Mekke döneminde inmiştir. 88 âyettir. Sûre, adını 25. âyette geçen “el-Kasas” kelimesinden almıştır. Kasas, kıssalar anlamında olup Kur’an’da geçen kıssa ve olaylar için kullanılır.


وَمَا كُنتَ بِجَانِبِ الْغَرْبِيِّ إِذْ قَضَيْنَا إِلَى مُوسَى الْأَمْرَ وَمَا كُنتَ مِنَ الشَّاهِدِينَ ﴿٤٤﴾


KASAS SURESİ 44. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve mâ kunte bi cânibi el garbiyyi iz kadaynâ ilâ mûsâ el emre ve mâ kunte min eş şâhidîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve mâ kunte ve sen olmadın, sen değildin
bi cânibi tarafta, tarafında
el garbiyyi batıda
iz olduğu zaman
kadaynâ kada ettik, yerine getirdik
ilâ mûsâ Musa'ya
el emre emir
ve mâ kunte ve sen olmadın, sen değildin
min eş şâhidîne şahitlerden

Ve sen (ey Muhammed)! Musa’ya emri kada ettiğimiz zaman, garb tarafında değildin. Ve sen, şahitlerden (olayı görenlerden) de değildin.

KASAS SURESİ 44. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

(Ey Muhammed!) Mûsâ’ya o emri verdiğimiz zaman sen (vadinin) batı tarafında değildin. (O olayı) görenlerden de değildin.

Diyanet İşleri

Ve Mûsâ'ya o emri verip takdîrimizi yerine getirdiğimiz zaman sen, ne batı tarafındaydın, ne de görüyordun onu.

Abdulbaki Gölpınarlı

(Resûlüm!) Musa'ya emrimizi vahyettiğimiz sırada, sen batı yönünde bulunmuyordun ve (o hadiseyi) görenlerden de değildin.

Adem Uğur

Sen batı tarafında değildin biz Musa'ya o emri hükmettiğimizde. . . Şahitlerden de değildin.

Ahmed Hulusi

Rasulüm, Mûsâ’ya, peygamberliği ve İsrâiloğulları’nı yönetme görevini, vahiy ve Tevrat ile bildirerek kesinleştirdiğimiz zaman, sen, Tûr’un (dağın) batı yamacında bulunmuyordun. O devirde yaşayıp da, hâdiseyi öğrenenlerden de değilsin.

Ahmet Tekin

Biz Musa'ya o işi (görevi) verdiğimizde sen (vadinin) batı tarafında değildin. Sen (olaya) şahit olanlardan da değildin.

Ahmet Varol

Musa'ya o işi (ilahi vahyi verip) gerçekleştirdiğimiz zaman, sen (Tur'un) batı yanında değildin ve (buna) şahid olanlardan da değildin.

Ali Bulaç

(Ey Rasûlüm), biz Mûsa’ya (Firavun’a gitmesine dair) o emri vahy ettiğimiz zaman sen Tûr dağının yakasında değildin (orada bulunmuyordun). Şahidlerden de değildin.

Ali Fikri Yavuz

Musa'ya hukmumuzu bildirdigimiz zaman, sen bati yonunde, (Musa'yi bekleyenler arasinda) degildin, onu gorenler arasinda da yoktun.

Bekir Sadak

(Ey Muhammed !) Biz, Musâ' ya emri vahyedip yerine getirdiğimizde sen Tûr'un batı yanında değildin ve sen (o olaya) şâhidlerden de değildin.

Celal Yıldırım

Musa'ya hükmümüzü bildirdiğimiz zaman, sen batı yönünde, (Musa'yı bekleyenler arasında) değildin, onu görenler arasında da yoktun.

Diyanet İşleri (eski)

(Resûlüm!) Musa'ya emrimizi vahyettiğimiz sırada, sen batı yönünde bulunmuyordun ve (o hadiseyi) görenlerden de değildin.

Diyanet Vakfi

Musa'ya emri ilettiğimiz zaman sen batı tarafında bulunmuyordun; sen tanık değildin.

Edip Yüksel

Sen ise Musâya o emri kaza ettiğimiz sıra canibi garbîde değildin, o şâhidlerden de değildin

Elmalılı Hamdi Yazır

Musa'ya o emri vahyettiğimiz sırada sen batı yönünde bulunmuyordun, olayı görenlerden de değildin.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

(Resulüm!) Musa'ya emrimizi vahyettiğimiz sırada sen batı yönünde bulunmuyordun ve (o hadiseyi) görenlerden değildin.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Ey Muhammed! Musa'ya emrimizi vahyettiğimiz zaman sen mukaddes vadinin batı tarafında değildin, onu görenlerden de değildin.

Seyyid Kutub

Musa'ya o buyruğu gerçekleştirdiğimiz (kaza) zaman, sen (Tur'un) batı yanında değildin ve (buna) şahid olanlardan da değildin.

Gültekin Onan

Musâya o emri vahyetdiğimiz vakit (Habîbim) sen batı tarafında (haazır) değildin, görenlerden de değildin.

Hasan Basri Çantay

(Ey Habîbim!) Hâlbuki Mûsâ’ya o emri vahyettiğimiz zaman, (sen, Tûr’un) batı tarafında değildin, (buna) şâhid olanlardan da değildin!

Hayrat Neşriyat

Musa'ya buyruğumuzu bildirdiğimiz vakit, batı yönünde değildin sen. Görenlerden de olmamıştın.

İbni Kesir

İmdi, (sana gelince, ey Muhammed,) Biz Musa'ya Yasamızı bildirirken sen o kutlu vadinin batı yamacında değildin; (o'nun devrinde olup bitenlere) şahit olan kimseler arasında da bulunmuyordun;

Muhammed Esed

Ve Mûsa'ya emri vahy ettiğimiz zaman sen (Tûr'un) batı tarafında değildin ve sen müşahede edenlerden de olmadın.

Ömer Nasuhi Bilmen

Resulüm! Musa'ya hükmümüzü bildirdiğimiz zaman, sen batı yönünde değildin. Onu görenler arasında da yoktun.

Ömer Öngüt

Musa’ya emir verdiğimizde sen batı tarafında değildin. Gözünle de görmedin.

Şaban Piriş

Sen ise ey Resulüm, Mûsa’ya emrimizi vahyettiğimiz sırada sen o vâdinin batı tarafında bulunmuyordun. O devirde olup bitenlere şahit olanlardan da değildin.

Suat Yıldırım

Mûsâ'ya o işi yaptığımız (yani kendisine bildirmek istediğimiz işi ona vahyettiğimiz) vakit sen (Mukaddes Vâdinin) batı tarafında değildin, (o hâdiseyi) görenlerden de değildin.

Süleyman Ateş

Musa'ya o işi (ilahi vahyi verip) gerçekleştirdiğimiz zaman, sen (Tûr'un) batı yanında değildin ve sen (buna) şahid olanlardan da değildin.

Tefhim-ul Kuran

Biz Musa'ya emrimizi bildirirken sen vadinin batı tarafında değildin; orada olup bitenlere şahit olmadın.

Ümit Şimşek

Biz Mûsa'ya o emri vahyettiğimizde, sen batı tarafında değildin; olayı izleyenlerden de değildin.

Yaşar Nuri Öztürk

Ey Muhammed! Biz Musa'ya vahyimizi bildirirken, sen Tûr'un batı yamacında olmadığın gibi o hadiseyi görenlerden de değildin.

Abdullah Parlıyan

Mûsâ'ya emrimizi bildirdiğimiz zaman, sen, batı yönünde Mûsâ'yı bekleyenler arasında değildin, onu görenler arasında da yoktun.

Bayraktar Bayraklı

(Ey Resulüm!) Musa'ya emrimizi vahyettiğimiz zaman, sen mukaddes vadinin batı tarafında bulunmuyordun, onu görenlerden de değildin.

Cemal Külünkoğlu

Musa'ya o işi (ilahi vahyi verip) gerçekleştirdiğimiz zaman, sen (Tur'un) batı yanında değildin ve sen (buna) şahit olanlardan da değildin.

Kadri Çelik

(Ey Rasûlüm, bütün bunları sana vahiy yoluyla bildiriyoruz. Çünkü sen), Biz Musa’ya Emrimizi (Tevrat) iletirken, o yerin batı tarafında değildin; dolayısıyla olup biteni gözlerinle görmedin.

Ali Ünal

(Resûlüm!) Musa'ya emrimizi vahyettiğimiz sırada, sen batı yönünde bulunmuyordun ve (o hadiseyi) görenlerden de değildin.

Harun Yıldırım

Ve sen (Ey Peygamber)! Biz (vadinin bir yamacında) Musa'ya bu Emr'i bildirirken, sen vadinin öbür yamacında değildin; dolayısıyla (olan biteni oradan) izleyen tanıklardan da değildin.

Mustafa İslamoğlu

(sana gelince Ey Muhammed), Musa’ya emri verdiğimiz zaman sen batı tarafında değildin. Şahit olanlardan da değildin.

Sadık Türkmen

Biz Musa'ya emirlerimizi verirken dağın batı tarafında değildin ve bu hadiseye şahitte olmadın.

İlyas Yorulmaz

Ve sen (ey Muhammed)! Musa’ya emri kada ettiğimiz zaman, garb tarafında değildin. Ve sen, şahitlerden (olayı görenlerden) de değildin.

İmam İskender Ali Mihr