İSRÂ SURESİ 91. Ayeti
26,32,33 ve 57. âyetler ile 73-80. âyetler Medine döneminde, diğerleri Mekke döneminde inmiştir. 111 âyettir. Sûre, adını ilk âyetin konusu olan “İsrâ” olayından almıştır. “Geceleyin yürütmek” anlamına gelen “İsrâ”, Mîrac yolculuğunda, Hz. Peygamberin bir gece, Mekke’den Kudüs’e götürülmesini ifade eder. Sûrenin diğer bir adı da “Benî İsrâil Sûresi”dir.
أَوْ تَكُونَ لَكَ جَنَّةٌ مِّن نَّخِيلٍ وَعِنَبٍ فَتُفَجِّرَ الأَنْهَارَ خِلالَهَا تَفْجِيرًا ﴿٩١﴾
İSRÂ SURESİ 91. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ev | veya |
tekûne | (senin) olsun |
leke | sana ait, senin |
cennetun | bir cennet, bir bahçe |
min nahîlin | hurma ağaçlarından |
ve inebin | ve üzüm bağları |
fe tufeccira | böylece, öyle ki akıt |
el enhâra | nehirler |
hılâle-hâ | onun aralarından |
tefcîran | akan, fışkırarak akan |
Veya senin, hurma ve üzüm bağlarından bir bahçen olsun. Öyle ki onun aralarından, fışkırarak akan nehirler akıt (çıkar).
İSRÂ SURESİ 91. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri
(90-93) Dediler ki: “Yerden bize bir pınar fışkırtmadıkça; yahut senin hurmalardan, üzümlerden oluşan bir bahçen olup, aralarından şarıl şarıl ırmaklar akıtmadıkça; yahut iddia ettiğin gibi, gökyüzünü üzerimize parça parça düşürmedikçe; yahut Allah’ı ve melekleri karşımıza getirmedikçe; yahut altından bir evin olmadıkça; ya da göğe çıkmadıkça sana asla inanmayacağız. Bize gökten okuyacağımız bir kitap indirmedikçe göğe çıktığına da inanacak değiliz.” De ki: “Rabbimi tenzih ederim. Ben ancak resûl olarak gönderilen bir beşerim.”
Diyanet İşleri
Yahut hurma fidanlarıyla, üzüm çotuklarıyla dolu bir bahçen olup içinde de ırmaklar gürül gürül akmadıkça.
Abdulbaki Gölpınarlı
Veya senin bir hurma bahçen ve üzüm bağın olmalı; öyle ki, içlerinden gürül gürül ırmaklar akıtmalısın.
Adem Uğur
"Yahut senin hurma ağaçlarından ve üzümden bir bahçen olmalı, onların arasından gümbür gümbür nehirler fışkırtmalısın. "
Ahmed Hulusi
'Veya senin bir hurma bahçen, bir üzüm bağın olmalı ki, içlerinden, çağlayan ırmaklar akıtmalısın' dediler.
Ahmet Tekin
Yahut senin hurmalardan ve üzümlerden bir bahçen olmalı ve aralarından şarıl şarıl ırmaklar akıtmalısın.
Ahmet Varol
"Ya da sana ait hurmalıklardan ve üzümlerden bir bahçe olup aralarından şarıl şarıl akan ırmaklar fışkırtmalısın."
Ali Bulaç
Yahud hurmalıklardan ve üzümlüklerden senin bir bahçen olsun da ortasından bol bol nehirler akıtasın.
Ali Fikri Yavuz
«eya hurmaliklarin, baglarin olup, aralarinda irmaklar akitmalisin.»
Bekir Sadak
Veya sana ait hurmalık ve bağlar olup aralarından ırmaklar fışkırtarak akıtasın;
Celal Yıldırım
'Veya hurmalıkların, bağların olup, aralarında ırmaklar akıtmalısın.'
Diyanet İşleri (eski)
«Veya senin bir hurma bahçen ve üzüm bağın olmalı; öyle ki, içlerinden gürül gürül ırmaklar akıtmalısın.»
Diyanet Vakfi
'Veya hurma ve üzüm bahçelerin olup aralarında ırmaklar fışkırtmalısın.'
Edip Yüksel
Yâhud senin için hurmalıklardan ve üzümlüklerden bir bağçe ola da aralarında şarıl şarıl çaylar akıtasın
Elmalılı Hamdi Yazır
veya hurmalıklardan ve üzümlüklerden bir bahçen olsun da aralarında şarıl şarıl çaylar akıtasın,
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
«Veyahut hurmalıklardan ve üzümlüklerden senin bir bahçen olsun da ortasından şarıl şarıl ırmaklar akıtmalısın.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Ya da kendi hurmalıkların ve üzüm bağların olmalı, bunların arasından ırmaklar akıtmalısın.
Seyyid Kutub
"Ya da sana ait hurmalıklardan ve üzümlerden bir bahçe olup aralarından şarıl şarıl akan ırmaklar fışkırtmalısın."
Gültekin Onan
«Yahud senin hurmalık (lar) dan, üzümlük (ler) den bir bağçen olsun da aralarından şarıl şarıl ırmaklar akıtasın.»
Hasan Basri Çantay
'Veya senin hurma ağaçlarından ve üzüm bağlarından bir bahçen olmalı da aralarından şarıl şarıl nehirler akıtmalısın!'
Hayrat Neşriyat
Veya hurmalıklardan ve üzümden bahçelerin olsun ve aralarında ırmaklar akıtmalısın.
İbni Kesir
"yahut hurma ağaçlarıyla, asmalarla dolu bir bahçen olmadıkça; ve onların arasında çağıl çağıl dereler akıtmadıkça;
Muhammed Esed
«Veya senin için hurmalıklardan ve üzümlüklerden bir bahçe olsun da aralarında ırmakları şarıl şarıl akıtasın.»
Ömer Nasuhi Bilmen
“Veya senin hurma bahçen ve üzüm bağın olsun ve içlerinden gürül gürül ırmaklar akıtmalısın. ”
Ömer Öngüt
Veya senin hurma bahçen ya da üzüm bağın olmadıkça ve de aralarından ırmaklar fışkırtmadıkça!
Şaban Piriş
Yahut senin hurma ve üzüm bağların olsun da aralarından gürül gürül ırmaklar akıtasın.
Suat Yıldırım
"Yahut senin hurmalardan ve üzümlerden oluşan bir bahçen olmalı, aralarından ırmaklar fışkırtmalısın!"
Süleyman Ateş
«Ya da sana ait hurmalıklardan ve üzümlerden bir bahçe olup aralarından şarıl şarıl akan ırmaklar fışkırtmalısın,»
Tefhim-ul Kuran
'Yahut senin hurma ve üzümlerden bir bağın olsun da arasından gürül gürül ırmaklar akıt.
Ümit Şimşek
"Yahut senin, hurmalardan, üzümlerden oluşan bir bahçen olmalı. Onların aralarından şarıl şarıl ırmaklar akıtmalısın."
Yaşar Nuri Öztürk
“Yahut hurma ağaçlarıyla, asmalarla dolu bir bahçen olmadıkça ve onların arasında, çağıl çağıl ırmaklar akıtmadıkça.
Abdullah Parlıyan
“Veya senin bir hurma bahçen ve üzüm bağın olmalı; öyle ki içlerinden gürül gürül ırmaklar akıtmalısın.”
Bayraktar Bayraklı
“Ya da sana ait hurmalıkların ve üzüm bağların olmalı ve bunların arasından ırmaklar akıtmalısın.”
Cemal Külünkoğlu
“Ya da sana ait hurmalıklardan ve üzümlerden bir bahçe olup aralarından şarıl şarıl akan ırmaklar fışkırtmalısın.”
Kadri Çelik
“Veya kendin için (bir mucize olarak hemen) hurmalar ve üzümlerle dolu bir bahçe meydana getirip, hurma ağaçları ve bağ sıraları arasında gürül gürül ırmaklar akıtmadıkça;
Ali Ünal
"Veya senin bir hurma bahçen ve üzüm bağın olmalı; öyle ki, içlerinden gürül gürül ırmaklar akıtmalısın."
Harun Yıldırım
Veya senin hurma ağaçlarıyla ve asmalarla dolu bir bahçen olmalı; dahası onların arasından gürül gürül ırmaklar çağlatmalısın.
Mustafa İslamoğlu
Ya da senin hurmalıklardan veya üzümlerden bir bahçen olmalı ve aralarından şakır şakır akan ırmaklar fışkırtmalısın.
Sadık Türkmen
“Veyahut senin, içinde hurma ağaçları ve üzüm bağları olan bir bahçen olup, aralarından nehirler akıtmadıkça. ”
İlyas Yorulmaz
Veya senin, hurma ve üzüm bağlarından bir bahçen olsun. Öyle ki onun aralarından, fışkırarak akan nehirler akıt (çıkar).
İmam İskender Ali Mihr