KASAS SURESİ 53. Ayeti
Mekke döneminde inmiştir. 88 âyettir. Sûre, adını 25. âyette geçen “el-Kasas” kelimesinden almıştır. Kasas, kıssalar anlamında olup Kur’an’da geçen kıssa ve olaylar için kullanılır.
وَإِذَا يُتْلَى عَلَيْهِمْ قَالُوا آمَنَّا بِهِ إِنَّهُ الْحَقُّ مِن رَّبِّنَا إِنَّا كُنَّا مِن قَبْلِهِ مُسْلِمِينَ ﴿٥٣﴾
KASAS SURESİ 53. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve izâ yutlâ | ve okunduğu zaman |
aleyhim | onlara |
kâlû | dediler |
âmennâ | biz îmân ettik |
bihî | ona |
inne-hu | muhakkak ki o |
el hakku | hak |
min rabbi-nâ | Rabbimizden |
in-nâ | muhakkak ki, gerçekten biz |
kunnâ | biz olduk |
min kabli-hî | ondan önce |
muslimîne | müslümanlar, teslim olanlar |
Ve onlara (Kur’ân) okunduğu zaman: "O’na îmân ettik, muhakkak ki O, Rabbimizden haktır. Biz, ondan önce de muhakkak ki (Allah’a) teslim olanlardık." dediler.
KASAS SURESİ 53. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri
Kur’an kendilerine okunduğu zaman, “Ona inandık, şüphesiz o Rabbimizden gelen gerçektir. Şüphesiz biz ondan önce de müslümandık” derler.
Diyanet İşleri
Onlara okundu mu inandık ona diyorlar, şüphe yok ki o, Rabbimizden gelen bir gerçek, bundan önce de gerçeğe teslîm olmuştuk biz.
Abdulbaki Gölpınarlı
Onlara (Kur'an) okunduğu zaman: Ona iman ettik. Çünkü o Rabbimizden gelmiş hakikattir. Esasen biz daha önce de müslüman idik, derler.
Adem Uğur
Onlara bildirildiğinde: "Biz O'na iman ettik. . . Muhakkak ki O, Rabbimizden Hak'tır. . . Doğrusu biz O'ndan önce de, Rabbimize teslim olmuşluğumuzun farkındaydık!" dediler.
Ahmed Hulusi
Onlara Kur’ân okunduğu zaman:
Ahmet Tekin
'Kur’ân’a iman ettik. O, Rabbimizden gelen gerekçeli, hikmete dayalı, toplumda hakça düzeni gerçekleştirecek hak bir kelâmdır. Esasen biz Kur’ânın indirilmesinden önce de, Allahın emrine, hükmüne rıza gösterip boyun eğen, İslâm’ı yaşayan müslümanlar idik.' derler.
Onlara (Kur'an) okunduğunda: 'Biz ona inandık. Şüphesiz o Rabbimizden (gelen) bir gerçektir. Biz zaten bundan önce de Müslümanlar idik' derler.
Ahmet Varol
Onlara okunduğu zaman: "Biz ona inandık, gerçekten o, Rabbimizden olan bir haktır, şüphesiz biz bundan önce de müslümanlar idik" derler.
Ali Bulaç
Onlara Kur’an okunduğu zaman: “- Biz buna iman ettik. Şübhesiz bu, Rabbimiz tarafından inzal edilen hak kelâmdır. Doğrusu biz, Kur’an bize okunmadan önce de müslüman olmuş kimselerdik.” dediler.
Ali Fikri Yavuz
Kuran onlara okundugu zaman: «Ona inandik, dogrusu o Rabbimizden gelen gercektir; biz suphesiz daha onceden musluman olmus kimseleriz; derler.
Bekir Sadak
(Kur'ân âyetleri) onlara karşı okununca, derler ki: «Biz buna inandık ; şüphesiz ki bu Rabbımızdan gelen hakk (bir kitap)tır. Biz bundan önce de Hakk'a teslîm olanlar idik.»
Celal Yıldırım
Kuran onlara okunduğu zaman: 'Ona inandık, doğrusu o Rabbimizden gelen gerçektir; biz şüphesiz daha önceden müslüman olmuş kimseleriz' derler.
Diyanet İşleri (eski)
Onlara (Kur'an) okunduğu zaman: Ona iman ettik. Çünkü o Rabbimizden gelmiş hakikattir. Esasen biz daha önce de müslüman idik, derler.
Diyanet Vakfi
Kendilerine okunduğu zaman, 'Ona inandık. Bu, Rabbimizden gelen gerçektir. Zaten ondan önce de müslümanlar idik,' derler.
Edip Yüksel
Hem kendilerine tilâvet olunur olunmaz «biz, dediler: buna iyman ettik bu şübhesiz hak, rabbımızdan, biz doğrusu evvelinden müsliman idik»
Elmalılı Hamdi Yazır
O kendilerine okununca hemen: «Biz buna iman ettik; bu şüphesiz Rabbimizden gelen bir gerçektir. Doğrusu biz önceden müslümandık.» derler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Onlara (Kur'ân) okunduğu zaman «O'na iman ettik. Çünkü o, Rabbimizden gelmiş hakikattir. Esasen biz daha önce de müslüman idik» derler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Kur'an onlara okunduğu zaman; «Ona inandık, doğrusu O Rabb'imizden gelen gerçektir, zaten biz ondan önce de müslüman idik» derler.
Seyyid Kutub
Onlara okunduğu zaman: "Biz ona inandık, gerçekten o, rabbimizden olan bir haktır, şüphesiz biz bundan önce de müslümanlar idik" derler.
Gültekin Onan
Onlara (Kur'an) okunduğu zaman: «Buna inandık. Şübhesiz ki bu, Rabbimizden (gelen) bir hakdır. Hakıykat, biz bundan evvel de İslâmı kabul etmiş kimselerdik» dediler.
Hasan Basri Çantay
Ve onlara (Kur’ân) okunduğu zaman: '(Biz) ona îmân ettik; şübhesiz ki o, Rabbimizden (gelen) haktır; zâten biz ondan önce de Müslüman kimseler idik' derler.
Hayrat Neşriyat
Onlara Kur'an okunduğu zaman; derler ki: Ona inandık, doğrusu o, Rabbımızdan gelen gerçektir. Şüphesiz biz, ondan önce de müslümanlar olmuştuk.
İbni Kesir
Bu kimseler (değişmeyen gerçek) kendilerine ulaştırıldığında, hemen, "Buna inandık!" derler, "Çünkü bu bize Rabbimizin katından ulaşan bir gerçek; bu bize ulaşmadan önce de, biz zaten O'na yürekten boyun eğen kimselerdik!"
Muhammed Esed
Ve onlara karşı tilâvet edildiği zaman dediler ki: «Buna biz imân ettik. Şüphe yok ki, bu Rabbimizden (gelen hak) bir kitaptır. Şüphe yok ki, biz bundan evvel müslümanlar olmuştuk.»
Ömer Nasuhi Bilmen
Kur'an onlara okunduğu zaman: “Ona iman ettik, doğrusu o Rabbimizden gelen hakikattır. Esasen biz bundan önce de müslümanlığı kabul etmiş kimselerdik. ” dediler.
Ömer Öngüt
Onlara okununca derler ki: - Ona iman ettik, çünkü o Rabbimizden gelen gerçektir. Biz önceden de müslüman idik.
Şaban Piriş
Kendilerine Kur’ân okununca şöyle derler: "Ona iman ettik, O Rabbimizden gelen gerçeğin ta kendisidir. Biz zaten daha önce de Allah’a teslim olmuş kimselerdik."
Suat Yıldırım
Onlara (Kur'ân) okunduğu zaman: "Ona inandık, o, Rabbimizden gelen gerçektir... Zaten biz ondan önce de müslümanlar idik." derler.
Süleyman Ateş
Onlara okunmakta olduğu zaman: «Biz ona inandık, gerçekten o, Rabbimizden olan bir haktır, şüphesiz biz bundan önce de müslümanlar idik» derler.
Tefhim-ul Kuran
Onlara Kur'ân okunduğu zaman, 'Ona inandık,' dediler. 'O hiç kuşkusuz Rabbimizden gelen haktır. Biz daha önce de hakka teslim olmuş kimselerdik.'
Ümit Şimşek
O, onlara okunduğu zaman şöyle derler: "İnandık buna, Rabbimizden gelmiş haktır o. Biz, ondan önce de müslümanlardık."
Yaşar Nuri Öztürk
Bu kimseler, değişmeyen gerçek kendilerine okununca derler ki; “Biz buna inandık! Çünkü bu Rabbimizden bize ulaşan tek gerçek. Biz ondan önce de hakka teslim olmuştuk yani müslümanlardan idik” derler.
Abdullah Parlıyan
Kur'ân onlara okunduğu zaman, “Ona inandık, doğrusu o, Rabbimizden gelen gerçektir. Şüphesiz biz, daha önceden Müslüman olmuş kimseleriz” derler.
Bayraktar Bayraklı
Kur'an kendilerine okunduğu zaman: “Ona inandık, şüphesiz o Rabbimizden gelen gerçektir. Şüphesiz biz ondan önce de Müslümandık” derler.
Cemal Külünkoğlu
Onlara okunmakta olduğu zaman, “Biz ona inandık, gerçekten o, Rabbimizden olan bir haktır, şüphesiz biz bundan önce de Müslümanlar idik” derler.
Kadri Çelik
Onlara Kur’ân okunduğunda, “Biz ona iman ediyoruz; o, hiç şüphesiz Rabbimizden gelen gerçeğin ta kendisidir. Biz zaten, o gelmeden önce de Allah’a teslim olmuş kimselerdik.” derler.
Ali Ünal
Onlara (Kur'an) okunduğu zaman: Ona iman ettik. Çünkü o Rabbimizden gelmiş hakikattir. Esasen biz daha önce de müslüman idik, derler.
Harun Yıldırım
Onlar, kendilerine (Kur'an vahyi) iletildiğinde: "Buna iman ettik, çünkü bu Rabbimizden gelen hakikatin ta kendisidir; zaten biz bundan önce de (O'na) kayıtsız şartsız teslim olmuş kimselerdik!" derler.
Mustafa İslamoğlu
Onlara okunduğu zaman: “Ona inandık. Şüphesiz o, Rabbimizden gelen gerçektir/haktır. Şüphesiz biz bundan önce de müslümanlar idik” dediler.
Sadık Türkmen
Onlara (kitap) okunduğunda “Ona iman ettik. O (kitap) Rabbimizden gelen gerçekler (Hak) dır. Biz ondan önceki (kitaplara da) teslim olmuştuk” derler.
İlyas Yorulmaz
Ve onlara (Kur’ân) okunduğu zaman: "O’na îmân ettik, muhakkak ki O, Rabbimizden haktır. Biz, ondan önce de muhakkak ki (Allah’a) teslim olanlardık." dediler.
İmam İskender Ali Mihr