Bir zaman sana: "Rabbin insanları kuşatmıştır, (suçluları cezalandırmak üzeredir)" demiştik. Sana gösterdiğimiz rü'yâyı ve Kur'ân'da la'netlenmiş ağacı, insanları(n imanını) sınama (aracı) yaptık. Biz onları (çeşitli biçimlerde) korkutuyoruz. Fakat korkutmamız onların azgınlıklarını daha da artırmaktan başka bir katkı yapmıyor.

Süleyman Ateş

Ey Muhammed bir zaman sana: «Şüphesiz Rabbin insanları çepeçevre kuşatmıştır.» demiştik. Sana gösterdiğimiz rüyayı ve Kur'an'da lanetlenen ağacı ancak insanlara bir fitne (sınama aracı) yaptık. Biz onları arka arkaya korkutuyoruz, fakat (bu) onlarda büyük bir azgınlıktan başka bir şeyi artırmaya yaramıyor.

Tefhim-ul Kuran

Sana 'Rabbin insanları kuşatmıştır' dediğimiz zamanı hatırla. Sana gösterdiğimiz manzaraları ve Kur'ân'daki lânetlenmiş ağacı da Biz insanlar için bir sınama vesilesi yaptık. Biz onları böylece korkutuyoruz; fakat bu onları azdırdıkça azdırıyor.

Ümit Şimşek

Hani, sana: "Rabbin, insanları çepeçevre kuşatmıştır." demiştik. Sana gösterdiğimiz o rüyayı da Kur'an'da lanetlenmiş bulunan o ağacı/soyu da insanları sınamak dışında bir sebeple göndermedik. Biz onları korkutuyoruz ama bu onların kudurganlığını artırmaktan başka bir katkı sağlamıyor.

Yaşar Nuri Öztürk

Hatırla o zamanı, hani sana demiştik ki, hiç şüphe yok Rabbin insanları, ilmi ve kudretiyle kuşatmıştır. Ve biz sana gösterdiğimiz rüyayı da, Kur'ân'daki lanetlenmiş ağacı da, ancak insanları sınamak için gösterdik. Ve onları korkutmaktayız, fakat bu ancak onların taşkınlıklarını arttırmakda…

Abdullah Parlıyan

Hani sana, “Rabbin, insanları kuşatmıştır” demiştik. Sana gösterdiğimiz görüntüyü ve Kur'ân'da lanetlenen ağacı sadece insanları sınamak için meydana getirdik. Biz onları korkutuyoruz da, bu onlara büyük bir azgınlıktan başka bir şey sağlamıyor.[291]

Bayraktar Bayraklı

Hani sana: “Muhakkak Rabbin, (ilmiyle, kudretiyle) insanları çepeçevre kuşatmıştır” demiştik. Sana gösterdiğimiz o görüntüyü/rüyayı da, Kur'an'da lânetlenmiş bulunan (ve cehennem'in dibinde biten Zakkûm isimli) ağacı da sırf insanları sınamak için vesile yaptık. Biz onları (o ağaçla) korkutuyoruz. Fakat bu, sadece onların büyük azgınlıklarını (daha da) artırıyor.

Cemal Külünkoğlu

Hani sana, “Şüphesiz Rabbin insanları çepeçevre kuşatmıştır” demiştik. Sana gösterdiğimiz rüyayı ve Kur'an'da lanetlenen ağacı ancak insanlara bir sınama vesilesi kıldık. Biz onları arka arkaya korkutuyoruz, fakat (bu) onlarda büyük bir azgınlıktan başka bir şeyi artırmaya yaramıyor.

Kadri Çelik

Hani sana, “Hiç şüphesiz Rabbin insanları (ilim ve kudretiyle) kuşatmıştır (onları ve ne yaptıklarını hakkıyla bilmektedir ve onlara yetecek güçtedir)” demiştik. Gerek sana gösterdiğimiz o manzarayı, gerekse Kur’ân’da lânetlenmiş olan ağacı, ders alırlar mı diye insanlar için bir imtihan vesilesi kıldık. Onları korkutuyor ve uyarıyoruz; ne var ki bu da, onların azgınlıklarını daha da arttırmaktan başka işe yaramıyor.

Ali Ünal

Hani sana: Rabbin, insanları çepeçevre kuşatmıştır, demiştik. Sana gösterdiğimiz o görüntüleri ve Kur'an'da lânetlenen ağacı, ancak insanları sınamak için meydana getirdik. Biz onları korkuturuz da, bu onlara, büyük bir azgınlıktan başka bir şey sağlamaz.

Harun Yıldırım

Hani (Ey Muhammed), Biz sana demiştik ki: "(Tasalanma), senin rabbin insanları çepeçevre kuşatmıştır! Sana gösterdiğimiz o (malum) müşahedeyi ise, başka değil, insanlar için yalnızca bir imtihan aracı yaptık; tıpkı Kur'an'da geçen lanetlenmiş ağaçta olduğu gibi... İşte, onları (bu tür imtihanlarla) korkuratarak uyarıyoruz, ne var ki (bu) onların sadece küstahça azgınlaşıp böbürlenmelerini artırıyor!"

Mustafa İslamoğlu

Bir zaman sana demiştik ki: “Rabbin insanlara adaletle davranandır. (Mirâç/yükselme esnasında) sana gösterdiğimiz görüntüleri; insanlar için, bir açığa çıkar(ıl)ma aracı olmaktan başka bir şey kılmadık! Ve Kur’an’da lânetlenmiş, (zakkum) ağacını da (bir açığa çıkar[ıl]ma aracı kıldık).” Biz onları uyarıyoruz. Ancak azgınlıklarını, daha fazla artırmaktan başka katkıda bulunmuyor.

Sadık Türkmen

Biz sana “Rabbin insanları çepe çevre kuşatmıştır” demiştik. Sana gösterdiğimiz rüyayı ve lanetlenmiş ağacı, Kur'an da insanlar için fitne yaptık. Onları korkutuyoruz ama, onlara verilen haberler, yalnızca isyanlarını daha büyük bir oranda artırıyor.

İlyas Yorulmaz

Rabbinin, insanları muhakkak (rahmeti ve ilmiyle) ihata ettiğini (kapladığını) sana söylemiştik. Sana (kalp gözü ile) gösterdiğimiz o rüyeti ve Kur’ân-ı Kerim’deki lânetlenmiş ağacı (zakkum ağacı), insanlara sadece fitne (imtihan) kıldık. Ve Biz, onları korkutuyoruz. Fakat (bu) onların büyük azgınlıklarından (büyük günahlarından) başka bir şeyi arttırmıyor.

İmam İskender Ali Mihr