KALEM SURESİ 26. Ayeti
Mekke döneminde inmiştir. 52 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen “el-Kalem” kelimesinden almıştır. “Nûn” sûresi diye de anılır.
فَلَمَّا رَأَوْهَا قَالُوا إِنَّا لَضَالُّونَ ﴿٢٦﴾
KALEM SURESİ 26. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
fe lemmâ | fakat ... olduğu zaman, ... olunca |
raev-hâ | onu gördüler |
kâlû | dediler |
innâ | muhakkak ki biz |
le | gerçekten |
ed dâllûne | dalâlette olan kimseler, sapıklar, doğru yolu kaybedenler |
Fakat onu (bostanın halini) görünce: “Muhakkak ki biz, gerçekten dalâlette olan kimseleriz.” dediler.
KALEM SURESİ 26. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri
Fakat bahçeyi o hâlde gördüklerinde, “Biz mutlaka yolumuzu şaşırmış olmalıyız!” dediler.
Diyanet İşleri
Bahçeyi görünce gerçekten de dediler, elbette yolumuzu şaşırdık.
Abdulbaki Gölpınarlı
Fakat bahçeyi gördüklerinde: Mutlaka yolumuzu şaşırmış olmalıyız! dediler.
Adem Uğur
Bahçeyi gördüklerinde (harap olmuş): "Yanlış yere geldik herhâlde" dediler.
Ahmed Hulusi
Bağı, bahçeyi gördüklerinde:
Ahmet Tekin
'Galiba biz yanlış yere geldik.' dediler.
Fakat onu (bahçeyi) gördüklerinde: 'Herhalde yanlış geldik' dediler.
Ahmet Varol
Ama onu görünce: "Muhakkak biz (gideceğimiz yeri) şaşırmışız" dediler.
Ali Bulaç
Vakta ki o bahçeyi (böyle yanmış kapkara) gördüler : “-Biz, herhalde yanlış gelmişiz.” dediler.
Ali Fikri Yavuz
(26-27) Bahceyi gorduklerinde: «Herhalde yolumuzu sasirmis olacagiz; belki de biz yoksun birakildik» dediler.
Bekir Sadak
(26-27) Bahçeyi görünce : «Biz şüphesiz şaşırıp (başka yere) sapmışız, hayır biz mahrum kalmışız» dediler.
Celal Yıldırım
(26-27) Bahçeyi gördüklerinde: 'Herhalde yolumuzu şaşırmış olacağız; belki de biz yoksun bırakıldık' dediler.
Diyanet İşleri (eski)
Fakat bahçeyi gördüklerinde: Mutlaka yolumuzu şaşırmış olmalıyız! dediler.
Diyanet Vakfi
Fakat bahçeyi görünce, 'Biz yolu şaşırdık,' dediler.
Edip Yüksel
Vakta ki o bağı gördüler, biz, dediler: her halde yanlış gelmişiz
Elmalılı Hamdi Yazır
Ama bağı gördüklerinde: «Biz her halde yanlış gelmişiz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Fakat bahçeyi gördüklerinde: «Biz herhalde yanlış gelmişiz» dediler .
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Fakat bahçeyi görünce «Herhalde biz yolu şaşırdık» dediler.
Seyyid Kutub
Ama onu görünce: "Muhakkak biz (gideceğimiz yeri) şaşırmışız" dediler.
Gültekin Onan
Fakat onu (bu halde) görüverince dediler ki: «Her halde biz yanlış gelenleriz».
Hasan Basri Çantay
Fakat orayı (bahçeyi o perişan hâlde) gördüklerinde: 'Muhakkak biz, elbette(bahçesinin yolunu) şaşıran kimseleriz (her hâlde yanlış yere geldik!)' dediler.
Hayrat Neşriyat
Onu gördüklerinde dediler ki: Herhalde biz yanlış geldik.
İbni Kesir
Ama bahçeye bakıp onu (tanınmaz halde) görünce: "Herhalde yolumuzu şaşırmış olacağız!" diye bağırdılar;
Muhammed Esed
(26-27) Vaktâ ki o bostanlarını (o halde) gördüler, dediler ki: «Şüphe yok bizler elbette sapık kimseleriz. Hayır, biz mahrum kimseleriz.»
Ömer Nasuhi Bilmen
Fakat bahçeyi gördüklerinde: "Herhalde biz yolumuzu şaşırmış olmalıyız!" dediler.
Ömer Öngüt
Onu gördüklerinde: -Yolu şaşırdık, dediler.
Şaban Piriş
Bahçeyi görünce, apışıp kaldılar. "Galiba yolu şaşırdık, yanlış yere geldik!" dediler.
Suat Yıldırım
Fakat bahçeyi görünce: "Herhalde biz yolu şaşırdık." dediler.
Süleyman Ateş
Ama onu görünce: «Muhakkak biz (gideceğimiz yeri) şaşırmışız» dediler.
Tefhim-ul Kuran
Bir de ne görsünler! 'Herhalde biz yanlış geldik' dediler.
Ümit Şimşek
Fakat bahçeyi görünce: "Yahu biz yanlış gelmişiz." dediler.
Yaşar Nuri Öztürk
Ama bahçeyi o perişan haliyle görünce: “Herhalde biz yanlış yere gelmişiz, bizim bahçe burası değildir veya biz sapık insanlarız fakir ve yoksulları haklarından mahrum etmeye çalışıyoruz” dediler.
Abdullah Parlıyan
(25-28) Amaçlarına ulaşacaklarından emin olarak erkenden gittiler. Harap olmuş bostanı gördüklerinde kimileri, “Biz yanlış yere geldik” dediler. Kimileri de, “Hayır, biz mahvolmuşuz” dediler. İçlerinden en feraset sahibi, “Ben size, niçin Allah'ı anmıyorsunuz, dememiş miydim?” dedi!”
Bayraktar Bayraklı
(25-26) (Yoksulları) engellemeğe güçleri yetermiş gibi erkenden gittiler. Fakat bahçeyi o halde görünce: “Biz mutlaka yolumuzu şaşırmış olmalıyız (yanlış geldik)!” dediler.
Cemal Külünkoğlu
Ama onu görünce, “Muhakkak biz (gideceğimiz yeri) şaşırmış olmalıyız” dediler.
Kadri Çelik
Ama bahçeyi görünce, “Biz,” dediler, “mutlaka yanlış yere geldik!
Ali Ünal
Fakat onu görünce: “Kesinlikle biz şaşırmışız.” dediler.
Harun Yıldırım
Derken, bahçeyi o halde görünce (tanıyamadılar ve) "Biz yolumuzu şaşırmışız (galiba)" dediler.
Mustafa İslamoğlu
Onu (bahçeyi) gördükleri zaman şöyle dediler: “Mutlaka biz yolu şaşırmış olmalıyız.
Sadık Türkmen
Sonra tarlada ürünlerini gördüklerinde “Galibe biz yolumuzu şaşırdık” dediler.
İlyas Yorulmaz
Fakat onu (bostanın halini) görünce: “Muhakkak ki biz, gerçekten dalâlette olan kimseleriz.” dediler.
İmam İskender Ali Mihr