Mekke döneminde inmiştir. 88 âyettir. Sûre, adını 25. âyette geçen “el-Kasas” kelimesinden almıştır. Kasas, kıssalar anlamında olup Kur’an’da geçen kıssa ve olaylar için kullanılır.


وَقَالُوا إِن نَّتَّبِعِ الْهُدَى مَعَكَ نُتَخَطَّفْ مِنْ أَرْضِنَا أَوَلَمْ نُمَكِّن لَّهُمْ حَرَمًا آمِنًا يُجْبَى إِلَيْهِ ثَمَرَاتُ كُلِّ شَيْءٍ رِزْقًا مِن لَّدُنَّا وَلَكِنَّ أَكْثَرَهُمْ لَا يَعْلَمُونَ ﴿٥٧﴾


KASAS SURESİ 57. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve kâlû in nettebiı el hudâ mea-ke nutehattaf min ardı-nâ e ve lem numekkin lehum haramen âminen yucbâ ileyhi semerâtu kulli şey'in rızkan min ledun-nâ ve lâkinne eksera-hum lâ ya'lemûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve kâlû ve dediler
in eğer
nettebiı tâbî olursak, uyarsak
el hudâ hidayet
mea-ke seninle beraber
nutehattaf atılırız
min ardı-nâ ülkemizden, memleketimizden, yerimizden, yurdumuzdan
e mi?
ve lem numekkin ve yerleşik kılmadık, yerleştirmedik
lehum onları
haramen harem olan, hürmet edilen
âminen emin olan
yucbâ toplanır
ileyhi onlara
semerâtu ürünler
kulli şey'in her şey, her çeşit
rızkan rızık olarak
min ledun-nâ katımızdan
ve lâkinne ve ancak, fakat
eksera-hum onların çoğu
lâ ya'lemûne bilmiyorlar, bilmezler

Ve: "Eğer seninle beraber hidayete tâbî olursak (Allah’a ulaşmayı dilersek), yerimizden atılırız (yurdumuzdan kovuluruz)." dediler. Onları, katımızdan rızık olarak her çeşit üründen toplanıp, onlara getirildiği haram kılınan (hürmet edilen yerde, haremde) yerde emin olarak yerleştirmedik mi? Fakat onların çoğu (Allah tarafından olduğunu) bilmezler.

KASAS SURESİ 57. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

Onlar, “Sizinle beraber doğru yolu tutarsak, kendi yurdumuzdan koparılıp çıkarılırız” dediler. Biz onları tarafımızdan bir rızık olarak, her türlü meyve ve mahsullerin kendisinde toplandığı, saygın ve güvenlikli bir yere yerleştirmedik mi? Fakat onların çoğu bilmezler.

Diyanet İşleri

Ve dediler ki: Seninle berâber doğru yola uyarsak yerimizden, yurdumuzdan oluruz, bizi çıkarıverirler buradan. Biz onları, her çeşit yiyeceklerin, meyvelerin getirilip toplandığı emin bir haremde yerleştirmedik mi, onlara katımızdan rızık olarak vermedik mi bunları ve fakat çoğu bilmez.

Abdulbaki Gölpınarlı

Biz seninle beraber doğru yola uyarsak, yurdumuzdan atılırız dediler. Biz onları, kendi katımızdan bir rızık olarak her şeyin ürünlerinin toplanıp getirildiği, güvenli, dokunulmaz bir yere (Mekke-i Mükerreme'ye) yerleştirmedik mi? Fakat onların çoğu bilmezler.

Adem Uğur

Dediler ki: "Eğer seninle birlikte hakikate uyarsak, yerimizden sökülüp çıkarılırız". . . Biz onları, indîmizden (lütfederek), yaşam gıdası olarak her şeyin ürünlerinin toplandığı, güvenli bir Harem'e yerleştirmedik mi? Fakat onların çoğunluğu (kıymetini) bilmezler.

Ahmed Hulusi

Onlar:
'Biz, seninle beraber, doğru, hak yola uyarsak, yurdumuzdan atılırız.' dediler. Biz onları, dokunulmazlığı olan kutsal, güvenli bir yere, Mekke-i Mükerreme’ye yerleştirmedik mi? Onları itibarlı hale, iktidara getirmedik mi? Kendi katımızdan rızık olarak, her ülkenin ürünleri toplanıp oraya getirilmiyor mu? Fakat onların çoğu bunu bilmezler.

Ahmet Tekin

Dediler ki: 'Seninle birlikte doğru yola girersek yurdumuzdan atılırız.' Onları, tarafımızdan bir rızık olarak her şeyin ürünlerinin toplandığı güvenli bir Harem'e [5] yerleştirmedik mi? Ancak onların çoğu bilmiyorlar.

Ahmet Varol

Dediler ki: "Eğer seninle birlikte hidayete uyacak olursak, yerimizden (yurdumuzdan ve konumumuzdan) çekilip kopartılırız." Oysa biz onları, kendi katımızdan bir rızık olarak her şeyin ürününün aktarılıp toplandığı, güvenli bir harem'de yerleşik kılmadık mı? Fakat onların çoğu bilmiyorlar.

Ali Bulaç

(Kureyş’liler) dediler ki: “- (Doğrusun amma), eğer biz doğru yola (dinine) uyar, seninle beraber olursak yerimizden (Mekke’den) kovuluruz.” Tarafımızdan bir rızık olarak, onları, çeşitli bir çok mahsüllerin gelib toplanacağı emin bir Harem’de (içinde Beytullah olan hürmete değer bir yerde) yerleştirmedik mi? Fakat onların çoğu (bunların Allah katından bir rızık olduğunu) bilmezler.

Ali Fikri Yavuz

«eninle beraber dogru yolda gidersek, yurdumuzdan ediliriz» dediler. Onlari katimizdan bir rizik olarak her seyin urununun toplandigi guvenli ve kutlu bir yere yerlestirmedik mi? Ama cogu bilmezler.

Bekir Sadak

Onlar (henüz imân etmeyenler) dediler ki: «Eğer biz seninle beraber doğru yola uyarsak yurdumuzdan atılırız.» Oysa biz onları güvenli, katımızdan rızık olarak her türlü ürünün taşınıp toplandığı Harem'e yerleştirmedik mi ? Ama çoğu (bu kutsal nimeti) bilmezler.

Celal Yıldırım

'Seninle beraber doğru yolda gidersek, yurdumuzdan ediliriz' dediler. Onları katımızdan bir rızık olarak her şeyin ürününün toplandığı güvenli ve kutlu bir yere yerleştirmedik mi? Ama çoğu bilmezler.

Diyanet İşleri (eski)

«Biz seninle beraber doğru yola uyarsak, yurdumuzdan atılırız» dediler. Biz onları, kendi katımızdan bir rızık olarak her şeyin ürünlerinin toplanıp getirildiği, güvenli, dokunulmaz bir yere (Mekke-i Mükerreme'ye) yerleştirmedik mi? Fakat onların çoğu bilmezler.

Diyanet Vakfi

Dediler ki, 'Senin hidayetine uysak yurdumuzdan ediliriz. Onları, katımızdan her çeşit ürünün rızık olarak toplanıp götürüldüğü güvenli ve kutsal bir bölgeye yerleştirmedik mi? Ne var ki çokları bilmez.

Edip Yüksel

Bir de, doğrusun amma biz o doğru yolu tutar seninle beraber olursak derhal yerimizden yurdumuzdan olur çarpılırız dediler, ya biz onlara darül'emân bir haremi mekân kılmadık da mı? Ona ledünnümüzden rızk olarak her şeyin semaratı toplanacak ve lâkin ekserîsi bilmezler

Elmalılı Hamdi Yazır

Bir de: «Haklısın, ama biz doğru yolu tutup seninle birlikte olursak yerimizden yurdumuzdan olur çarpılırız.» dediler. Biz onlara kendi katımızdan bir rızık olarak her türlü ürünün taşınıp getirildiği güvenli mukaddes bir yeri mekan kılmadık mı? Fakat çoğu bilmezler.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

«Biz seninle beraber doğru yola uyarsak, yurdumuzdan atılırız» dediler. Biz onları, kendi katımızdan bir rızık olarak her şeyin ürünlerinin toplanıp getirildiği, güvenli, dokunulmaz bir yere (Mekke- i Mükerreme'ye) yerleştirmedik mi? Fakat onların çoğu bilmezler.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Dediler ki; «Biz seninle beraber doğru yola gelirsek yurdumuzdan atılırız.» Onları katımdan bir rızık olarak her şeyin ürünlerinin toplanıp getirildiği, kutlu bir yere yerleştirmedik mi? Fakat onların çoğu bilmezler.

Seyyid Kutub

Dediler ki: "Eğer seninle birlikte hidayete uyacak olursak, yerimizden [yurdumuzdan ve konumumuzdan] çekilip kopartılırız." Oysa biz onları kendi katımızdan bir rızık olarak her şeyin ürününün aktarılıp toplandığı, güvenli (aminen) bir haremde yerleşik kılmadık mı? Fakat onların çoğu bilmiyorlar.

Gültekin Onan

Dediler ki: «Biz, eğer senin maiyyetinde doğru yolu (tutub) uyarsak derhal yerimizden (yurdumuzdan olub) kapılırız». Biz onları tarafımızdan bir rızık olarak her şey'in mahsullerinin gelib toplanacağı korkusuz bir haremde yerleşdirmedik mi? Fakat onların çoğu (bu hakıykatı) bilmezler.

Hasan Basri Çantay

Bir de; '(biz) seninle berâber hidâyete tâbi' olursak, yurdumuzdan hemen çıkarılırız' dediler. Hâlbuki onları, katımızdan bir rızık olarak herşeyin mahsûllerinin(toplanıp) ona getirildiği, emîn bir hareme (Mekke’ye) yerleştirmedik mi? Fakat onların çoğu(üzerlerindeki ni'metimizi) bilmezler.

Hayrat Neşriyat

Dediler ki: Seninle beraber hidayete uyacak olursak, yerimizden oluruz. Halbuki onları katımızdan bir rızık olarak her şeyin mahsulünün toplandığı emin bir haremde yerleştirmedik mi? Ama onların çoğu bilmezler.

İbni Kesir

"Seninle aynı yolu izleyecek olursak kendi toprağımızdan koparıp atarlar bizi" diyorlar. Oysa, Katımızdan rızık olarak her türlü ürünün getirilip toplandığı, koruyucu örf altında güvenli bir yere yerleştirmedik mi onları? Ne var ki, çokları (bunun) farkında değil.

Muhammed Esed

Ve dediler ki: «Eğer seninle beraber hüdaya (İslâm'a) tâbi olursak yerimizden hemen çıkarılırız. Biz onlar için bir emniyetli Harem'i metin bir mekân kılmadık mı ki, her şeyin semereleri Bizim tarafımızdan bir rızk olmak üzere onun için toplanır. Fakat onların ekserisi bilmezler.»

Ömer Nasuhi Bilmen

“Seninle beraber doğru yolda gidersek yerimizden oluruz. ” dediler. Biz onları kendi katımızdan bir rızık olarak her şeyin mahsulünün toplanıp getirildiği emniyetli ve hürmetli (dokunulmaz) bir yere yerleştirmedik mi? Fakat onların çoğu bilmezler.

Ömer Öngüt

-Eğer, seninle birlikte doğru yolu tutacak olursak, ülkemizden sürülürüz, dediler. Oysa biz, onları katımızdan rızık olarak verdiğimiz ürünlerin gelip toplandığı emin ve saygın bir yere yerleştirmedik mi? Fakat, onların çoğu bilmezler.

Şaban Piriş

"Doğru söylüyorsun, ama biz sana tâbi olup o doğru yolu tutarsak, yerimizden yurdumuzdan olur, burada barınamayız" dediler. Oysa tarafımızdan bir rahmet olarak Biz, onları her türlü ürünün getirilip toplandığı, güvenli, dokunulmaz bir yere (Mekke-i Mükerreme’ye) yerleştirmedik mi? Ne var ki onların çoğu bu nimetin kadrini bilmezler.

Suat Yıldırım

Dediler ki: "Biz seninle beraber doğru yola gelirsek yurdumuzdan atılırız." Biz onlara kendi katımızdan bir rızık olarak, her şeyin ürünlerinin toplanıp getirildiği, güvenli, dokunulmaz bir mekân vermedik mi? Fakat çokları bilmezler.

Süleyman Ateş

Dediler ki: «Eğer seninle birlikte hidayete uyacak olursak, yerimizden (yurdumuzdan ve konumumuzdan) çekilip kopartılırız» Oysa biz onları, kendi katımızdan bir rızık olarak her şeyin ürününün aktarılıp toplandığı, güvenli bir harem'de yerleşik kılmadık mı? Fakat onların çoğu bilmiyorlar.

Tefhim-ul Kuran

'Seninle birlikte doğru yolu tutacak olursak yerimizden, yurdumuzdan oluruz' dediler. Her çeşit ürünün tarafımızdan bir rızık olarak gelip toplandığı güvenli ve hürmetli bir beldeye onları yerleştirmedik mi? Fakat onların çoğu, bunların Allah'tan geldiğini bilmiyor.

Ümit Şimşek

Dediler ki: "Eğer seninle birlikte yol alırsak, yerimizden, yurdumuzdan oluruz." Biz onları, katımızdan rızık olarak gelen tüm ürünlerin derlenip toplandığı güvenli, saygıdeğer bir mekâna yerleştirmedik mi? Ama onların çokları bilmiyorlar.

Yaşar Nuri Öztürk

“Seninle beraber doğru yolu tutacak olsak, bizi ülkemizden koparıp atarlar” diyorlar. Oysa biz onları, katımızdan rızık olarak, her türlü ürünün getirilip toplandığı mukaddes Harem'de yerleştirmedik mi? Ne var ki, çokları bunun farkında değil.

Abdullah Parlıyan

“Biz seninle beraber doğru yola uyarsak, yurdumuzdan atılırız” dediler. “Biz onları, kendi katımızdan bir rızık olarak her şeyin ürünlerinin toplanıp getirildiği, güvenli, dokunulmaz bir yere yerleştirmedik mi? Fakat onların çoğu bilmezler.”

Bayraktar Bayraklı

(Onlar:) “Biz seninle beraber doğru yola uyarsak, yurdumuzdan atılırız” dediler. Biz onları, kendi katımızdan bir rızık olarak her türlü ürünün toplanıp getirildiği, güvenli, dokunulmaz bir yere (Mekke'ye) yerleştirmedik mi? Fakat onların çoğu (verilen bu nimetin kıymetini) bilmezler.

Cemal Külünkoğlu

Dediler ki: “Eğer seninle birlikte hidayete uyacak olursak, yerimizden çekilip kopartılırız.” Oysa biz onları, kendi katımızdan bir rızık olarak her şeyin ürününün aktarılıp toplandığı güvenli bir Harem'de (Mekke-i Mükerreme'de) yerleşik kılmadık mı? Fakat onların çoğu bilmiyorlar.

Kadri Çelik

“İyi de” diyorlar, “biz sana tâbi olup söylediğin yolda gidecek olursak, (diğer Arap kabileleri tarafından) yerimizden yurdumuzdan edilir, burada barındırılmayız.” Oysa Biz onları, bir ihsanımız olarak her türlü ürünün kendisine taşındığı güvenli ve dokunulmaz bir yere (Mekkei Mükerreme’ye) yerleştirmedik mi? Fakat onların çoğu, (kendilerini koruyan ve rızıklandıranın Biz olduğunu) bilmiyor (ve putlara tapmalarının çevre kabileleri ticaret için Mekke’ye çektiğini ve kendilerini onların saldırılarından koruduğunu sanıyorlar).

Ali Ünal

"Biz seninle beraber doğru yola uyarsak, yurdumuzdan atılırız" dediler. Biz onları, kendi katımızdan bir rızık olarak her şeyin ürünlerinin toplanıp getirildiği, güvenli, dokunulmaz bir yere (Mekkei Mükerreme'ye) yerleştirmedik mi? Fakat onların çoğu bilmezler.

Harun Yıldırım

Bir de: "Eğer seninle birlikte doğru yola girersek, yurdumuzdan yuvamızdan koparılırız" dediler. Ama onları, sayemizden her türlü ürünün gelip rızık olarak kendisinde toplandığı kutsal bir dokunulmazlığa sahip güvenli bir yere yerleştirmedik mi? Ne ki onların çoğu bunun farkında bile değil.

Mustafa İslamoğlu

Dediler ki: “Eğer seninle beraber doğru yola gelir/uyar isek, yurdumuzdan atılırız.” Oysa Biz, onları güvenli bir bölgeye yerleştirmedik mi? Her çeşit ürünün kendisine toplanıp getirildiği, yarattığımız birçok rızık da verdik. Fakat onların birçoğu bilmiyor.

Sadık Türkmen

Onlar “Seninle birlikte doğru yola girersek topraklarımızdan atılırız” dediler. Peki bir takım uyulması gerekli yasakların olduğu güvenli bu topraklara sizi biz yerleştirmedik mi? Katımızdan rızık olarak her türlü meyveler oraya toplanılmadı mı? Fakat onların çoğu bunları bilmiyorlar.

İlyas Yorulmaz

Ve: "Eğer seninle beraber hidayete tâbî olursak (Allah’a ulaşmayı dilersek), yerimizden atılırız (yurdumuzdan kovuluruz)." dediler. Onları, katımızdan rızık olarak her çeşit üründen toplanıp, onlara getirildiği haram kılınan (hürmet edilen yerde, haremde) yerde emin olarak yerleştirmedik mi? Fakat onların çoğu (Allah tarafından olduğunu) bilmezler.

İmam İskender Ali Mihr