Mekke döneminde inmiştir. 28. âyetin Medine döneminde indiği de rivayet edilmiştir. 110 âyettir. Sûre, adını; ilk defa dokuzuncu âyette olmak üzere, birkaç yerde geçen “kehf” kelimesinden almıştır. Kehf, mağara demektir.


وَتَرَكْنَا بَعْضَهُمْ يَوْمَئِذٍ يَمُوجُ فِي بَعْضٍ وَنُفِخَ فِي الصُّورِ فَجَمَعْنَاهُمْ جَمْعًا ﴿٩٩﴾


KEHF SURESİ 99. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve teraknâ ba'da-hum
(ba'da-hum fî ba'dın)
yevme izin yemûcu fî ba'dın ve nufiha fî es sûri fe cema'nâ-hum cem'an
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve teraknâ ve biz terkettik, bıraktık
ba'da-hum
(ba'da-hum fî ba'dın)
onların bir kısmını
: (birbirlerine)
yevme izin izin günü
yemûcu (birbirlerine) karışır
fî ba'dın bir kısmı içinde
ve nufiha ve üfürüldü
fî es sûri sur'a
fe artık, o zaman
cema'nâ-hum onları topladık
cem'an hepsini

Ve izin günü onları, birbirlerine karışmış halde bıraktık. Ve sur’a üfürüldü. O zaman onların hepsini topladık.

KEHF SURESİ 99. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

O gün biz onları bırakırız, dalga dalga birbirlerine karışırlar. Sonra sûra üfürülür de onları toptan bir araya getiririz.

Diyanet İşleri

O gün deniz gibi dalgalanır, dalga dalga birbirlerine karışır onlar ve sûr üfürülür de onların hepsini toplarız.

Abdulbaki Gölpınarlı

O gün (kıyamet gününde bakarsın ki) biz onları, birbirine çarparak çalkalanır bir halde bırakmışızdır; Sûr'a da üfürülmüş, böylece onları bütünüyle bir araya getirmişizdir.

Adem Uğur

O gün onları serbest bırakırız, dalgalar hâlinde (iki tür) birbirlerine girerler! Sur'a da üflenmiştir; artık hepsini cem etmişizdir.

Ahmed Hulusi

O gün, Kıyamet gününde, biz onları birbirine çarparak çalkalanır bir halde bırakırız. Sûra da üfürülür, böylece onların hepsini biraraya toplamış oluruz.

Ahmet Tekin

O gün onları birbirleri içinde dalgalanır halde bırakırız. Sur'a da üflenir ve artık onların tümünü biraraya toplarız.

Ahmet Varol

Biz o gün, bir kısmını bir kısmı içinde dalgalanırcasına bırakıvermişiz. Sur'a da üfürülmüştür, artık onların tümünü bir arada toparlamışız.

Ali Bulaç

(Ye’cüc ve Me’cüc’un veya pek kalabalık insanların çıkacağı) o gün, onları, birbiri içinde dalgalanır hale bırakmışızdır; Sûr’a üfürülmüştür. Artık hepsini hesap için toplamışızdır.

Ali Fikri Yavuz

Biz o gun onlari birakiriz, dalgalar halinde birbirlerine girerler. Sura uflenince hepsini bir araya toplariz.

Bekir Sadak

O gün onları bırakırız da dalgalanır halde kaynaşırlar. Sûr'a üflenince onları hep biraraya getiririz.

Celal Yıldırım

Biz o gün onları bırakırız, dalgalar halinde birbirlerine girerler. Sura üflenince hepsini bir araya toplarız.

Diyanet İşleri (eski)

O gün (kıyamet gününde bakarsın ki) biz onları, birbirine çarparak çalkalanır bir halde bırakmışızdır; Sûr'a da üfürülmüş, böylece onları bütünüyle bir araya getirmişizdir.

Diyanet Vakfi

O gün onları bırakırız. Dalgalar halinde birbirlerine girerler. Boruya üflenir; hepsini bir araya toplarız.

Edip Yüksel

Ve o gün onları bırakıvermişizdir, bir kısmı diğerinin içinde dalgalanıyorlar, Sura da üfürülmüştür, artık hepsini toplamış da toplamışızdır

Elmalılı Hamdi Yazır

Ve o gün Biz onları, birbirlerinin içinde dalgalanır bir durumda bırakıvermişizdir Sura da üfürülmüştür, artık hepsini toplamış da toplamışızdır.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

Biz o gün (kıyamet günü) onları bırakıvermişizdir. Dalgalar halinde birbirlerine girerler, Sûr'a da üfürülmüştür. Böylece onların hepsini bir araya toplamışızdır.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

O gün biz insan yığınlarını önce dalgalanmaya bırakırız. Sonra Sur'a üflenince hepsini biraraya toplarız.

Seyyid Kutub

Biz o gün, bir kısmını bir kısmı içinde dalgalanırcasına bırakıvermişiz. Sura da üfürülmüştür, artık onların tümünü bir arada toparlamışız.

Gültekin Onan

O gün biz onları birbiri içinde dalgalanır bir halde bırakmışızdır (bırakacağız. Artık) «Şuur» da üfürülmüşdür (üfürülecekdir.) Bu suretle hepsini (mahşerde) derleyip toparlamışızdır (toplayacağız).

Hasan Basri Çantay

(Ye’cüc ve Me’cüc’ün ortaya çıkacakları) o gün (o âhir zaman fitnesinde) onları birbiri içinde dalgalanır bir hâlde bırakmışızdır; nihâyet (mühletleri bittiğinde) sûra üfürülmüş, böylece onları hep berâber (mahşerde) bir araya getirmişizdir.

Hayrat Neşriyat

O gün; Biz, onları bırakırız, dalgalar halinde birbirlerine girerler. Sur'a üflenince hepsini bir araya toplarız.

İbni Kesir

O gün onları bırakırız, dalga dalga yürüyüp birbirlerine karışsınlar; ve sura üflenir: Böylece hepsini bir araya toplarız.

Muhammed Esed

Ve o gün (Yecüc ile Mecüc'ün çıktıkları zaman) Onların bazılarını bazısı içinde dalgalanır (muztarip) bir halde bırakmışızdır ve sura üfürülmüştür, artık onların hepsini toptan toplamışızdır.

Ömer Nasuhi Bilmen

Biz o gün onları bırakırız da dalgalar halinde birbirine girerler. Sur'a da üfürülmüş, böylece biz onların hepsini bütünüyle bir araya getirmişizdir.

Ömer Öngüt

Günü gelince biz onları bırakırız. Dalgalar halinde birbirlerine girerler. Sur’a üflendiği zaman da hepsini bir araya toplarız.

Şaban Piriş

O gün, yani kıyamet günü onlar deniz dalgaları gibi birbirine çarparak çalkalanırlar. Sûr’a da üfürülür, insanların hepsini bir araya toplarız.

Suat Yıldırım

Biz o gün (Ye'cûc ve Me'cûc'u) bırakmışızdır: Birbiri içinde dalgalanır(lar). Sûr'a da üflenmiştir ve onları hep bir araya toplamışızdır.

Süleyman Ateş

Biz o gün, bir kısmını bir kısmı içinde dalgalanırcasına bırakıvermişiz. Sur'a da üfürülmüştür, artık onların tümünü bir arada toparlamışız.

Tefhim-ul Kuran

O gün Biz insanları birbirlerinin üzerinde dalgalanır halde bırakmışızdır. Sûra üfürülmüş, hepsini bir araya getirmişizdir.

Ümit Şimşek

O gün onları bırakmışızdır, birbirleri içinde dalgalanırlar. Sûra da üflenmiştir; hepsini bir araya toplamışızdır.

Yaşar Nuri Öztürk

O kıyamet günü, biz Ye'cüc'ü ve Me'cüc'ü birbiri içinde dalgalanır vaziyette bırakmışızdır veya dalga dalga ülkeleri istila ederler veya halk, şaşkınlıktan dalgalar gibi birbirine çarpar, sarsılır, karışırlar, sûr'a da üflenmiştir ve onları hep bir araya toplamışızdır.

Abdullah Parlıyan

O gün biz onları, birbirine çarparak çalkalanır bir halde bırakmışızdır. Sûr'a da üfürülmüş, böylece onları bütünüyle bir araya getirmişizdir.

Bayraktar Bayraklı

O gün biz onları bırakırız, dalgalar halinde birbirlerine girerler. Sur'a üflenince hepsini bir araya toplarız.

Cemal Külünkoğlu

Biz o gün, bir kısmını bir kısmı içinde dalgalanırcasına bırakıveririz. Sur'a da üfürülmüştür, ardından onların tümünü bir arada toplarız.

Kadri Çelik

O gün bütün insanları, deniz dalgaları gibi birbirine girip çarpışmaya ve dehşetli bir herc ü merç yaşamaya terkederiz; artık Sûr’a da üfürülür de, onların hepsini bir araya toplarız.

Ali Ünal

O gün biz onları, birbirine çarparak çalkalanır bir halde bırakmışızdır; Sûr'a da üfürülmüş, böylece onları bütünüyle bir araya getirmişizdir.

Harun Yıldırım

O gün geldiğinde, Biz onları birbirini kıran dalgalar (gibi) çalkalanmaya terkederiz. Nihayet sur borusu çalınır; sonunda hepsini bir araya toplarız.

Mustafa İslamoğlu

Biz o GÜN bazılarını bırakmışızdır, dalga dalga/izdiham halinde birbirlerine giriverirler. Sûr’a da üflenmiştir. Artık onların tümünü biraraya toplamışızdır.

Sadık Türkmen

Kıyamet günü onları bırakırız ki birbirlerine karışsınlar. İşaret verilince (sura üfürülünce), onların hepsini bir araya toplarız.

İlyas Yorulmaz

Ve izin günü onları, birbirlerine karışmış halde bıraktık. Ve sur’a üfürüldü. O zaman onların hepsini topladık.

İmam İskender Ali Mihr