Mekke döneminde inmiştir. 40 âyettir. Sûre, adını birinci âyetteki “el-Kıyâme” kelimesinden almıştır.


وَظَنَّ أَنَّهُ الْفِرَاقُ ﴿٢٨﴾


KIYÂME SURESİ 28. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve zanne enne-hu el firâku
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve zanne ve anladı
enne-hu onun (kendisinin) ..... olacağını
el firâku ayrılık

Ve o (dünyadan) ayrılacağını (öleceğini) anlamıştır.

KIYÂME SURESİ 28. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

(26-30) Hayır, can boğaza dayandığı, “Kimdir (bunu) iyi edecek?” dendiği, (ölmek üzere olanın da) bunun ayrılış olduğunu bildiği, bacakların birbirine dolandığı zaman, işte o gün sevk ediliş, Rabbinedir.

Diyanet İşleri

Ve şüphe yok ki bu çağın, bir ayrılık çağı olduğunu anlayınca.

Abdulbaki Gölpınarlı

(Can çekişen) bunun gerçek bir ayrılış olduğunu anlar.

Adem Uğur

Bilmiştir ki, yaşanacak o malûm ayrılık!

Ahmed Hulusi

İşte o zaman, ayrılık vaktinin geldiğini sezer.

Ahmet Tekin

O (can çekişen kişi) de bunun ayrılık zamanı olduğunu anlar,

Ahmet Varol

Artık gerçekten, kendisi de bir ayrılık olduğunu anlamıştır.

Ali Bulaç

(Ruhu köprücük kemiklerine dayanmış olan bu kimse, artık dünyadan) gerçek olarak kendisi için ayrılış olduğunu anlamıştır.

Ali Fikri Yavuz

Artik ayrilik vaktinin geldigini sanir.

Bekir Sadak

Artık ayrılma vaktini anlar.

Celal Yıldırım

Artık ayrılık vaktinin geldiğini sanır.

Diyanet İşleri (eski)

(Can çekişen) bunun gerçek bir ayrılış olduğunu anlar.

Diyanet Vakfi

Bunun artık o ayrılık zamanı olduğunu anlar.

Edip Yüksel

Ve sezer o dem temamelfirak

Elmalılı Hamdi Yazır

ve o zaman (o da bunun) tam bir ayrılış olduğunu sezmiş,

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

Can çekişen bunun o ayrılık anı olduğunu anlar.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Adam, ayrılma zamanının geldiğini anlar.

Seyyid Kutub

Artık gerçekten, kendisi de bir ayrılık olduğunu anlamıştır.

Gültekin Onan

Ve (can çekişen) hakıykî bir ayrılış olduğunu anladı (anlayacak).

Hasan Basri Çantay

Ve (o can çekişen kimse ise,) şübhesiz bunun (artık dünyadan) ayrılış olduğunu sezer.

Hayrat Neşriyat

Ve ayrılık vaktinin geldiğini anlar.

İbni Kesir

kendisi de bilir ki bu ayrılma vaktidir,

Muhammed Esed

Ve onun şüphesiz bir ayrılış olduğunu sanmış bulunacaktır.

Ömer Nasuhi Bilmen

Ve kendisi de bunun gerçek bir ayrılış olduğunu anlar.

Ömer Öngüt

Anlar ki, bu bir ayrılış.

Şaban Piriş

Artık ayrılık vakti geldiğini kendisi de anlar.

Suat Yıldırım

Ve kendisi artık bunun, ayrılık zamanı olduğunu anlar,

Süleyman Ateş

Artık gerçekten, kendisi de bir ayrılık olduğunu kavrayıp anlamıştır.

Tefhim-ul Kuran

Anlar ki artık ayrılık vaktidir.

Ümit Şimşek

Sezinlemiştir ki odur ayrılık.

Yaşar Nuri Öztürk

Ölecek kişi kendisi de bilir ki, bu ayrılma vaktidir.

Abdullah Parlıyan

(26-30) Hayır! Can köprücük kemiğine dayandığında, “Kim tedavi edecektir?” dendiğinde, onun kesin ayrılış olduğunu anladığında, bacaklar birbirine dolaştığında, o gün sevk yeri yalnızca Rabbinin huzurudur.

Bayraktar Bayraklı

(28-29) Artık (dünyaya veda etmek için sırası gelen) ayrılma vaktinin geldiğini anlar ve (ölüm heyecanıyla) bacaklar(ı) birbirine dolaşır.

Cemal Külünkoğlu

Artık ayrılık vaktinin geldiğini anlar.

Kadri Çelik

O (can çekişen) emindir ki, artık ayrılık vaktidir;

Ali Ünal

Artık bunun ayrılış olduğunu anlayacak.

Harun Yıldırım

Artık ayrılık vaktinin gelip çattığına aklı iyice yatmıştır;

Mustafa İslamoğlu

Kendisi de anlar ki, artık ayrılık anıdır/vaktidir.

Sadık Türkmen

Kesinlikle onun ayrılık olduğunu bilir.

İlyas Yorulmaz

Ve o (dünyadan) ayrılacağını (öleceğini) anlamıştır.

İmam İskender Ali Mihr