MÂİDE SURESİ 24. Ayeti
Medine döneminde inmiştir. 120 âyettir. Sûre, adını 112. ve 114. âyetlerde yer alan “mâide” (sofra) kelimesinden almıştır.
قَالُواْ يَا مُوسَى إِنَّا لَن نَّدْخُلَهَا أَبَدًا مَّا دَامُواْ فِيهَا فَاذْهَبْ أَنتَ وَرَبُّكَ فَقَاتِلا إِنَّا هَاهُنَا قَاعِدُونَ ﴿٢٤﴾
MÂİDE SURESİ 24. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
kâlû yâ mûsâ | ey Mûsâ dediler |
innâ len nedhule-hâ | muhakkak ki biz, oraya asla girmeyiz |
ebeden | ebediyyen, hiç bir zaman |
mâ dâmû fî-hâ | orada oldukça, olduğu sürece |
fe izheb | artık git |
ente ve rabbu-ke | sen ve senin Rabb'in |
fe kâtilâ | ve böylece ikiniz savaşın |
innâ hâhunâ | biz mutlaka burada |
kâıdûne | oturup kalanlar |
(Onlar); “Ey Mûsâ, muhakkak ki biz onlar orada olduğu sürece ebediyen, asla oraya girmeyiz. Artık Sen ve Rabb'in gidin, böylece ikiniz savaşın, biz mutlaka burada otururuz.” dediler.
MÂİDE SURESİ 24. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri
Dediler ki: “Ey Mûsa! Onlar orada bulundukça, biz oraya asla girmeyeceğiz. Sen ve Rabbin gidin, onlarla savaşın. Biz burada oturacağız.”
Diyanet İşleri
Yâ Mûsâ demişlerdi, onlar orada bulundukça biz, oraya ebedîyen giremeyiz. Sen, Rabbinle git, ikiniz çarpışın onlarla, biz burada oturup duracağız.
Abdulbaki Gölpınarlı
Ey Musa! Onlar orada bulundukları müddetçe biz oraya asla girmeyiz; şu halde, sen ve Rabbin gidin savaşın; biz burada oturacağız dediler.
Adem Uğur
Dediler ki: "Yâ Musa, orada oldukları müddetçe biz oraya ebeden girmeyeceğiz. . . Git, sen ve Rabbin; ikiniz savaşın! İşte burada oturucularız. "
Ahmed Hulusi
Onlar ise:
Ahmet Tekin
'Ya Mûsâ, onlar o topraklarda bulunduğu müddetçe, ebediyyen, asla oraya girmeyeceğiz. Sen ve Rabbin gidin, onlara karşı birlikte savaşın, işte biz burada oturuyoruz.' dediler.
(İsrailoğulları) bu kez: 'Ey Musa! Onlar orada bulundukları sürece biz asla oraya girmeyeceğiz. Sen ve Rabbin gidip çarpışın, biz şurada oturuyoruz' dediler.
Ahmet Varol
Dediler ki: "Ey Musa biz, onlar durduğu sürece hiç bir zaman oraya girmeyeceğiz. Sen ve Rabbin git, ikiniz savaşın. Biz burda duracağız."
Ali Bulaç
İsrâiloğulları şöyle dediler: “- Ey Mûsa, o zâlimler orada iken biz hiç bir zaman oraya giremeyiz. Artık sen ve Rabb’in beraber gidin de ikiniz harp edin; biz mutlaka burada oturucularız.”
Ali Fikri Yavuz
«Ey Musa! Onlar orada oldukca biz asla oraya girmeyecegiz. Sen ve Rabbin gidin savasin, dogrusu biz burada oturacagiz» demislerdi.
Bekir Sadak
Onlar (yine) ey Musa ! dediler, o zorbalar orada oldukça biz kesinlikle oraya giremeyiz. Sen, Rabbinle git de ikiniz (onlarla) savaşın, biz burada otururuz.
Celal Yıldırım
'Ey Musa! Onlar orada oldukça biz asla oraya girmeyeceğiz. Sen ve Rabbin gidin savaşın, doğrusu biz burada oturacağız' demişlerdi.
Diyanet İşleri (eski)
«Ey Musa! Onlar orada bulundukları müddetçe biz oraya asla girmeyiz; şu halde sen ve Rabbin gidin savaşın; biz burada oturacağız» dediler.
Diyanet Vakfi
'Musa, onlar orada oldukça biz oraya asla girmeyiz. Sen ve Rabbin gidip savaşın; biz burda oturuyoruz,' dediler.
Edip Yüksel
Ya Musâ, dediler: Onlar orada bulundukça biz oraya ebedâ giremeyiz, haydi sen rabbınla git ikiniz harb edin biz işte burada otururuz
Elmalılı Hamdi Yazır
Onlar: «Ey Musa, onlar orada bulundukça biz asla oraya girmeyiz! Haydi, sen Rabbinle git, ikiniz savaşın; biz işte burada oturacağız!» dediler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Kavmi Musa'ya: «Ey Musa! Onlar orada olduğu sürece biz oraya asla girmeyiz. Sen ve Rabb'in gidin savaşın. Biz burada oturacağız» dediler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Dediler ki, «Ey Musa, onlar orada olduğu sürece biz oraya kesinlikle girmeyiz. Git sen Rabbin ile birlikte savaş, biz burada kalıyoruz.»
Seyyid Kutub
Dediler ki: "Ey Musa, biz onlar durduğu sürece ebediyen oraya girmeyeceğiz. Sen ve rabbin git, ikiniz savaşın. Biz burada duracağız."
Gültekin Onan
Onlar da (şöyle) söylediler: «Yâ Musa, onlar orada bulundukça biz oraya ilel'ebed giremeyiz. Artık sen Rabbinle beraber git! Bu suretle ikiniz harb edin! Biz mutlakaa oturucularız».
Hasan Basri Çantay
(İsrâiloğulları:) 'Ey Mûsâ! Doğrusu biz, (onlar) orada bulundukları müddetçe, oraya ebedî olarak aslâ girmeyiz; onun için sen, Rabbinle git, artık (onlarla) ikiniz savaşın, doğrusu biz (onlarla harb etmektense) burada (bu Tih Sahrâsında) oturacak olan kimseleriz' dediler.
Hayrat Neşriyat
Demişlerdi ki: Ey Musa; onalr orada oldukça, ebediyyen oraya girmeyiz. Git, sen ve Rabbın savaşın. Biz, burada oturanlardanız.
İbni Kesir
(Ama) onlar: "Ey Musa!" dediler, "Ötekiler orada oldukça biz o (topraklar)a asla giremeyeceğiz. O halde sen ve Rabbin gidin ve birlikte savaşın! Biz burada kalacağız!"
Muhammed Esed
Dediler ki: «Ya Mûsa! Biz elbette ebedîyen girmeyeceğiz, onlar orada devam ettikçe artık sen Rabbinle git, mukatelede bulun, bizler ise burada oturucularız.»
Ömer Nasuhi Bilmen
Şöyle dediler: “Ey Musa! Onlar orada oldukça, biz aslâ oraya girmeyiz. Sen ve Rabbin gidin savaşın. Biz burada otururuz. ”
Ömer Öngüt
-Ey Musa, onlar orada oldukça biz asla oraya girmeyeceğiz. Sen ve Rabbin gidin savaşın. Biz burada oturacağız, demişlerdi.
Şaban Piriş
Yine dediler ki: "Ya Mûsâ! O zorbalar orada oldukları müddetçe biz asla giremeyiz. Haydi sen Rabbinle git, ikiniz onlarla savaşın, biz işte burada oturuyoruz."
Suat Yıldırım
Dediler ki: "Ey Mûsâ, onlar orada olduğu sürece biz oraya asla girmeyiz. Sen ve Rabbin, gidin, savaşın, biz burada oturuyoruz!"
Süleyman Ateş
Dediler ki: «Ey Musa, biz, orda onlar durduğu sürece hiç bir zaman oraya girmeyeceğiz. Sen ve Rabbin git, ikiniz savaşın. Biz burda duracağız.»
Tefhim-ul Kuran
Onlar yine 'Ey Musa,' dediler. 'Onlar orada olduğu müddetçe biz asla oraya girmeyiz. Sen ve Rabbin gidip onlarla savaşın; biz burada oturacağız.'
Ümit Şimşek
Dediler ki: "Ey Mûsa! Onlar orada oldukça biz oraya asla girmeyeceğiz. Hadi sen git, Rabbin'le birlikte savaşın. Biz şuracıkta oturacağız."
Yaşar Nuri Öztürk
Ama onlar yine “Ey Musa!” dediler. “Ötekiler orada oldukça, biz o topraklara asla girmeyeceğiz. Şu halde sen ve Rabbin gidin, birlikte savaşın, biz burada oturup kalacağız.”
Abdullah Parlıyan
“Ey Mûsâ! Onlar orada bulunduğu müddetçe biz oraya asla girmeyeceğiz; şu halde sen ve Rabbin gidiniz savaşınız; biz burada oturacağız” dediler.
Bayraktar Bayraklı
İsrailoğulları şöyle dediler: “Ey Musa, o zalimler orada iken biz hiç bir zaman oraya giremeyiz. Artık sen ve Rabbin beraber gidin de ikiniz savaşın. Biz mutlaka burada oturacağız.”
Cemal Külünkoğlu
“Ey Musa! Onlar orada oldukça biz asla oraya girmeyeceğiz. Sen ve Rabbin gidin savaşın; doğrusu biz burada oturucularız” demişlerdi.
Kadri Çelik
Diğerleri, sözlerinde ısrar ettiler: “Ey Musa! O topluluk orada oldukça, biz oraya ebediyen giremeyiz. (Mutlaka gireceğiz diyorsan,) haydi sen ve Rabbin gidin savaşın; bize gelince, işte tam burada oturup bekleriz.”
Ali Ünal
Dediler ki: “Ey Musa! Muhakkak ki onlar orada bulundukça biz oraya asla girmeyiz. O halde git de sen ve Rabbin savaşın!? Elbette biz burada oturucuyuz.”
Harun Yıldırım
Berikiler (ise) "Ey Musa!" dediler, "onlar orada bulundakça, biz asla oraya girmeyeceğiz. O halde sen ve Rabbin gidip savaşın, biz işte şuracıkta oturuyoruz!"
Mustafa İslamoğlu
Dediler ki: “Ey Musa! Onlar orada bulundukça biz oraya asla girmeyeceğiz. Sen ve Rabbin gidin onlarla savaşın. Biz burada oturacağız.”
Sadık Türkmen
Onlar “Ey Musa! O güçlü topluluk orada olduğu müddetçe, oraya ebediyyen girmeyeceğiz. Sen ve Rabbin gidin ikiniz savaşın, biz burada oturacağız” dediler.
İlyas Yorulmaz
(Onlar); “Ey Mûsâ, muhakkak ki biz onlar orada olduğu sürece ebediyen, asla oraya girmeyiz. Artık Sen ve Rabb'in gidin, böylece ikiniz savaşın, biz mutlaka burada otururuz.” dediler.
İmam İskender Ali Mihr