KASAS SURESİ 36. Ayeti
Mekke döneminde inmiştir. 88 âyettir. Sûre, adını 25. âyette geçen “el-Kasas” kelimesinden almıştır. Kasas, kıssalar anlamında olup Kur’an’da geçen kıssa ve olaylar için kullanılır.
فَلَمَّا جَاءهُم مُّوسَى بِآيَاتِنَا بَيِّنَاتٍ قَالُوا مَا هَذَا إِلَّا سِحْرٌ مُّفْتَرًى وَمَا سَمِعْنَا بِهَذَا فِي آبَائِنَا الْأَوَّلِينَ ﴿٣٦﴾
KASAS SURESİ 36. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
fe | böylece |
lemmâ | olduğu zaman |
câe-hum | onlara geldi |
mûsâ | Musa |
bi | ile |
ayâti-nâ | âyetlerimiz |
beyyinâtin | beyyineler, apaçık |
kâlû | dediler |
mâ | değildir |
hâzâ | bu |
illâ | ...'den başka |
sihrun | sihir, büyü |
mufteran | uydurulmuş |
ve mâ semi'nâ | ve biz işitmedik, duymadık |
bi hâzâ fî | bunun hakkında, bunu |
âbâina | babalarımız, atalarımız |
el evvelîne | evvelki |
Böylece Musa (A.S), apaçık âyetlerimizi getirdiği zaman: "Bu, uydurulmuş sihirden başka bir şey değil ve biz evvelki atalarımızdan bunu duymadık." dediler.
KASAS SURESİ 36. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri
Mûsâ, onlara delillerimizi apaçık olarak getirince onlar, “Bu, ancak uydurulmuş bir sihirdir. Biz geçmiş atalarımızın zamanında böyle bir şeyin varlığını duymadık” dediler.
Diyanet İşleri
Mûsâ, apaçık delillerimizle onlara gelince bu, uydurma bir büyüden başka bir şey değil, gelip geçmiş atalarımız zamanında böyle bir şey duymadık biz dediler.
Abdulbaki Gölpınarlı
Musa onlara apaçık âyetlerimizi getirince: Bu, olsa olsa uydurulmuş bir sihirdir. Biz önceki atalarımızdan böylesini işitmemiştik, dediler.
Adem Uğur
Musa onlara apaçık delillerimiz olarak gelince, dediler ki: "Bu uydurulmuş bir sihir! Önceki atalarımızdan böyle bir şey işitmedik. "
Ahmed Hulusi
Mûsâ onlara apaçık mûcizelerimizi getirince:
Ahmet Tekin
'Bunlar olsa olsa, aklı etki altına alan uydurulmuş sihirdir. Biz, önceki atalarımız arasında böyle şeylerin olduğunu işitmemiştik.' dediler.
Musa onlara apaçık ayetlerimizi getirince: 'Bu uydurulmuş bir büyüden başka bir şey değildir. Biz bunu önceki atalarımızdan duymadık' [3] dediler.
Ahmet Varol
Musa, onlara apaçık olan ayetlerimizle geldiği zaman: "Bu, düzüp uydurulmuş bir büyüden başkası değildir. Biz geçmiş atalarımızdan bunu işitmedik" dediler.
Ali Bulaç
Vakta ki Mûsa, açık mucizelerimizle onlara vardı, dediler ki: “- Bu, ancak uydurulmuş bir sihirdir; biz evvelki atalarımızdan dahi, bunu (bu peygamberlik davasını yahut sihri) işitmedik.”
Ali Fikri Yavuz
Musa onlara, apacik olarak, mucizelerimizle gelince: «Bu sadece uydurma bir sihirdir. Onceki atalarimizdan boylesini isitmemistik» dediler.
Bekir Sadak
Musâ, açık-seçik belge ve mu'cizelerle onlara gelince, «bu ancak uydurulmuş bir sihirdir. Önce gelen atalarımızdan böyle bir şey işitmedik» dediler.
Celal Yıldırım
Musa onlara, apaçık olarak, mucizelerimizle gelince: 'Bu sadece uydurma bir sihirdir. Önceki atalarımızdan böylesini işitmemiştik' dediler.
Diyanet İşleri (eski)
Musa onlara apaçık âyetlerimizi getirince: Bu, olsa olsa uydurulmuş bir sihirdir. Biz önceki atalarımızdan böylesini işitmemiştik, dediler.
Diyanet Vakfi
Musa onlara apaçık ayet ve mucizelerimizle gidince, 'Bu ancak uydurma bir büyüdür. Biz böyle bir şeyi önceki atalarımızdan işitmedik,' dediler.
Edip Yüksel
Vaktâ ki Musâ bunun üzerine açık açık âyetlerimizle onlara vardı bu, dediler: sırf uydurma bir sihir, biz bunu evvelki atalarımızda dahi işitmedik
Elmalılı Hamdi Yazır
Musa bunun üzerine açık açık ayetlerimizle onlara varınca: «Bu uydurma bir büyüden başka birşey değildir; biz bunu önceki atalarımızdan da işitmedik.» dediler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Musa onlara apaçık âyetlerimizi getirince, «Bu, olsa olsa uydurulmuş bir sihirdir. Biz önceki atalarımızdan böylesini işitmemiştik» dediler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Musa onlara apaçık ayetlerimizle gelince uydurulmuş büyüden başka bir şey değildir. Bizden önceki atalarımızdan böylesini işitmedik dediler.
Seyyid Kutub
Musa, onlara apaçık olan ayetlerimizle geldiği zaman: "Bu, düzüp uydurulmuş bir büyüden başkası değildir. Biz geçmiş atalarımızdan bunu işitmedik" dediler.
Gültekin Onan
Bunun üzerine (Musa) onlara açık açık âyetlerimizi getirince dediler ki: «Bu, uydurulmuş bir büyüden başka bir şey değildir. Biz evvelki atalarımızdan bunu işitmedik».
Hasan Basri Çantay
Nihâyet, Mûsâ apaçık mu'cizelerimizle onlara gelince: 'Bu, uydurulmuş bir sihirden başka bir şey değildir; hem önceki atalarımızdan bunu işitmedik' dediler.
Hayrat Neşriyat
Musa onlara apaçık ayetlerimizle gelince: bu, uydurulmuş bir sihirden başka bir şey değildir. Biz, önceki atalarımızdan böylesini işitmemiştik, dediler.
İbni Kesir
Fakat Musa apaçık mesajlarımızla (Firavun'un ve onun seçkinler çevresinin) karşısına çıkınca, berikiler hemen: "Bu (bir ölümlü beşer tarafından) uydurulmuş parlak bir büyüden başka bir şey değil; biz atalarımızdan böyle bir şey işitmemiştik!" dediler.
Muhammed Esed
Vaktâ ki, Mûsa onlara bizim gayet açık açık âyetlerimizle geldi, dediler ki: «Bu başka değil, ancak uydurulmuş bir sihirdir ve biz bunu evvelki atalarımızdan işitmedik.»
Ömer Nasuhi Bilmen
Musa onlara apaçık âyetlerimizle gelince: “Bu uydurulmuş bir sihirden başka bir şey değildir. Biz önceki atalarımızdan böyle bir şey işitmemiştik. ” dediler.
Ömer Öngüt
Musa onlara apaçık ayetlerimizle gittiği zaman; -Bu, uydurma sihirden başka bir şey değildir. Biz, bunu önceki atalarımızda da işitmedik, dediler.
Şaban Piriş
Mûsa o açık belgelerimizle, mûcizelerimizle onlara geldiğinde: "Bu," dediler, "sırf uydurma bir sihir! Hem böylesi bir iddianın, peygamberlik dâvasının veya sihrin, önce yaşamış atalarımız zamanında bulunduğunu da işitmedik!"
Suat Yıldırım
Mûsâ, onlara açık açık âyetlerimizle gelince: "Bu uydurulmuş bir büyüden başka bir şey değildir. İlk atalarımız arasında böyle bir şey (olduğunu) işitmedik." dediler.
Süleyman Ateş
Musa, onlara apaçık olan ayetlerimizle geldiği zaman: «Bu, düzüp uydurulmuş bir büyüden başkası değildir. Biz geçmiş atalarımızdan da bunu işitmedik» dediler.
Tefhim-ul Kuran
Musa onlara apaçık âyetlerimizle geldiğinde, 'Bu uydurma bir büyüden başka nedir ki?' dediler. 'Evvelce gelip geçmiş atalarımızdan biz böyle birşey işitmedik.'
Ümit Şimşek
Bunun ardından Musa onlara açık seçik ayetlerimizi getirdiğinde onlar şöyle dediler: "Uydurulmuş bir büyüden başkası değil bu. İlk atalarımız arasında bunu hiç duymadık."
Yaşar Nuri Öztürk
Fakat Musa, apaçık mesajlarımızla, Firavun'un ve onun seçkinler çevresinin karşısına çıkınca, berikiler hemen: “Bu uydurulmuş parlak bir büyüden başka birşey değil; biz atalarımızdan böyle birşey işitmemiştik!” dediler.
Abdullah Parlıyan
Mûsâ, onlara apaçık mucizelerimizle gelince, “Bu, sadece uydurma bir sihirdir. Önceki atalarımızdan, böylesini işitmemiştik” dediler.
Bayraktar Bayraklı
Musa, apaçık mucizelerimizle onlara geldiğinde: “Bu, ancak uydurulmuş bir sihirdir. Biz geçmişteki atalarımızdan böylesini duymamıştık” dediler.
Cemal Külünkoğlu
Musa, onlara apaçık olan ayetlerimizle geldiği zaman, “Bu, düzüp uydurulmuş bir büyüden başkası değildir. Biz geçmiş babalarımızdan da bunu işitmedik” dediler.
Kadri Çelik
Musa apaçık delillerimiz (kendisine verdiğimiz mucizeler)le onlara vardığında, “(Peygamberliğinin delili mucize diye gösterdiğin) bütün bu şeyler düzmece birer sihirden ibaret. Sonra biz, böyle bir şeyin (Allah’ın mesajı diye anlattıklarının) önceden yaşayıp gitmiş atalarımız zamanında söz konusu edildiğini hiç duymadık.” dediler.
Ali Ünal
Musa onlara apaçık âyetlerimizi getirince: Bu, olsa olsa uydurulmuş bir sihirdir. Biz önceki atalarımızdan böylesini işitmemiştik, dediler.
Harun Yıldırım
Musa onların karşısına hakikatin apaçık belgeleri olan ayetlerimizle çıkanca "Bu tasarlanıp ortaya atılmış bir büyüden başkası değildir; zira biz önden giden atalarımızın geleneğinde böyle bir şey olduğunu işitmedik!" dediler.
Mustafa İslamoğlu
Musa, onlara açık açık ayetlerimizle gelince dediler ki: “Bu uydurulmuş bir büyüden başka bir şey değildir. Biz bunu önceki atalarımızdan duymadık.”
Sadık Türkmen
Musa ayetlerimizi Firavuna getirdiğinde, onlar “Bunlar uydurulmuş bir sihirden başka bir ey değil. Biz önceki atalarımızdan bunları işitmedik” dediler.
İlyas Yorulmaz
Böylece Musa (A.S), apaçık âyetlerimizi getirdiği zaman: "Bu, uydurulmuş sihirden başka bir şey değil ve biz evvelki atalarımızdan bunu duymadık." dediler.
İmam İskender Ali Mihr