KASAS SURESİ 79. Ayeti
Mekke döneminde inmiştir. 88 âyettir. Sûre, adını 25. âyette geçen “el-Kasas” kelimesinden almıştır. Kasas, kıssalar anlamında olup Kur’an’da geçen kıssa ve olaylar için kullanılır.
فَخَرَجَ عَلَى قَوْمِهِ فِي زِينَتِهِ قَالَ الَّذِينَ يُرِيدُونَ الْحَيَاةَ الدُّنيَا يَا لَيْتَ لَنَا مِثْلَ مَا أُوتِيَ قَارُونُ إِنَّهُ لَذُو حَظٍّ عَظِيمٍ ﴿٧٩﴾
KASAS SURESİ 79. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
fe | artık, böylece |
harace | çıktı |
alâ kavmi-hi | onun kavmine (kendi kavmine) |
fî | içinde |
zîneti-hi | onun ihtişamı, süsü, ziyneti ile (büyük bir ihtişam ile) |
kale | dedi |
ellezîne | onlar |
yurîdûne | isterler |
el hayâte ed dunyâ | dünya hayatı |
yâ leyte | keşke |
lenâ | bize, bizim (olsa) |
misle | kadar, gibi |
mâ | şey |
ûtiye | verildi |
kârûnu | Karun |
inne-hu | muhakkak ki o |
le | gerçekten |
zû | sahip |
hazzin azîmin | en büyük haz |
Böylece ziyneti ile (büyük bir ihtişam ile) kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını isteyenler: "Keşke Karun’a verilenler kadar bizim de olsaydı. Muhakkak ki o gerçekten en büyük hazzın sahibidir." dediler.
KASAS SURESİ 79. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri
Kârûn, zineti ve görkemi içerisinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını arzu edenler, “Keşke Kârûn’a verilen (servet) gibi bizim de (servetimiz) olsaydı. Şüphesiz o büyük bir servet sahibidir” dediler.
Diyanet İşleri
Derken kavminin karşısına süslenip çıktı da dünyâ yaşayışını dileyenler, ne olurdu dediler, bize de Kârun'a verilen verilseydi, şüphe yok ki o, dünyâ malından büyük bir nasîbe sâhip.
Abdulbaki Gölpınarlı
Derken, Karun, ihtişamı içinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını arzulayanlar: Keşke Karun'a verilenin benzeri bizim de olsaydı; doğrusu o çok şanslı! dediler.
Adem Uğur
(Karun) zenginlik göstergeleriyle yurttaşlarının arasına çıktığında; dünya hayatını (en sefil yaşamı) arzulayanlar dedi ki: "Karun'a verilenin benzeri bizim de olsaydı. . . Şüphesiz büyük bir keyif ehlidir o!"
Ahmed Hulusi
Derken Karun ihtişam içinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını arzulayanlar:
Ahmet Tekin
'Keşke Karun’a verilen servet kadar bize de verilseydi, doğrusu o çok talihli' dediler.
Süsünün içinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını isteyenler: 'Keşke Karun'a verilen şeylerin bir benzeri bizim de olsaydı. Gerçekten o büyük bir pay sahibidir' dediler.
Ahmet Varol
Böylelikle kendi ihtişamlı süsü içinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını istemekte olanlar: "Ah keşke, Karun'a verilenin bir benzeri bizim de olsaydı. Gerçekten o, büyük bir pay sahibidir" dediler.
Ali Bulaç
(Derken bir gün Karûn) zînet ve ihtişamı içinde kavmine karşı çıktı. Dünya hayatını arzu edenler: “- Keşki Karûn’a verilen mal gibi, bizim de olsa! O, gerçekten büyük bir bahtiyardır.” dediler.
Ali Fikri Yavuz
Karun, ihtisam icinde milletinin karsisina cikti. Dunya hayatini isteyenler: «Karun'a verildigi giibi bizim de olsa; dogrusu o buyuk bir varlik sahibidir» demislerdi.
Bekir Sadak
Derken Karun (bir gün) şatafat içinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını (gönülden) arzu edenler, «keşke Karun'a verilenin bir benzeri bizim de olsaydı; doğrusu o büyük bir pay sahibidir» diye temennide bulundular.
Celal Yıldırım
Karun, ihtişam içinde milletinin karşısına çıktı. Dünya hayatını isteyenler: 'Karun'a verildiği gibi bizim de olsa; doğrusu o büyük bir varlık sahibidir' demişlerdi.
Diyanet İşleri (eski)
Derken, Karun, ihtişamı içinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını arzulayanlar: Keşke Karun'a verilenin benzeri bizim de olsaydı; doğrusu o çok şanslı! dediler.
Diyanet Vakfi
Bir ara, tüm görkemiyle halkının arasına çıkmıştı. Dünya hayatını seçenler, 'Keşke Karun'a verilenlerin bir benzeri bize de verilseydi. Gerçekten, o çok şanslı biri,' dediler.
Edip Yüksel
Derken ziyneti içinde kavmına karşı huruç etti, Dünya hayati arzu edenler ah, dediler, ne olurdu şu Karûna verilen gibi bizim de olsa! O cidden büyük bir bahtiyar
Elmalılı Hamdi Yazır
Derken, ihtişamı içinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını arzu edenler: «Ah ne olurdu, şu Karun'a verilen gibisi bizim de olsa; o gerçekten büyük bir bahtiyar (varlık sahibi)!» dediler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Derken Karun, ihtişam içinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını arzulayanlar, «Keşke Karun'a verilenin benzeri bizim de olsaydı. Hakikat şu ki o, çok büyük devlet sahibidir» dediler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Karun süsü, debdebesi içinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını isteyenler; «Keşke Karun'a verilenlerin bir benzeri de bize verilse, doğrusu o büyük varlık sahibidir» demişlerdi.
Seyyid Kutub
Böylelikle kendi ihtişamlı süsü içinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını istemekte olanlar: "Ah keşke, Karun'a verilenin bir benzeri bizim de olsaydı. Gerçekten o, büyük bir pay sahibidir" dediler.
Gültekin Onan
Derken zîneti (debdebesi) içinde kavminin karşısına çıkdı. Dünyâ hayâtını arzu edenler: «Nolurdu, dediler, Kaaruna verilen (şu servet) gibi bizim de (malımız) olsaydı. O, hakıykaten büyük nasîb saahibidir.
Hasan Basri Çantay
Derken, ziyneti içinde (ihtişâmla) kavminin karşısına çıktı. Dünya hayâtını isteyenler dedi ki: 'Keşke Karun’a verilen (servet) gibi bizim de olsa; şübhesiz o elbette büyük bir nasib sâhibidir.'
Hayrat Neşriyat
Debdebe içinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını isteyenler: keşki Karun'a verildiği gibi bizim de olsaydı. Doğrusu o, büyük bir varlık sahibidir, demişlerdi.
İbni Kesir
(Karun) işte böyle görkem ve gösteriş içinde soydaşlarının karşısına çıkardı. (Öyle ki,) yalnızca dünya hayatına gözünü dikenler (ona bakıp da): "Ah, n'olurdu" derlerdi, "Karun'a verildiği kadar bize de verilseydi! Çünkü o gerçekten çok talihli biri!"
Muhammed Esed
Derken kavmine karşı ziynetiyle çıkıverdi. Dünya hayatını isteyenler dedi ki: «Keşke Karun'a verilmiş olan şeyin misli, bizim için de verilmiş olsa. Şüphe yok ki, o pek büyük bir baht sahibidir.»
Ömer Nasuhi Bilmen
Debdebe ve ihtişam içinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını isteyenler dediler ki: “Keşke Karun'a verildiği gibi bizim de olsaydı. Doğrusu o büyük nasip sahibidir. ”
Ömer Öngüt
Kavminin karşısına süslü takılarıyla çıkmıştı. Dünya hayatını isteyenler: -Keşke Karun’a verilen gibi bize de verilseydi. O, gerçekten çok şanslı demişlerdi.
Şaban Piriş
Karun bir gün, yine bütün ihtişam ve şatafatıyla halkının karşısına çıktı. Dünya hayatına çok düşkün olanlar: "Keşke bizim de Karun’unki gibi servetimiz olsaydı. Adamın amma da şansı varmış, keyfine diyecek yok!" dediler.
Suat Yıldırım
(Kârûn) süsü, (debdebesi) içinde kavminin karşısına çıktı. dünyâ hayâtını isteyenler: "Keşke Kârûn'a verilenin bir benzeri de bize verilseydi, dediler, gerçekten onun büyük şansı var!"
Süleyman Ateş
Böylelikle kendi ihtişamlı süsü içinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını istemekte olanlar: «Ah keşke, Kârun'a verilenin bir benzeri bizim de olsaydı. Gerçekten o, büyük bir pay sahibidir» dediler.
Tefhim-ul Kuran
Derken, bütün debdebesiyle kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını arzulayanlar, 'Keşke Karun'a verilenin benzeri bize de verilseydi,' dediler. 'Gerçekten onun çok büyük bir nasibi var.'
Ümit Şimşek
Karun, süsü püsü içinde toplumunun karşısına çıktı. Şu iğreti dünya hayatını amaçlayanlar dediler ki: "Ah, Karun'a verilenin bir benzeri bize de verilseydi. Gerçekten o, çok nasipli bir adam!"
Yaşar Nuri Öztürk
Kârûn, görkem ve debdebesi içinde, milletinin karşısına çıktı. Dünya hayatına gözünü dikenler: “Ne olurdu bize de, Karun'a verilenin bir benzeri verilseydi. Şüphe yok ki, o ne zengin, ne büyük devlet sahibi!” dediler.
Abdullah Parlıyan
Kârûn, gösteriş içinde toplumun karşısına çıktı. Dünya hayatını isteyenler, “Keşke Kârûn'a verildiği gibi bize de verilse; doğrusu o, büyük bir şans sahibidir” demişlerdi.
Bayraktar Bayraklı
Derken (Karun, bir gün) ziyneti ve görkemi içerisinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını arzu edenler: “Keşke Karun'a verilen (servet) gibi bizim de (servetimiz) olsaydı. Şüphesiz o büyük bir servet sahibidir” dediler.
Cemal Külünkoğlu
Böylelikle kendi ihtişamlı süsü içinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını istemekte olanlar, “Ah keşke Karun'a verilenin bir benzeri bizim de olsaydı! Gerçekten o, büyük bir pay sahibidir” dediler.
Kadri Çelik
Karun, halkının karşısına bütün şatafat ve debdebesiyle çıktı. Dünya hayatını dileyenler, “Keşke” diyorlardı, “bizim de Karun’a verilen servet gibi servetimiz olsaydı! Adam ne kadar da talihliymiş!”
Ali Ünal
Derken, Karun, ihtişamı içinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını arzulayanlar: Keşke Karun'a verilenin benzeri bizim de olsaydı; doğrusu o çok şanslı! dediler.
Harun Yıldırım
Ve işte bu kişi kavminin karşısına tüm görkem ve gösterişi içinde çıkmıştı. Yalnızca dünya hayatını isteyenler (ona bakıp) "Ah keşke, ne olurdu Karun'a verilen kadar bize de verilseydi! Şu kesin ki o gerçekten de çok şanslı biriymiş!" derlerdi.
Mustafa İslamoğlu
Böylelikle (karun), ihtişamı içinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını isteyen kimseler, dediler ki: “Ne olurdu, Karun‘a verilen şeylerin benzeri bize de verilseydi. Gerçekten o, büyük bir şans sahibi!”
Sadık Türkmen
Karun bütün ziynetleriyle birlikte kavminin karşısına çıkmıştı. Dünya hayatını isteyenler “Keşke Karun'a verilenlerin benzerleri bize de verilmiş olsaydı. Gerçekten o çok büyük zevk sahibi” dediler.
İlyas Yorulmaz
Böylece ziyneti ile (büyük bir ihtişam ile) kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını isteyenler: "Keşke Karun’a verilenler kadar bizim de olsaydı. Muhakkak ki o gerçekten en büyük hazzın sahibidir." dediler.
İmam İskender Ali Mihr