Mekke döneminde inmiştir. 28. âyetin Medine döneminde indiği de rivayet edilmiştir. 110 âyettir. Sûre, adını; ilk defa dokuzuncu âyette olmak üzere, birkaç yerde geçen “kehf” kelimesinden almıştır. Kehf, mağara demektir.


وَعُرِضُوا عَلَى رَبِّكَ صَفًّا لَّقَدْ جِئْتُمُونَا كَمَا خَلَقْنَاكُمْ أَوَّلَ مَرَّةٍ بَلْ زَعَمْتُمْ أَلَّن نَّجْعَلَ لَكُم مَّوْعِدًا ﴿٤٨﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve uridû alâ rabbi-ke saffen lekad ci'tumû-nâ kemâ halaknâ-kum evvele merratin bel zeamtum
(zeame)
ellen nec'ale lekum mev'ıden
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve uridû ve sunuldular, arz edildiler
alâ rabbi-ke senin Rabbine, Rabbine
saffen saf saf, sıra halinde
lekad andolsun
ci'tumû-nâ bize geldiniz
kemâ gibi
halaknâ-kum sizi yarattık
evvele ilk, evvel
merratin kez, defa
bel hayır
zeamtum
(zeame)
zanda bulundunuz
: (zanda bulunup bir şey söyledi)
ellen nec'ale bizim asla yapmayacağımız, yapamayacağımız
lekum size
mev'ıden vaadedilen

Saf saf Rabbine arz olundular (sunulacaklar). Andolsun ki siz, Bize, ilk yarattığımız gibi geldiniz (geleceksiniz). Hayır, size vaadedileni yapmayacağımız zannında bulundunuz.

KEHF SURESİ 48. Ayeti Muhammed Esed Meali

Ve dizi dizi Rablerinin huzuruna çıkarıldıklarında (Rableri onlara şöyle diyecek:) "İşte, sizi ilk kez yarattığımız günkü gibi (bütünüyle yapayalnız ve boyun eğmiş olarak) huzurumuza geldiniz; oysa, sizin için böyle bir buluşmayı gerçekleştirmeyeceğimizi sanıyordunuz hep!"

Muhammed Esed