Medine döneminde inmiştir. 120 âyettir. Sûre, adını 112. ve 114. âyetlerde yer alan “mâide” (sofra) kelimesinden almıştır.


قَالُواْ يَا مُوسَى إِنَّا لَن نَّدْخُلَهَا أَبَدًا مَّا دَامُواْ فِيهَا فَاذْهَبْ أَنتَ وَرَبُّكَ فَقَاتِلا إِنَّا هَاهُنَا قَاعِدُونَ ﴿٢٤﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

kâlû yâ mûsâ innâ len nedhule-hâ ebeden mâ dâmû fî-hâ fe izheb ente ve rabbu-ke fe kâtilâ innâ hâhunâ kâıdûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
kâlû yâ mûsâ ey Mûsâ dediler
innâ len nedhule-hâ muhakkak ki biz, oraya asla girmeyiz
ebeden ebediyyen, hiç bir zaman
mâ dâmû fî-hâ orada oldukça, olduğu sürece
fe izheb artık git
ente ve rabbu-ke sen ve senin Rabb'in
fe kâtilâ ve böylece ikiniz savaşın
innâ hâhunâ biz mutlaka burada
kâıdûne oturup kalanlar

(Onlar); “Ey Mûsâ, muhakkak ki biz onlar orada olduğu sürece ebediyen, asla oraya girmeyiz. Artık Sen ve Rabb'in gidin, böylece ikiniz savaşın, biz mutlaka burada otururuz.” dediler.

MÂİDE SURESİ 24. Ayeti Kadri Çelik Meali

“Ey Musa! Onlar orada oldukça biz asla oraya girmeyeceğiz. Sen ve Rabbin gidin savaşın; doğrusu biz burada oturucularız” demişlerdi.

Kadri Çelik